Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail’in Gazze dahil Filistin topraklarında gazetecilere yönelik suçları soruşturacağını açıkladı. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü tarafından yapılan başvuru sonucunda, UCM Başsavcısı Karim Han, Filistin’deki durumla ilgili soruşturmanın gazetecilere yönelik suçları da içereceğini belirtti.
Gazze Şeridi, 2007 yılından beri İsrail tarafından abluka altında tutulan ve dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olarak nitelendirilen bir bölge. Burada yaşayan yaklaşık 2 milyon Filistinli, sürekli olarak İsrail’in saldırılarına, ablukasına, yoksulluğa ve insan hakları ihlallerine maruz kalıyor. Gazze’de yaşanan dramı dünyaya duyurmak isteyen gazeteciler ise İsrail’in hedefi haline geliyor.
UCM’nin raporuna göre, 2014 yılında İsrail’in Gazze’ye düzenlediği 51 günlük saldırıda 17 gazeteci hayatını kaybetti, 16 gazeteci yaralandı. Ayrıca İsrail, Gazze’deki medya kuruluşlarının binalarını da bombaladı. 2018 yılında ise Gazze sınırında düzenlenen Büyük Dönüş Yürüyüşü protestolarında 2 gazeteci öldürüldü, 39 gazeteci yaralandı. Bu protestolar sırasında İsrail askerleri, basın yeleği giyen ve kameralarıyla çekim yapan gazetecileri bile vurdu.
UCM Başsavcısı Fatou Bensouda, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze dahil Filistin topraklarında işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçları soruşturacaklarını duyurdu. Bensouda, bu soruşturmada gazetecilere yönelik suçların da yer alacağını belirtti. Bensouda, “Gazetecilerin korunması için uluslararası hukukun sağladığı tüm önlemleri alacağız. Gazetecilerin öldürülmesi veya yaralanması, savaş suçu veya insanlığa karşı suç olarak değerlendirilebilir” dedi.
Bu açıklama, Gazze’de yaşayan ve çalışan gazeteciler için büyük bir önem taşıyor. Gazze’deki gazeteciler, hem İsrail’in hem de Hamas’ın baskısı altında çalışmak zorunda kalıyor. Gazeteciler, mesleklerini yaparken hem hayatlarını hem de özgürlüklerini riske atıyor. UCM’nin soruşturması, Gazze’de katledilen veya yaralanan gazeteciler için adalet arayışına destek olabilir.