O derede ağır aksak akan, sadece çamurlu, bulanık bir su değildir.
Aynı zamanda o suyla birlikte toplumsal bulanıklığın kiri, pası, pisliğidir akıp giden…
İçinde erkek egemen, kadının geri planda olduğu ve henüz parçalanmamış feodal kültür var… Kötülüğün kaynağı kara cehaletin bağnazlık örtüsü var… İtaate dayalı aşiret, cemaat yapısının izleri var… Boyun eğmeli aile yapısı ve çarpık namus anlayışı var… Daha buna benzer nice ilkel tabuların dönen çarkları ve baskılaması var.
İşte o suyun içinde bunlara dayalı kötülüklerin irinleri de akıyor. Örselenmiş körpe ve narin beden çuval içinde o kötülükler suyunda çalkalanmış günlerce… Ve sessiz bir çığlık olarak; “Neden?” sorusunu ve “Bunları görün” feryadını haykırdı…
Demem o ki; bu cinayetin de diğer birçoğu gibi sadece kriminal yönü yok. Sosyokültürel, sosyoekonomik yapının insanlarımızın, daha çok da kadın ve çocuklarımızın kaderini belirlemesi de var.
Bu bir sosyolojik cinayettir aslında… Keşke pek nadir rastlanan, münferit bir olay olsa bu. Oysa ne çok öldürülüyor kadınlar, çocuklar, gençler, insanlar; benzer şekilde… Hem de en beter yöntemlerle. Hepsi olmasa da çoğu bu çarpık sosyal yapının, anlayışın eseri değil mi? Bu cinayet de bu zincirin en vahim halkalarından biridir işte.
Kapalı toplumlardaki kaçınılmaz yozlaşma ve çürüme, bu olayda da kendini gösteriyor. Geldiğimiz nokta ve bu cinayet de bunun yansımasını sağlayan bir ayna ve bir büyüteç oldu. Narin’in tuttuğu bu aynadan yansıyanları görmek gerekir… Toplumsal, siyasal, kültürel, her türlü gerçekle yüzleşmek şart… Ülke halkı da o köy gibi suskun kalmamalı, sorgulamalı.
Birkaç kişinin suçlu bulunmasıyla bu ağır yükten, kapkara toplumsal ortamdan kurtulmak mümkün değil elbette ki? Ancak bu sosyal cinayetlere karşı bir farkındalık, duyarlılık ve hep beraber bir mücadele gelişmeli artık…
İnsanların ölüm şekilleri de toplumsal yapı ve gelişmişliği hakkında fikir verirmiş ya… Bu ölüm de o kadar çok şeyi işaret ediyor ki…
İnsanlar kendi içinde iyiliği de kötülüğü de taşırmış. Kim hangisini beslerse ona dönüşüyor. Bu nedenle insanın en aşağılığı da en vicdanlısı da aramızda… Fakat son zamanlarda kötülükler kol geziyor.
Ancak tek başına insanın değil; toplumsal yapının ve o yapıyı besleyen eğitimin de rolü, vebali yadsınamaz derecede büyük…
Adalet Bakanlığı’nın raporuna göre, çocukların cinsel istismarı gerekçesiyle 2023’te 40 binden fazla yeni dosya açılmış. Başka söze gerek var mı?
- Sadece Bir Ölüm Değildir Bu… - 20 Eylül 2024
- Köpeği Bırak, Kendine Bir Bak Ey İnsan!.. - 20 Temmuz 2024
- İdeolojik eğitim mi, pedagojik eğitim mi? – Varol Kara - 18 Haziran 2024