Anne babamız kendi doğru bildiklerini üstümüze giydirdi
Çünkü onlarında bildiği sadece buydu
Okula başladık öğretmenlerimiz ve eğitim de üstüne bir ceket daha giydirdi
Üzerine es, dost ve konu komsu doğruları eklendi
Toplumsal değerler kafesi de tepesine geldi
Belki de ruhumuzda bir yerlerde delikler acildi
Acıdı
Üzüldük
Kiril’dik
Korunmak için kabuk kabuk kalınlaştırdık ruhumuzu
Aldatıldık belki de
İnançlar geliştirdik öğrendiklerimizle
Genellemeler yükledik zihinlerimize
Peki ne oldu…
Güvensiz olduk
Kırılma korkusu ile paranoyak ilişkilere boğulduk
Sevmekten korktuk
Yakın olmaktan
Vermekten
Paylaşmaktan vazgeçtik
Sonunda
Yalnızlaştık
Huzursuzlaştık
Mutsuz olduk
Özümüzden uzaklaştık
Peki şimdi sıradaki ne?
Tabi ki ayıklamak bir bir
Pirincin taşları gibi
Kabuk kabuk kaldırmak
Enginarın dikenli yapraklarını soyar gibi
Kendimizi temizlemek tabi ki.
Fark ederek özümüzden bizi uzaklaştıranları…
Geçmişte giyilmiş, yasanmış, kabul edilip inanç olmuş bize ait olmayan her şeyi bırakmak için
Hayatin tüm sorumluluğunu kendimiz almak için
Geminin dümenini ele geçirmek için
Kısacası hayatimiz için
Yeniden DOGMAK
Yeniden yaratmak kendimizi
SECEREK
Yaptığımız seçimlerin bedellerini ödemeyi göze alarak
Ağlaşmayı
Şikâyet etmeyi
Kendimize acımayı
Kendimizi sevmemeyi bir kenara bırakarak
Yasamaya başlamak
Gerçek yaşamımıza
Kendi ellerimiz
Kendi kararlarımızla yürüyen bir hayata adim atmak
Üşenmeden
Tekrar ederek yeni davranışları
İstediğimiz donuşumun kaynağının sadece kendimiz olduğunu anlayarak
Yılmadan
Yeniden başlayarak
Arada yıkılsak bile tekrar tekrar ayağa kalkarak
Ve sis perdesini aydınlık günler için ardına kadar aralayarak…
Yeniden yeni yaşamımıza önünüze bakarak yasayarak
- Kadın nedir, kimdir… - 29 Mayıs 2019
- Çırılçıplak adamları seviyorum - 26 Mayıs 2019
- Yaşam döngüsü… - 23 Mayıs 2019