TOBB Verileriyle Temmuz Ayında Kurulan ve Kapanan Şirket Sayıları

Türkiye’de kapanan ve yeni açılan şirket sayıları, ekonomik durgunluk veya kriz dönemlerinin belirgin göstergeleri olabilir. Şirketlerin açılması genellikle ekonomik canlılık ve girişimcilik faaliyetlerinin artışıyla ilişkilendirilirken, kapanan şirketler ise piyasa zorlukları, finansal problemler ve genel ekonomik durgunluğun bir yansıması olarak görülür. Bu verilerden yola çıkarak Türkiye ekonomisinin ne düzeyde bir ekonomik bunalımda olduğunu değerlendirebiliriz.

Şirket Açılışları ve Ekonomik Büyüme

Temmuz 2024’te kurulan şirket sayısındaki yüzde 47’lik artış, girişimcilik faaliyetlerinde bir canlanmaya işaret ediyor. Bu durum, ekonomik büyüme ve iş kurma motivasyonunun güçlü olduğunu gösterir. Ancak bu veriyi tek başına ele almak yanıltıcı olabilir. Zira yeni şirket açılışları her zaman ekonomik refahın göstergesi olmayabilir. Örneğin, yüksek enflasyon dönemlerinde insanlar kendi işlerini kurarak ek gelir elde etmeye çalışabilir veya mevcut işlerini daha esnek hale getirme arayışında olabilirler. Bu da ekonomik zorluklar altında açılan yeni şirket sayısında bir artışa neden olabilir.

Şirket Kapanışları ve Ekonomik Zorluklar

Temmuz ayında kapanan şirket sayısının yüzde 42,9 artması, ekonomide yaşanan zorlukların daha belirgin bir göstergesidir. Şirketlerin kapanma sebepleri arasında artan maliyetler, düşük talep, finansal yönetim zorlukları ve piyasa rekabeti gibi faktörler yer alabilir. Yıllık bazda kapanan şirket sayısındaki yüzde 39,8’lik artış ise daha uzun vadeli bir ekonomik bunalımın işareti olarak değerlendirilebilir.

Şirket kapanmalarının bu denli artışı, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) ekonomik baskılar altında kalmasına işaret eder. Bu durum, istihdam kaybı, gelir azalması ve sosyal refahın düşmesi gibi zincirleme ekonomik sorunlara yol açabilir.

Ekonomik Bunalımın Somut Göstergeleri

1. Yüksek Enflasyon: Türkiye’deki yüksek enflasyon, işletmelerin maliyetlerini artırarak kar marjlarını düşürmektedir. Bu durum, özellikle küçük işletmeler için sürdürülemez bir ekonomik ortam yaratır.
2. Finansmana Erişim Zorlukları: Ekonomik bunalım dönemlerinde bankaların kredi vermede daha temkinli davranması, işletmelerin finansal sıkıntılarını derinleştirir. Krediye erişim zorluğu yaşayan işletmeler, nakit akışı sorunları nedeniyle kapanma riskiyle karşı karşıya kalır.
3. Döviz Kurlarındaki Dalgalanmalar: Türkiye’de döviz kurlarındaki dalgalanmalar, ithalata bağımlı sektörler üzerinde baskı yaratmaktadır. Girdi maliyetlerinin artması, işletmelerin rekabet gücünü zayıflatır ve kapanma oranlarını artırır.
4. Tüketici Talebinde Düşüş: Ekonomik belirsizlik ve enflasyon, tüketici talebinde azalmaya neden olabilir. Talep düşüşü, özellikle perakende ve hizmet sektörlerindeki işletmeleri olumsuz etkileyerek kapanma riskini artırır.

TOBB’un Temmuz 2024 verileri, Türkiye ekonomisinde bir bunalımın varlığını somut bir şekilde ortaya koymaktadır. Kurulan şirket sayısındaki artış, yüzeyde ekonomik canlılık izlenimi verse de, kapanan şirketlerdeki önemli artış, derin ekonomik sorunların göstergesidir. Bu veriler, Türkiye ekonomisinin ciddi bir bunalımda olduğunu ve bu durumun işletmeleri doğrudan etkilediğini göstermektedir.