“MÄ°T” davasında gazeteciler ikinci kez hakim karşısında

Libya’da yaÅŸamını yitiren MÄ°T mensuplarını deÅŸifre ettikleri iddiasıyla yedi gazetecinin yargılandığı davanın ikinci duruÅŸması 9 Eylül’de yapılıyor. Meslek örgütleri gazetecilerle dayanışma için ÇaÄŸlayan’da toplanacak.

Libya’da hayatını kaybeden Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatı (MÄ°T) mensuplarını deÅŸifre ettikleri suçlamasıyla yedisi gazeteci sekiz kiÅŸinin yargılandığı davanın ikinci duruÅŸmasına ÇarÅŸamba günü Ä°stanbul ÇaÄŸlayan Adliyesi’nde devam edilecek.

Ä°kinci duruÅŸma öncesi Salı günü davayla ilgili mütalaasını açıklayan savcılık ise iddianamedeki suçları tekrar ederek 19 yıla kadar hapsi istenen sanıkların cezalandırılmalarını talep etti. Savcı ayrıca, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel’in tutukluluk hallerinin devam etmesini ve yurt dışında bulunan gazeteci Erk Acarer’in dosyasının ayrılmasını istedi.

Kimler yargılanıyor?

Davada Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve muhabir Hülya Kılınç ile Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel, Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser yargılanıyor.

Yazdıkları ve yayınladıkları haberler nedeniyle yargılanan altı gazeteci dışındaki diÄŸer iki sanık ise Akhisar Belediyesi basın biriminde sözleÅŸmeli memur olarak çalışan Eren Ekinci ve Birgün gazetesi yazarı Erk Acarer. Cenaze töreninde fotoÄŸraf çekimlerini yapan ve muhabir Hülya Kılınç’a gönderen Eren Ekinci ifadesinin alınmasından sonra serbest bırakılmıştı. Yurt dışında bulunan gazeteci Erk Acarer ise 22 Åžubat tarihinde sosyal medyadan yaptığı üç paylaşımda Libya’da hayatını kaybeden MÄ°T mensuplarının görevleri çerçevesinde yürüttükleri faaliyetleri ifÅŸa kastıyla hareket etmekle suçlanıyor.

İlk duruşmada üç tahliye

24 Haziran tarihinde yapılan ilk duruÅŸmada Barış TerkoÄŸlu, Aydın Keser ve Mehmet Ferhat Çelik’in adli kontrol ÅŸartıyla tahliye edilmelerine; Murat Ağırel, Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç’ın tutukluluÄŸunun devamına karar verilmiÅŸti. Savcılık, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için bir sonraki celseye kadar süre istemiÅŸti.

Åžubat ayında Libya’da bir patlama sırasında yaÅŸamını yitiren iki MÄ°T mensubuyla ilgili haber ilk olarak 22 Åžubat tarihinde Yeni ÇaÄŸ gazetesinde yayımlanmış, ardından çeÅŸitli yayın kuruluÅŸları ve sosyal medyada da yer almıştı. Odatv haber sitesinde ise 3 Mart’ta Hülya Kılınç imzası ile “Sessiz Sedasız ve Törensiz Defnedilen Libya Åžehidi MÄ°T Mensubunun Cenaze Görüntülerine Oda Tv UlaÅŸtı” baÅŸlığıyla cenaze töreniyle ilgili haber yayınlandı.

Tartışmalı iddianame ve soru işaretleri

Ä°stanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesince 7 Mayıs’ta kabul edilen 50 sayfalık iddianamede sanıklara yöneltilen suçlamalar, “2937 Sayılı Devlet Ä°stihbarat Hizmetleri ve Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatı Kanunu’nun 27/3. Fıkrası” ve “Türk Ceza Kanunu’nun 329’uncu maddesine dayandırılıyor. TCK’nın 329’uncu maddesi, ‘Devletin GüvenliÄŸine ve Siyasal Yararlarına Ä°liÅŸkin Bilgileri Açıklama’ suçunu tanımlıyor.

Ä°ddianamede, ilgili kanunların hükümlerine raÄŸmen, “ÅŸehit MÄ°T mensuplarının kimlik bilgileri, fotoÄŸrafları ve cenazeye katılan diÄŸer MÄ°T mensuplarının görüntülerinin bir plan dahilinde, sistematik ve koordineli biçimde Twitter isimli sosyal medya hesapları ile bir kısım gazete ve internet siteleri üzerinden ifÅŸa edildiÄŸi” belirtiliyor ve sanıkların 19 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

MÄ°T’in Libya’da görev aldığını ErdoÄŸan açıklamıştı

Savunma avukatlarının en önemli argümanlarından biri, Libya’da yaÅŸamını yitiren MÄ°T mensuplarının kimliklerinin, yayınlanan haberler öncesinde alenileÅŸtiÄŸi ve açık kaynaklarda kamuoyuna yansıdığı ÅŸeklinde. Cenaze haberini 3 Mart’ta yayınlayan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, 24 Haziran’daki ilk duruÅŸmada yaptığı savunmada, MÄ°T’in Libya’da görev yaptığını ilk CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’dan öğrendiklerini belirterek ErdoÄŸan’ın 6 Ocak’ta MÄ°T’in yeni hizmet binasının açılışında söylediÄŸi “MÄ°T Libya’da üzerine düşen görevleri hakkıyla yerine getiriyor” sözünün onlarca televizyon kanalında canlı yayınlandığını hatırlattı.

