ABD, Başkanı Donald Trump, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’i “diktatör” olarak nitelendirerek, Ukrayna’nın savaş sürecindeki yönetimini sert bir dille eleştirdi. Trump’ın bu açıklamaları, ABD-Rusya arasındaki gerilimi yeniden alevlendirirken, Ukrayna’nın savaşta yalnız bırakıldığı yönündeki eleştirileri de gündeme getirdi.
Trump, Truth Social platformunda yaptığı bir paylaşımda, “Ukrayna’yı seviyorum ama Zelenskiy berbat bir iş çıkardı. Ülkesi paramparça oldu ve milyonlarca insan gereksiz yere öldü” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “Zelenskiy hızlı hareket etse iyi olur, yoksa ülkesi kalmayacak” diyerek Ukrayna liderine dolaylı bir tehditte bulundu.
Trump’ın bu açıklamaları, Ukrayna’da sıkıyönetim nedeniyle ertelenen seçimlerle ilgili iddialarının ardından geldi. Trump, Zelenskiy’in devlet başkanlığı görevini “gayrimeşru” olarak nitelendirirken, Zelenskiy ise bu iddialara yanıt olarak Trump’ın Rus “dezenformasyon alanında” yaşadığını söyledi.
Ukrayna’da Seçimler ve Sıkıyönetim Tartışması
Ukrayna’da Mart veya Nisan 2024’te yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri, Rusya’nın geniş çaplı işgali nedeniyle ertelenmişti. Ülke anayasası, sıkıyönetim altında seçim yapılmasına izin vermiyor. Kremlin, bu ertelemeyi kullanarak Zelenskiy’i “gayrimeşru” olarak göstermeye çalışıyor.
Zelenskiy, Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı açıklamada, seçimlerin tartışmaya açık olduğunu ancak sıkıyönetimin kaldırılmasının ülkenin savunmasını zayıflatabileceği endişesi nedeniyle yurttaşlar tarafından istenmediğini belirtti. Ukrayna lideri, “Ben ülkemizin hayatta kalmasına odaklanıyorum. Görev sürem boyunca da bunu yaptım” dedi.
Rusya’daki Seçimler ve Putin’in Beşinci Dönemi
Bu arada, Mart 2024’te Rusya’da yapılan ve Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yüzde 88 oyla beşinci dönemini kazandığı seçimler de tartışmalara neden oldu. Aleksey Navalny gibi muhalif isimlerin adaylıktan men edilmesi ve diğer usulsüzlükler, seçimin şeffaflığını sorgulatırken, Putin’in otoriter yönetimini pekiştirdi.
Trump’ın Zelenskiy’e yönelik eleştirileri ve Rusya ile yakınlaşma çabaları, ABD’nin Ukrayna’yı sattığı yönündeki iddiaları da gündeme getirdi. Trump, Rusya ile yaptığı anlaşmalar doğrultusunda Ukrayna’ya baskı yaparak, Kiev yönetimini Rusya’nın taleplerine boyun eğmeye zorluyor gibi görünüyor. Bu durum, ABD’nin Ukrayna’yı savaşa sürükledikten sonra yalnız bıraktığı eleştirilerini haklı çıkarıyor.
Ukrayna Yalnız mı Bırakılıyor?
Trump’ın açıklamaları, Ukrayna’nın savaşta yalnız bırakıldığı ve ABD’nin Rusya ile yaptığı anlaşmalar uğruna Kiev yönetimini feda ettiği yönündeki endişeleri artırıyor. Zelenskiy’in ülkesini savunma çabaları, Trump’ın sert eleştirileri ve Rusya’nın agresif politikaları arasında sıkışmış durumda. Ukrayna’nın geleceği, uluslararası toplumun desteği olmadan belirsizliğini koruyor.
Trump’ın bu tutumu, sadece Ukrayna için değil, tüm dünya için tehlikeli bir emsal oluşturuyor. Güçlü ülkelerin zayıf olanları feda etme eğilimi, küresel barış ve istikrarı tehdit ediyor. Ukrayna’nın mücadelesi, sadece kendi topraklarını değil, uluslararası hukukun ve demokrasinin geleceğini de korumayı hedefliyor. Ancak Trump’ın politikaları, bu mücadelenin anlamını sorgulatıyor.