Raporda, Türkiye’nin uluslararası terörle mücadele platformlarına aktif katkı sağladığı belirtilirdi, aynı zamanda Suriye ve Irak’taki yabancı terör savaşçıları için kaynak ve transit ülke konumunda olduğu da kaydedildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, 2020 yılı terör raporunu açıkladı.
Raporda, Türkiye’nin uluslararası terörle mücadele platformlarına aktif katkı sağladığı belirtilirken, Suriye ve Irak’taki yabancı terör savaşçıları için kaynak ve transit ülke konumunda olduğu da kaydedildi.
Raporda, Türkiye’de şiddet yanlısı aşırılıklar ve etnik temelli milliyetçi siyasi ideolojileri destekleyen, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütlerinin ülkede polis ve ordu hedeflerine karşı saldırılar planlamaya ve Avrupa genelinde mali kaynak toplamaya devam ettiği belirtildi.
“Amerikanınsesi”nin haberine göre, Türkiye’nin PKK, DHKP-C ve IŞİD dahil sınırları içinde ve dışındaki terör örgütlerini yenilgiye uğratma çabalarını sürdüğü ifade edilerek, “Türkiye, Küresel Terörle Mücadele Forumu (GCTF) ve IŞİD’e Karşı Mücadele Koalisyonu dahil uluslararası terörle mücadele platformlarına aktif katkı sağlıyor” denildi.
Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye, Suriye ve Irak’ta savaşan IŞİD ve diğer terör örgütlerine katılmak isteyenlerin yanı sıra Suriye ve Irak’tan ayrılmak isteyen yabancı terör savaşçıları için kaynak ve transit ülke. Türkiye, IŞİD’e Karşı Mücadele Koalisyonunun Yabancı Terör Savaşçıları Çalışma Grubunun eş başkanlığını yapıyor ve IŞİD’e karşı Irak ve Suriye’de yürütülen terörle mücadele operasyonları için hava sahası ve tesislerine erişim izni tanımaya devam ediyor”.
Raporda, Uluslararası Kriz Grubu’nun tahminlerine göre, yıl sonu itibariyle ülkenin doğu ve güneydoğu bölgelerindeki PKK bağlantılı çatışmalarda 35 sivil, 41 güvenlik gücü mensubu ve 265 PKK militanının öldüğü bildirildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı terör raporunda, 2020 yılında Türkiye’de siyasi güdümlü gözaltılar ve tutuklamaların devam ettiğine de değinildi. Bu kişiler arasında PKK’ya destek ya da yardım sağlamakla suçlanan politikacılar, gazeteciler, insan hakları aktivistleri ve avukatların bulunduğu belirtildi.
Raporda şu görüşler yer alıyor:
“2016 darbe girişiminin ertesinde hükümet, gönüllü sürgün olan din adamı ve siyasi şahıs Fethullah Gülen’in hareketini Fethullah Terör Örgütü (FETÖ) olarak tanımladı. Türk hükümeti, çoğu zaman yetersiz deliller temelinde ve asgari yargı süreciyle, FETÖ ya da terörle alakalı bağlantılar iddiasıyla, ABD’nin Türkiye’deki diplomatik misyonlarının yerel çalışanları dahil Türkiye’de ikamet eden yabancıları ve Türk vatandaşlarını gözaltına almaya ve tutuklamaya devam etti. Hükümet ayrıca, 2020 yılı boyunca ordu, güvenlik ve sivil makamlarda görev yapan çalışanlar ve memurları işlerinden ihraç etmeyi sürdürdü”.
Raporda, 2016 yılındaki darbe girişiminden bu yana hükümetin, FETÖ bağlantıları iddiasıyla, 125 binin üzerinde sivil memuru kamu görevlerinden ihraç ettiği ya da askıya aldığı, 96 binin üzerinde Türk vatandaşını tutukladığı ve 1.500 sivil toplum kuruluşunu kapattığı da kaydedildi.
Raporun “Yasama, Kanunların Uygulanması ve Sınır Güvenliği” başlığında, Türkiye’nin, anayasal düzene, devletin iç ve dış güvenliğine karşı suçları da içeren geniş bir terör tanımının olduğu değerlendirmesi yapılırken, hükümetin de bu düzenlemeleri ifade ve toplanma özgürlüğünün uygulanmasını suç kapsamına almak için düzenli olarak kullandığı belirtildi.
Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) üyesi olan Türkiye’nin aralık ayında, FATF’ın 2019 yılı karşılıklı değerlendirmesinde tanımlanan eksikliklerinin çoğunu giderecek şekilde, terör finansmanı, kara para aklama ve nükleer silahların yayılmasını önleme konusunda yeni bir yasayı yürürlüğe koyduğu da raporda hatırlatıldı.
Türkiye’nin ayrıca AGİT bünyesinde terörle mücadele konusundaki uzman toplantılarına da katılım gösterdiği, 70’in üzerinde ülkeyle ikili güvenlik anlaşmalarının olduğu ifade edildi. Türk polis teşkilatının ortak ülkelerdeki terörle mücadele kapasitesi inşası programlarına da katkı sağladığı belirtildi.
PKK’nın 4 ila 5 bin üyesinin bulunduğunun tahmin edildiği, örgütün Irak, İran, Suriye ve Türkiye’de faaliyet gösterdiği ve Avrupa’daki büyük Kürt diasporasından mali destek aldığı ifade edildi.
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024