RTÜK, Yedi Kanala “Karamsarlık Aşılama” Gerekçesiyle Ceza Verdi

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), yedi televizyon kanalını “karamsarlık aşılamak” gerekçesiyle cezalandırdı. NOW, Tele 1, SZC, Star, Halk, Akıllı TV ve Engelsiz TV, yayınlarında toplumda karamsarlık yarattığı iddia edilen içerikler nedeniyle üst sınırdan yaptırımla karşı karşıya kaldı.

SZC TV’de yayınlanan Özlem Gürses’in sunduğu “Para Politikaları” programına katılan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın açıklamaları, cezanın temel gerekçesi oldu. Turan’ın, “Hukukun üstünlüğü tesis edilmeden ne iç ne de dış sorunları çözebiliriz” şeklindeki ifadeleri, RTÜK tarafından “karamsarlık aşılamak” olarak değerlendirildi. Kurul, bu tür açıklamaların toplumda olumsuz bir hava yarattığını ve medya etik ilkelerini ihlal ettiğini savundu.

NOW ve Star TV’ye “Aile Yapısına Aykırılık” Cezası

NOW TV’de yayınlanan “Şakir Paşa Ailesi” dizisi ile Star TV’de yayınlanan “Zahide Yetiş ile Yeniden Başlasak” programı da “Türk aile yapısına ve milli-manevi değerlere aykırılık” gerekçesiyle cezalandırıldı. RTÜK, bu programların toplumun değerlerini zedeleyici nitelikte olduğunu öne sürdü.

RTÜK, kararlarını “tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine uyulması”, “toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olunmaması” ve “haberlerin doğrulanmadan yayımlanmaması” gibi medya etik kurallarına dayandırdı. Ayrıca, haberlerde abartılı ses ve görüntü kullanımı, efekt ve müzik eklenmesi gibi unsurların da yayın ilkelerine aykırı olduğu vurgulandı.

Tepkiler ve Basın Özgürlüğü Tartışmaları

RTÜK’ün bu kararları, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü açısından tartışmalara neden oldu. Eleştiriler, RTÜK’ün medya üzerindeki denetiminin artmasının, haber alma özgürlüğünü kısıtlayabileceği yönünde. Özellikle TÜSİAD Başkanı’nın ekonomik ve siyasi eleştirilerinin ceza gerekçesi olarak gösterilmesi, sansür endişelerini artırdı.

RTÜK’ün “karamsarlık aşılama” gerekçesiyle verdiği cezalar, medyanın toplumsal sorunları ele alırken nasıl bir dil kullanması gerektiği konusunda yeni bir tartışma başlattı. Bu kararlar, basın özgürlüğü ile devlet denetimi arasındaki dengenin nasıl sağlanacağına dair soruları da beraberinde getiriyor.