Alman Sanatçılardan Açık Mektup: İnsani sığınma politikası talep ediyor

Bir grup sanatçı, insan haklarına saygılı bir sığınma politikası talep etmek amacıyla bir açık mektup yayınladı.

“Popülizmin üstün geldiğini görüyoruz”: Avrupa sığınma sisteminin reformu için Avrupa Birliği İçişleri Bakanları toplantısı öncesinde, sanat ve kültür dünyasından birçok ünlü Federal Hükümete sert eleştirilerde bulunuyor.

Cuma günü birçok gazetede yayımlanan açık bir mektupta, film, müzik, edebiyat ve tiyatro alanlarında faaliyet gösteren 100’den fazla ünlü, Avrupa’da insani ve dayanışmacı bir sığınma politikası talep ediyor. Mektuba, Sibel Kekilli ve Katja Riemann gibi oyuncular, Peter Maffay ve Herbert Grönemeyer gibi müzisyenler, Juli Zeh gibi yazarlar ve Fatih Akın gibi yönetmenler imza attı.

Ünlüler, Federal Hükümetin, insan haklarını ihlal eden ve mültecileri zor durumda bırakan bir “kapanmacı politikaya” katıldığını iddia ediyor. Özellikle, Almanya’nın çeşitli Afrika ülkeleriyle geri gönderme sürecini kolaylaştırmak için yaptığı “göç paktı” eleştiriliyor. Bu paktın, insan onurunu ihlal eden koşullara bağlı olarak kalkınma yardımlarını kullanarak bir şantaj aracı olduğu belirtiliyor.

Ünlüler, bunun yerine sığınmacıların adil bir şekilde dağıtımına dayanan ve onlara güvenli ve yasal bir giriş imkanı tanıyan Avrupa sığınma sisteminin reformunu talep ediyor. Lüksemburg’da Pazartesi günü bu konuyu tartışacak olan AB İçişleri Bakanlarına cesur ve geleceğe yönelik bir karar vermeleri çağrısında bulunuyorlar. Küresel mülteci hareketlerinin karşısında Avrupa’nın “insanlık ve dayanışma” için bir işaret koyması gerektiğini vurguluyorlar ve Avrupa’nın tarihi bir sorumluluğu olduğunu belirtiyorlar.

Ünlüler mektuplarını, her insanın hoş geldin olduğu açık ve çeşitli bir topluma bağlılıkla sonlandırıyorlar. Tüm vatandaşları, bu değerlere sahip çıkmaya ve ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı durmaya çağırıyorlar. “Farklı bir sığınma politikasının mümkün olduğuna inanıyoruz. Saygı ve empatiye dayanan bir politika. Avrupa’yı birleştiren ve bölmeyen bir politika. Hep birlikte şekillendirebileceğimiz bir politika.” diye açıklama yapıyorlar.