Türkiye’de Çocuk İşçi Trajedisi: 2023-2024 Yılında MESEM Kapsamında Kaybettiğimiz Yedi Çocuk İşçi

2023-2024 yıllarında Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) kapsamında çalışırken hayatını kaybeden yedi çocuğumuzun (17 yaşındaki inşaat işçisi Alperen Enes Ural, 17 yaşındaki inşaat işçisi Murat Can Eryılmaz, 15 yaşındaki mobilya işçisi Erol Can Yavuz, 14 yaşındaki metal işçisi Arda Tonbul, 17 yaşındaki Ömer Çakar, 16 yaşındaki Zekai Dikici ve 17 yaşındaki Ulaş Dumlu) anısına, tüm çocuk işçileri saygıyla anıyoruz. Bu kayıplar, çocuk işçiliğinin acımasız gerçeklerini bir kez daha gözler önüne seriyor.

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü. Bu özel gün, çocuklarımızın eğitim haklarına, oyun oynama, gezme, ruhsal ve fiziksel gelişimlerini tamamlama hakkına vurgu yapıyor. Ancak derinleşen yoksulluk ve devlet politikaları çocukların hızla işçileştirilmesine neden oluyor. Bu durum, her yıl en az 60-70 çocuk işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybetmesine ve binlercesinin yaralanmasına, uzuv kaybına ve ruhsal, fiziksel gelişimlerine zarar gelmesine yol açıyor.

MESEM: Devlet Eliyle Çocukların İşçileştirilmesi

2006 yılında Koç Holding ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) işbirliğiyle başlatılan “meslek lisesi memleket meselesi” sloganıyla hayata geçirilen MESEM programı, ekonomik ve ideolojik hegemonyayı tamamlamaya yönelik bir sermaye projesi olarak dikkat çekiyor. MESEM, düşük ücretler ve uzun çalışma saatleriyle emek yoğun sektörleri ayakta tutmayı hedefliyor. Nisan 2023 itibarıyla mesleki teknik eğitim çerçevesindeki döner sermaye üretim gelirleri 2 milyar liraya yükselirken, bu gelirden öğrenci ve öğretmenlere düşen pay sadece 300 milyon lira. Üretim gelirlerinin yılsonu itibarıyla 3,5 milyar liraya ulaştığı tahmin ediliyor.

MESEM, sadece ucuz emek rezervlerini doldurmanın ötesinde patronlara finansman desteği sağlıyor. 2024 yılında bedavaya çalıştırılan öğrenci-işçiler için patronlara 1 milyar 698 milyon TL ödenirken, son üç yılda MESEM programlarına aktarılan kamu kaynağı 15 milyar liraya yaklaşıyor. Patronların yeni finansman arayışında “ustalık telafi programı” öne çıkıyor. 2023 yılında programa başvuran patron sayısı 1 milyonu geçerken, başvurular üzerinden hesaplanan aylık ödeme yaklaşık 4,2 milyar lirayı buluyor.

Mesleki Eğitimde Yeni Adımlar

MEB, ortaokulu bitiren öğrencileri örgün eğitimden kopararak haftanın dört günü bedava işgücü olarak patronlara sunarken, şimdi de yaz döneminde “beceri geliştirme programı” adı altında 7. ve 8. sınıftan itibaren tüm öğrencilerin katılabileceği “zanaat atölyeleri” açıyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Erzurum, Konya, Mersin, Rize, Samsun, Sivas ve Şanlıurfa gibi 10 şehirde başlatılacak pilot uygulamayla mesleki eğitim yaşı 12-13 yaşa düşüyor.

Bu süreçte, maddi durumu kötü olan aileler çocuklarını MESEM’e yönlendiriyor. Çocuklar hem okuyup hem çalışarak diploma, kalfalık ve ustalık belgesi alma imkanına sahip olmayı umut ederken, gerçek şu ki bu çocuklara sunulan gelecek, organize sanayi bölgelerinde ara eleman olmak ya da hizmet sektörü çalışanı olmak. Çocuklar, sağlıklarını, çocukluklarını ve gençliklerini işyerlerinde bırakıyor.

Çocuk İşçi Ölümlerine Dair Çarpıcı Veriler

Yüzde 91’ini ulusal basından, yüzde 9’unu ise çocuk işçilerin aileleri ve yerel basından öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla; 2013-2024 yılları arasında en az 695 çocuk işçi hayatını kaybetti. 2013 yılında en az 59 çocuk işçi, 2014 yılında en az 54 çocuk işçi, 2015 yılında en az 63 çocuk işçi, 2016 yılında en az 56 çocuk işçi, 2017 yılında en az 60 çocuk işçi, 2018 yılında en az 67 çocuk işçi, 2019 yılında en az 67 çocuk işçi, 2020 yılında en az 67 çocuk işçi, 2021 yılında en az 62 çocuk işçi, 2022 yılında en az 62 çocuk işçi, 2023 yılında en az 54 çocuk işçi ve 2024 yılının ilk beş ayında en az 24 çocuk işçi hayatını kaybetti.

Bu sayılar, bildiğimiz çocuk işçi ölümlerini temsil ediyor ve gerçek sayının daha yüksek olabileceği tahmin ediliyor. Çocuk işçi ölümlerinin yüzde 55’i tarım, yüzde 20’si sanayi, yüzde 14’ü hizmetler ve yüzde 11’i inşaat sektörlerinde meydana geliyor. Çocuk işçiliğiyle mücadele etmek, sadece hükümetlerin değil, tüm toplumun sorumluluğu olarak karşımıza çıkıyor. Çocuk işçiliğinin yasaklanması ve çocukların sağlıklı bir ortamda büyümesi için mücadele etmek, daha adil bir geleceği inşa etmenin en önemli adımlarından biri olarak kabul ediliyor.

NHY / İSİG Meclisi’nin 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü kapsamında hazırladığı rapor.