Türkiye Psikiyatri Derneği’nden İşkence ve Kötü Muamele İddialarına İlişkin Sert Tepki

Türkiye Psikiyatri Derneği, son dönemde artan gözaltı ve protesto süreçlerinde yaşanan işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin sert bir açıklama yayımladı. Dernek, hangi gerekçeyle olursa olsun bireylerin bedensel ve ruhsal bütünlüğüne yönelik kasıtlı eziyet ve kötü muamele uygulamalarının ulusal ve uluslararası hukuka göre işkence suçu kapsamında değerlendirildiğini vurgulayarak yetkilileri acil önlem almaya çağırdı.

Açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başlayan protestolarda yaklaşık 2 bin kişinin gözaltına alındığı hatırlatıldı. Tutuklanan bazı kişilerin adli ifadelerinde işkence ve kötü muameleye maruz kaldıklarını iddia ettiği belirtilirken, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun bu iddiaları destekleyen ifade tutanaklarını kamuoyuyla paylaştığına dikkat çekildi.

Dernek, anayasal haklarını kullanarak protesto gösterilerine katılan yurttaşlara yönelik doğrudan şiddet içeren müdahalelerin, insan sağlığına zarar veren kimyasal gaz ve sıvıların kontrolsüz kullanımının ve hukuksuz gözaltı süreçlerinin endişe verici boyutlara ulaştığını ifade etti. Gözaltına alınan kişilerin adli sağlık muayenelerinin mahremiyet gözetilerek eksiksiz şekilde yapılmasının yasal bir zorunluluk olduğunun altı çizildi.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, uluslararası sözleşmeler ve Türk Ceza Kanunu’nun 94. maddesine atıfta bulunulan açıklamada, işkence suçunun zaman aşımı söz konusu olmadığı ve ağır hapis cezasını gerektirdiği vurgulandı. Çıplak arama gibi insan onurunu zedeleyen uygulamalar ile cinsel dokunulmazlığı ihlal eden davranışların derhal sonlandırılması gerektiği belirtildi.

Yetkililere yapılan çağrıda, işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin sorumluların derhal tespit edilmesi, bu suçlara tanık olan ancak engel olmayan kamu görevlileri hakkında da gerekli idari ve adli işlemlerin yapılması istendi. Toplumun adalet duygusunu zedeleyen, gençlerin geleceğe dair inancını sarsan tüm hukuksuz uygulamaların acilen sonlandırılması gerektiği ifade edildi.

Açıklamanın son bölümünde, toplumun ruh sağlığının korunmasına vurgu yapılarak bu süreçte mağdur olan ve ruhsal destek ihtiyacı bulunan yurttaşlara mesleki sorumluluk gereği destek vermeye hazır oldukları bildirildi.

Türkiye Psikiyatri Derneği’nin bu açıklaması, insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından destek görürken, yetkililerin konuya ilişkin somut adımlar atıp atmayacağı merakla takip ediliyor. Uzmanlar, işkence ve kötü muamele iddialarının bağımsız mercilerce derhal soruşturulması gerektiğini belirtiyor.