DEM Parti tarafından 7-8 Eylül 2024 tarihlerinde Van’da düzenlenen “Tarımda ve Gıdada Geleceği Kurmak Sempozyumu”, geniş katılımla sona erdi. “Tarladan Tabağa, Üretimden Yönetime” şiarıyla gerçekleşen etkinlik, tarım ve gıda alanında yaşanan sorunların neoliberal politikaların bir sonucu olduğunu vurgularken, yerel üretime dayalı ve toplum ihtiyaçlarıyla sınırlı ekonomik modellerin önemine dikkat çekti.
Katılımcılar arasında üreticiler, tüketiciler, sendikalar, kooperatifler, akademisyenler ve yerel yöneticiler yer aldı. Türkçe ve Kürtçe sunumların yapıldığı sempozyumda, tarımda ve gıdada mevcut duruma karşı çözüm önerileri ortaya kondu.
Kapitalizmin Tarımsal Krizleri
Kapitalizmin dünya genelinde tarımı krize sürüklediği vurgulanan bildirgede, küresel ısınma, enerji savaşları, yoksulluk ve açlık gibi sorunlar tarım politikalarına da doğrudan etki ediyor. Tarım toprağının kaybı, biyolojik çeşitliliğin azalması ve tarım iş gücünün olumsuz etkilenmesi küresel ölçekte büyük krizler yaratıyor.
Sempozyumda, fosil yakıtlar ve kimyasal tarım ilaçları ile sürdürülen endüstriyel tarımın sürdürülemez olduğu ve dünyayı ekolojik bir yıkıma götürdüğü vurgulandı. Bu bağlamda monokültür esaslı tarım yerine polikültür esaslı, doğayla barışık tarım uygulamalarının teşvik edilmesi gerektiği savunuldu.
Türkiye’de Tarım Politikaları Eleştirisi
DEM Parti’nin sonuç bildirgesinde, Türkiye’de tarım politikalarının AKP iktidarı döneminde küçük üreticiyi tasfiye eden neoliberal dönüşümlerle şekillendiği belirtiliyor. Çiftçilerin borçlandırılması, tarımsal desteklerin azaltılması ve girdi fiyatlarının yükselmesi gibi unsurlar, Türkiye’nin ihracatçı konumundan ithalatçı konuma gelmesine neden oldu.
Tarımın şirketlere bağımlı hale gelmesi ve çiftçilerin üretici konumundan çıkarılmasıyla sağlıklı ve ucuz gıdaya erişim zorlaştı. Türkiye’de tarım tekellerinin ve pazar şartlarının tarım politikalarını yönlendirmesi, halkın gıda egemenliğini ciddi şekilde tehlikeye atıyor.
Bildiride, Kürt coğrafyasında uygulanan tarım politikalarının, Kürt halkını ekonomik döngüden koparıp insansızlaştırmayı hedeflediği öne sürüldü. Özellikle 1980’li yıllardan itibaren Kürtlerin mevsimlik tarım işçisi olarak kullanılması, kırsal alanların boşaltılması ve Kürtlerin Türk nüfusu içinde eritilmesi amaçlandı. Kürt çiftçilerin üretim yapmasının engellenmesi ve Bu coğrafyada sanayi gelişiminin kasıtlı olarak durdurulması, bu coğrafyadaki tarımsal krizi derinleştiriyor.
Alternatif Tarım Politikası Önerileri
Sempozyumda, tarımda karşılaşılan sorunlara karşı bir dizi çözüm önerisi geliştirildi:
- Neoliberal politikalara karşı yerel yönetimlerin ve kooperatiflerin inisiyatif aldığı bir tarım politikası oluşturulmalı.
- Kürt coğrafyasında agroekolojik üretimin teşvik edilmesi ve köylülerin kendi topraklarında üretim yapabilmesi için politikalar geliştirilmelidir.
- Tarımda ithalata bağımlılığı azaltacak planlamalar ve yerel stratejik ürünler desteklenmelidir.
- Küçük üreticilere yönelik tarımsal desteklerin artırılması, borçlandırma politikalarının son bulması gerekmektedir.
- Tarım alanlarındaki çevresel ve ekolojik koruma planları geliştirilmelidir.
Sonuç olarak, DEM Parti, Türkiye ve Kürdistan’da tarımda yerel bilgiye ve ekolojik uyumlu üretime dayalı bir politika geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu doğrultuda, kapitalizmin dayattığı rantçı ve doğaya zarar veren tarım politikalarına karşı kolektif bir mücadele başlatma çağrısında bulunuyor.
- NHY / DEM Parti