AB’ye iltica eden Türk vatandaşlarının sayısı: Tüm zamanların rekoru kırıldı

Eurostat verilerine göre, 2023 yılının ilk dokuz ayında AB ülkelerine ilk kez iltica eden Türk vatandaşlarının sayısı tarihi bir rekor kırdı. Bu sayı 51 bini aşarak, 2022 yılında kırılan 48 bin 615 başvuru rekorunu geride bıraktı. Türk vatandaşlarının en çok tercih ettiği ülke ise Almanya oldu. Almanya’ya yapılan başvurular, toplam başvuruların yüzde 69’unu oluşturdu.

Bu yazıda, Eurostat’ın 2008 yılından bu yana tuttuğu iltica verilerini inceleyerek, Türk vatandaşlarının Avrupa’ya iltica etme sebepleri, süreçleri ve sonuçları hakkında bilgi vermeye çalışacağız.

2008-2015 yılları arasında AB ülkelerine ilk kez iltica eden Türk vatandaşlarının sayısı yıllık ortalama 4 bin civarında seyretti. Bu sayı, AB’nin toplam nüfusuna göre oldukça düşük bir orana tekabül ediyordu. Ancak, 2016 yılında Türkiye’de yaşanan darbe girişimi sonrasında, siyasi, ekonomik ve sosyal nedenlerle Türk vatandaşlarının Avrupa’ya iltica etme talebi artmaya başladı.

2016 yılında ilk kez iltica eden Türk vatandaşlarının sayısı 10 bine yaklaştı. Bu sayı, bir önceki yıla göre iki katından fazla bir artış anlamına geliyordu. Bu artışın en büyük nedeni, darbe girişimi sonrasında ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) kapsamında yapılan gözaltı, tutuklama ve ihraç işlemleriydi. Bu işlemlerden etkilenen veya etkileneceğinden endişe eden binlerce kişi, kendilerini güvende hissetmedikleri için ülkeyi terk etmeye karar verdi.

2017-2019 yılları arasında ise ilk kez iltica eden Türk vatandaşlarının sayısı her yıl artarak devam etti. 2017 yılında bu sayı 15 bin, 2018 yılında 20 bin, 2019 yılında ise 23 bin civarına ulaştı. Bu dönemde de darbe girişimi sonrasındaki siyasi baskı ve korku atmosferi devam etti. Ayrıca, ekonomik kriz, işsizlik, enflasyon, döviz kuru dalgalanmaları gibi faktörler de Türk vatandaşlarının yaşam standartlarını düşürdü ve gelecek kaygısını arttırdı. Bu nedenlerle, daha iyi bir hayat arayışında olan pek çok kişi Avrupa’ya kaçmaya çalıştı.

2020-2021 yılları arasında ise ilk kez iltica eden Türk vatandaşlarının sayısında bir düşüş görüldü. Bu düşüşün en önemli nedeni Covid-19 salgınıydı. Salgın nedeniyle Avrupa ülkeleri sınırlarını kapattı ve seyahat kısıtlamaları getirdi. Bu da Türk vatandaşlarının Avrupa’ya gitme imkanlarını zorlaştırdı. Ancak bu dönemde de Türkiye’deki siyasi ve ekonomik sorunlar devam etti. Bu nedenle, Avrupa’ya gitmek isteyen ancak gidemeyen pek çok kişi beklemeye geçti.

2022 yılında ise ilk kez iltica eden Türk vatandaşlarının sayısında yeniden bir artış yaşandı. Bu artışın en büyük nedeni Covid-19 aşılarının yaygınlaşması ve Avrupa ülkelerinin sınırlarını yeniden açmasıydı. Bu da Türk vatandaşlarının Avrupa’ya gitme fırsatlarını arttırdı. 2022 yılında ilk kez iltica eden Türk vatandaşlarının sayısı 48 bin 615 olarak kayıtlara geçti. Bu sayı, tüm zamanların en yüksek seviyesiydi.

2023 yılında ise ilk kez iltica eden Türk vatandaşlarının sayısı daha da artarak, tarihi bir rekor kırdı. Eylül ayı itibariyle bu sayı 51 bin 415’e ulaştı. Bu sayının yıl sonuna kadar daha da yükseleceği tahmin ediliyor. Bu artışın en büyük nedeni ise Almanya’ya yapılan başvurulardı. Almanya, Türk vatandaşlarının en çok tercih ettiği ülke oldu. Almanya’ya yapılan başvurular, toplam başvuruların yüzde 69’unu oluşturdu. Almanya’nın Türk vatandaşlarına yönelik iltica politikasında yaptığı değişiklikler, bu ülkeye olan talebi arttırdı.

Almanya, 2022 yılında Türkiye’deki insan hakları ihlalleri, basın özgürlüğü kısıtlamaları, hukukun üstünlüğü sorunları ve siyasi muhalefete yönelik baskılar nedeniyle Türkiye’yi “güvenli olmayan ülke” ilan etti. Bu da Almanya’ya iltica eden Türk vatandaşlarının kabul oranını yükseltti. Almanya, ayrıca darbe girişimi sonrasında ihraç edilen kamu çalışanlarına, gazetecilere, akademisyenlere, avukatlara, insan hakları savunucularına ve siyasi aktivistlere öncelik tanıdığını duyurdu. Bu da bu gruplardaki kişilerin Almanya’ya yönelmesine neden oldu.

Avrupa’ya iltica eden Türk vatandaşlarının durumu ne?

Avrupa’ya iltica eden Türk vatandaşlarının durumu ülkeden ülkeye değişiklik gösteriyor. Bazı ülkelerde kabul oranları yüksekken, bazılarında düşük seyrediyor. Ayrıca, başvuru süreçleri de uzun veya kısa olabiliyor.

Örneğin, Almanya’da kabul oranları yüzde 50 civarında seyrediyor. Bu da Avrupa ortalamasının üzerinde bir oran anlamına geliyor. Ancak Almanya’da başvuru süreçleri de oldukça uzun sürüyor. Bazı başvurular birkaç yıl bekleyebiliyor.

Fransa’da ise kabul oranları yüzde 30 civarında seyrediyor. Bu da Avrupa ortalamasının altında bir oran anlamına geliyor. Ancak Fransa’da başvuru süreçleri de oldukça kısa sürüyor. Bazı başvurular birkaç ay içinde sonuçlanabiliyor.

İsveç’te ise kabul oranları yüzde 70 civarında seyrediyor. Bu da Avrupa’nın en yüksek kabul oranına sahip ülkesi anlamına geliyor. Ancak İsveç’te başvuru süreçleri de oldukça uzun sürüyor. Bazı başvurular iki yıl veya daha fazla bekleyebiliyor.

NHY/ Euronews