İfşanın ifşası tartışması

Sanıklar, MÄ°T mensuplarının kimliÄŸini deÅŸifre ettikleri suçlamasını da reddediyor. Pehlivan, mahkemedeki savunmasında hayatını kaybeden MÄ°T mensuplarından birinin memleketi olan Manisa’da muhtar Cemali Merter’in 19 Åžubat tarihinde MÄ°T mensubunun ad ve soyadını, babasının adını ve soyadını, cenazenin ne zaman nereye defnedileceÄŸini ilk kez yayımlanan fotoÄŸrafıyla herkese açık ve herkes tarafından görülecek ÅŸekilde sosyal medyada paylaÅŸtığını, ayrıca iki MÄ°T mensubunun fotoÄŸraflarını, üstünde “Libya görevi ÅŸehitlerimiz” yazan, isim-soyad ve doÄŸum tarihlerinin olduÄŸu bir görsel paylaÅŸtığını belirtmiÅŸti.

Kimlikler TBMM’de açıklandı

Ä°YÄ° Parti milletvekili Ãœmit ÖzdaÄŸ da Libya’da hayatını kaybeden MÄ°T mensuplarının isim ve soyadlarını 26 Åžubat’ta TBMM’de düzenlediÄŸi basın toplantısında açıklamıştı. Libya’da verilen kayıpların kamuoyundan gizlenmesinin izah edilemeyeceÄŸini belirten ÖzdaÄŸ, “Libya’daki iç savaÅŸa katılmamızın Türk halkı tarafından kabul edilmediÄŸini görerek ÅŸehit haberlerinin gelmesine halkın tepki vereceÄŸini düşünerek mi ÅŸehit haberlerini gizliyorsunuz?” sorusunu yöneltmiÅŸti.

Cenazedeki MİT mensupları

MÄ°T’in suç duyurusunda Odatv’nin haberine yönelik getirilen suçlama ise yayınlanan fotoÄŸraflarda cenazede hazır bulunan MÄ°T mensuplarının da yer alması. Odatv Genel Yayın Yönetmeni Pehlivan, 24 Haziran’daki duruÅŸmada yaptığı savunmada, cenazede yer alan kiÅŸilerin kimliÄŸiyle ilgili bilgilerinin bulunmadığını, haberde de “vatandaÅŸların katılımıyla” ÅŸeklinde yuvarlak bir ifade kullanıldığını belirterek cenaze töreninde MÄ°T mensuplarının bulunduÄŸunu bizzat MÄ°T’in suç duyurusundan öğrendiklerini kaydetti.

Pehlivan savunmasında, kendilerinden önce ifÅŸa olmasına raÄŸmen “ÅŸehidin ailesini düşünerek, onlara bir zarar gelmesin diye, cenazenin kaldırıldığı köyün ve mahallenin adını, mezarlığın adını, ÅŸehidin soyadını, anne ve babanın adı ile soyadını yayımlamadıklarını” vurgulayarak suçlamaları reddetmiÅŸti.

Pehlivan, ildeki ve ilçedeki siyasi parti temsilcileri ile milletvekillerinin cenaze törenine katılımının istendiğine, hiçbir gizlilik önlemi alınmadığına ve törenin aleni yapıldığına da dikkat çekmişti.

“Tezgah” suçlaması

Sanıklar, suç duyurusunun zamanlamasına ve iddianamedeki boÅŸluklara iÅŸaret ederek dava sürecinin arkasında siyasi bir “tezgah” bulunduÄŸu görüşünde. Devlet içindeki yapılanmaları mercek altına alan “Metastaz”, “Sızıntı” ve “Mahrem” kitaplarının yazarları Barış Pehlivan ve Barış TerkoÄŸlu, Åžubat 2011’de dönemin savcısı Zekeriya Öz’ün talimatıyla gözaltına alınarak tutuklanmış, 19 aylık tutukluluÄŸun ardından Eylül 2012’de tahliye edilmiÅŸti. TÃœBÄ°TAK ve BoÄŸaziçi Ãœniversitesi bilirkiÅŸi raporlarında Odatv davası sanıklarına karşı sunulan delillerin sahte olduÄŸu tespit edilmiÅŸ, soruÅŸturmayı yürüten savcılar Zekeriya Öz ve Cihan Kansız 2015 yılında yurt dışına kaçmıştı.

Barış TerkoÄŸlu, 24 Haziran’da MÄ°T mensuplarını deÅŸifre suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruÅŸmasında yaptığı savunmada 2011’de yaÅŸananlara atıfta bulunarak “Düşündürmek istediÄŸim ÅŸu: Tıpkı 9 yıl önce bizi örgütle suçlayan kiÅŸilerin bir örgüt üyesi çıkması gibi, acaba bugün de karşımızda kamu görevlilerinin ve tabii siyasi uzantılarının olduÄŸu bir organizasyonla mücadele ediyor olabilir miyiz?” sorusunu yöneltmiÅŸti.

Oda TV’ye eriÅŸim 188 gündür yasak

“MÄ°T davası”nda suçlamaya konu olan haber nedeniyle Odatv sitesinin bütününe 6 Mart’tan bu yana eriÅŸim engeli uygulanıyor.

AKP ve MHP’nin 70 maddeden oluÅŸan Ä°nfaz Kanun Teklifi’nin TBMM’deki görüşmeleri sırasında Nisan ayında bir gece yarısı yapılan deÄŸiÅŸiklikle MÄ°T Kanunu ceza indirimi kapsamından çıkarılmış, bu hamle “MÄ°T davası” kapsamında yargılanan gazetecilerin serbest kalmasının önüne geçmek üzere atılmış bir adım olarak deÄŸerlendirilmiÅŸti.

DW/BK,HS