Erzincan’ın İliç ilçesinde yaşanan maden faciasının ardından ortaya çıkan detaylar, devletin ve ilgili kurumların ihmali ve yanlış değerlendirmeleriyle dolu olduğunu gösteriyor. Facianın boyutları hakkında yeni bir gelişme ise Devlet Su İşleri’nin (DSİ) Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna sunduğu yazışmalarda ortaya çıktı.
DSİ’nin 400 metre mesafedeki Fırat Nehri’ni görmezden gelerek, bölgede içme-kullanma suyu havzasının bulunmadığı yönündeki görüşü, ÇED raporuyla açık bir şekilde çelişiyor. Türkiye’nin en büyük akarsularından biri olan Fırat Nehri’nin madene sadece 400 metre uzaklıkta olması, DSİ’nin değerlendirmesinin gerçekleri yansıtmadığını gözler önüne seriyor.
Avukat Barış Yıldırım, İliç’teki madenin ÇED gerekli değildir kararına karşı dava açtı ve DSİ’nin görüşüne ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yıldırım, DSİ’nin bölgede herhangi bir su havzası ve içme suyu olmadığı yönündeki görüşünün, Fırat Nehri’nin yakınında bulunan maden bölgesinin gerçeklerini yansıtmadığını belirtti. Projeye ilişkin verilen cevabın hukuka ve vicdana aykırı olduğunu vurguladı.
Bu durum, maden faciasının yaşandığı bölgede yapılan değerlendirmelerin ve ÇED raporlarının güvenilirliği konusunda ciddi endişeleri beraberinde getiriyor. Madencilik faaliyetlerinin doğaya ve insan sağlığına zarar vermeden yürütülmesi için titizlikle denetlenmesi gerektiği bir kez daha ortaya çıkıyor.
İliç’teki maden faciasında hayatını kaybeden işçilerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar dilerken, yetkililerin sorumluları hesap vermeye çağıran bir adım atması ve benzer trajedilerin yaşanmasını önlemek adına gerekli önlemleri alması bekleniyor.
NHY/ Gazete Duvar, Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi