Türkiye’de Devam Eden Protestolar ve Gazetecilere Yönelik Gözaltılar

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan protestolar sürerken, gösterileri takip eden gazetecilere yönelik gözaltılar uluslararası basının da gündeminde. Protestolar sırasında gözaltına alınan bazı gazeteciler serbest bırakılırken, bir kısmı hala tutuklu bulunuyor. Muhalefet ve basın örgütleri, bu süreci basın özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak değerlendirirken, yetkililer yasaklı eylemlere katılım gerekçesiyle gözaltıların sürdüğünü belirtiyor.

Gözaltılar ve Serbest Bırakılan Gazeteciler

İstanbul ve İzmir’de protestoları takip ederken gözaltına alınan toplam 11 gazeteciden dokuzu serbest bırakıldı. Türkiye’nin önde gelen basın özgürlüğü örgütlerinden MLSA’nın (Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği) açıklamasına göre, Fransız haber ajansı AFP’nin bir foto muhabiri de serbest bırakılanlar arasında bulunuyor. Öte yandan, İstanbul’da gözaltına alınan sekiz gazeteciden yedisi ve İzmir’de gözaltına alınan üç gazeteciden ikisi serbest kalırken, geri kalan gazetecilerin durumu belirsizliğini koruyor.

Salı günü, İstanbul’daki bir mahkeme, AFP foto muhabiri ve altı gazeteciyi “yasaklı gösterilere katılmak” suçlamasıyla tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderme kararı almıştı. Ancak kamuoyundaki tepkilerin ardından bu isimler serbest bırakıldı. İzmir’de gözaltına alınan üç gazeteciden ikisi de dün serbest bırakıldı.

Protestolar Büyüyor: Binlerce Gözaltı, Süren Yasaklar

Ekrem İmamoğlu’nun geçen hafta tutuklanmasının ardından her gün on binlerce kişi Türkiye’nin farklı şehirlerinde protesto gösterileri düzenliyor. Hükümet karşıtı gösteriler genellikle barışçıl şekilde gerçekleşirken, zaman zaman polis müdahaleleri ve gözaltılar yaşanıyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, protestoların başladığı günden bu yana 260 kişinin tutuklandığını ve 1800’den fazla kişinin gözaltına alındığını açıkladı.

Göstericilerin önemli bir bölümü, hükümetin giderek artan otoriter politikalarına tepki gösterdiklerini belirtiyor. Protestolara katılanlar, İmamoğlu’na yönelik yargı sürecinin tamamen siyasi bir hamle olduğunu ve Erdoğan’ın popüler muhalefet figürlerini saf dışı bırakmak için adli mekanizmaları kullandığını savunuyor.

Hükümetten Sert Açıklamalar ve Medyaya Baskı

Erdoğan, protestoları “muhalefetin kışkırttığı bir şiddet hareketi” olarak nitelendirirken, hükümet yetkilileri gösterileri yasadışı ilan etti. Bazı şehirlerde toplanma yasağı getirilirken, polis ekipleri protestoların dağıtılması için zaman zaman sert müdahalelerde bulundu.

Bununla birlikte, hükümetin medya üzerindeki baskıyı artırdığı da gözlemleniyor. Muhalif medya organları protestoları detaylı şekilde aktarırken, hükümete yakın medya kuruluşları olayları ya tamamen görmezden gelmeyi tercih ediyor ya da protestocuları “hükümete karşı kaos çıkarmaya çalışan unsurlar” olarak lanse ediyor. Gazetecilere yönelik gözaltılar, basın özgürlüğü konusunda Türkiye’nin uluslararası alanda eleştirilmesine yol açarken, yetkililer yasadışı gösterilere destek vermenin suç teşkil ettiğini savunuyor.

Muhalefetin ve Uluslararası Kamuoyunun Tepkisi

Muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları, İmamoğlu’nun tutuklanması ve protestoların bastırılması karşısında tepkilerini sürdürüyor. CHP lideri Özgür Özel, uluslararası toplumun sessizliğinden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, “Demokrasiye sahip çıkmayan Batı, Türkiye’de otoriterleşmeyi görmezden gelerek tarihi bir hata yapıyor” dedi.

Öte yandan, Avrupa Birliği ve uluslararası basın özgürlüğü örgütleri de Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip ediyor. Gazetecilerin gözaltına alınması ve hükümetin basın üzerindeki baskıları, Türkiye’nin demokratik değerlerden giderek uzaklaştığı yönündeki eleştirileri güçlendiriyor.

Kriz Derinleşirken Gözler Erdoğan’ın Adımlarında

Yaşanan son gelişmeler, ülkenin otoriterleşme sürecinde yeni bir aşamaya geçildiği yönündeki yorumları artırıyor. Gözaltıların, yasakların ve hükümetin sert tutumunun protestoları nasıl etkileyeceği belirsizliğini korurken, muhalefet sokaklardaki öfkenin dinmeyeceğini öngörüyor.

Erdoğan hükümetinin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği, erken seçim ihtimali ve muhalefetin yeni stratejileri önümüzdeki günlerde Türkiye siyasetinin ana gündem maddesi olacak. Protestoların seyrinin ve uluslararası tepkilerin, Türkiye’deki siyasi dengeleri nasıl şekillendireceği merakla bekleniyor.