Zenginim, Mutluyum (!)

Klişe bir inanış vardır, varsıl olmanın mutluluğun temel gerekliliği olduğuna ilişkin. Daha sonra yapılan birçok araştırma bunun doğru olmadığını, sosyal ilişkiler ve anlamlı bir hayat gibi faktörlerin mutluluk üzerinde daha etken olduğunu ortaya koydu. Yine de, temel ihtiyaçları karşılayacak kadar bir gelirin şart olduğu da yadsınamaz.
Gelin, birlikte bir meta analiz yapalım ve paranın mutluluk getirip getirmediğini ortaya koymaya çalışalım.
“Dünya Mutluluk Raporu” her yıl yayımlanıyor ve ülkeler kişi başına gayrisafi milli hasıla, özgürlük, sağlıklı yaşam beklentisi, sosyal yardım imkanları, yolsuzluk karnesi gibi kriterler göz önünde bulundurularak sıralanıyor.
2023 yılı raporunda ilk on sıra şu şekilde oluşmuş: Finlandiya, Danimarka, İzlanda, İsrail, Hollanda, İsveç, Norveç, İsviçre, Lüksemburg ve Yeni Zelanda.
Son sıraları saymak istemiyorum, bir çoğumuz zaten bu ülkeleri çabucacık sıralayabiliriz. Neyse ki, dediğim tek bir husus var. Ülkemiz son on ülke arasında yer almıyor ancak skoru da pek iç açıcı değil. Değerlendirmeye toplam 137 ülke dahil edilmiş ve Türkiye’ye ilk yüz içerisinde rastlayamıyoruz.
Yine de küçük çaplı bir gelişmeden söz etmek mümkün. 2022 raporunda 112. sıradayken, altı basamak yükselmiş ve 106. sıraya yerleşmişiz. Mutlaka sevinecek bir husus arıyorsak…
Dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında Finlandiya, 2023 yılında da zirveden inmemiş. Bu konuda 6 yıldır şampiyon. Aslında, bu tespiti biraz daha genişletip İskandinav ülkelerinin (ya da biraz daha genişeterek Kuzey Avrupa ülkelerinin) dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı yer olduğunu söylemek mümkün. Zira, listenin ilk üç sırasını İskandinav ülkeleri, yıllardır domine ediyor.
Bu resim içerisinde dikkat çeken bir husus var. Kişi başına gayri safi milli hasılaları yüksek olan  ülkeler sıralamasıyla, mutluluk sıralaması örtüşmüyor. 2021 yılı kişi başına gayri safi milli hasıla sıralamasına göre Bermuda, İsviçre, Lüksemburg, Man Adaları, Norveç, İrlanda, Amerika, Danimarka,
Singapur ve İzlanda ilk on sırayı oluşturuyor.
Mutluluk sıralamasında ilk üç sırayı işgal eden ülkeler, bu listede ilk sıralarda yer almıyor. Hatta, en mutlu ülke olan Finlandiya ilk ona dahi giremiyor.
Mutlu ülkelerden Danimarka sekizinci, İzlanda ise onuncu sırada.
Demek ki, mutluluk için para tek faktör değil. En önemli faktör de değil. O halde, mutluluk raporuna esas teşkil eden faktörlerden şunlara odaklanmamız gerekiyor: Özgürlük, sağlıklı yaşam beklentisi, sosyal yardım imkanları, yolsuzluk karnesi.
Şüphesiz ki bu faktörlerin güçler ayrılığı ilkesiyle, işlevsel bir denetim mekanizmasıyla, sosyal devlet anlayışıyla, daha genel bir deyişle etkin bir demokrasiyle hayat bulabileceğini hemen söyleyebiliriz.
O halde hep birlikte üçüncü bir endekse, Demokrasi Endeksi’ne bakalım. Bu konuda birçok çalışma bulunuyor. Biz güvenilir bulduğumuz The Economist’i kaynak olarak alalım. İlk on sıra şöyle oluşmuş: Norveç,  Yeni Zelanda, İzlanda, İsveç, Finlandiya, Danimarka, İsviçre, İrlanda, Hollanda, Tayvan… Bu satırları yazarken, mutluluk raporundaki ilk onu aynen kopyaladım, yalnızca sıralarını değiştirdim. İrlanda ve Tayvan listeye girerken, İsrail ve Lüksemburg listeden çıktı.
Yaptığımız bu küçücük meta analiz bize şunu gösteriyor: Para her şeyi çözmüyor. İnsanlar özgürlüklerini doyasıya yaşayabildikleri, demokratik haklarını güven içinde kullanabildikleri, sosyal devlet imkanlarından faydalanabilecekleri ülkelerde kendilerini daha mutlu hissediyorlar.
Başka bir ifadeyle, demokrasi (ve demokrasinin bileşenlerini oluşturan tüm alt faktörler) mutluluk açısından paradan daha fazla anlam ifade ediyor.
Aslında, dünya üzerindeki nüfus hareketerinin de hep demokrasi karnesi daha iyi olan, daha müreffeh coğrafyalara doğru olması, tüm bu yazdıklarımızın bir doğrulaması anlamına gelmiyor mu?
Bir sonraki yazıda görüşene kadar, sağlıcakla kalın.
Özgün ÇINAR