Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan rektörlük krizi ve öğrenci protestoları, Türkiye’de akademik özerklik ve demokratik haklar mücadelesinin sembolü haline geldi. T24 yazarı Prof. Dr. Mine Eder, bu mücadelenin tarihsel arka planını, siyasi bağlamını ve gelecekteki olası etkilerini “Boğaziçi Üniversitesi mücadelesi ve seçimler: Unutmamak üzerine” başlıklı makalesinde ele aldı.
Eder, makalesinde Boğaziçi Üniversitesi’nin kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği dönüşümleri, üniversitenin akademik başarısı ve toplumsal sorumluluğu ile öne çıkan bir kurum olmasının nedenlerini anlattı. Eder, ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üniversiteye AKP’li Melih Bulu’yu rektör olarak atamasının arkasındaki siyasi motivasyonu daha fazla açıkladı. Eder’e göre, Erdoğan’ın bu atamayla Boğaziçi Üniversitesi’ni AKP’nin ideolojik çizgisine uygun hale getirmek, üniversitenin muhalif kimliğini zayıflatmak, üniversiteyi kendi kontrolü altına almak ve 2023 seçimlerine hazırlık yapmak gibi amaçları vardı.
Eder, “Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi’ni kendisine karşı bir tehdit olarak görmekte ve bu tehdidi ortadan kaldırmak istemektedir. Bu nedenle Boğaziçi Üniversitesi’ne yönelik saldırısı sadece bir rektör ataması değil, aynı zamanda bir siyasi operasyondur.” dedi.
Eder, rektör atamasının üniversite üzerindeki yıkıcı etkilerini de detaylı bir şekilde ortaya koydu. Eder’e göre, Melih Bulu’nun rektörlüğü boyunca Boğaziçi Üniversitesi’nde akademik özgürlükler kısıtlandı, akademisyenler ve öğrenciler baskı altına alındı, üniversitenin demokratik işleyişine müdahale edildi, üniversitenin bilimsel ve kültürel mirası zarar gördü. Eder, “Boğaziçi Üniversitesi’nin değerleri ve kimliği tehlikeye atılmıştır. Bu durum sadece Boğaziçililer için değil, Türkiye için de büyük bir kayıptır.” dedi.
Eder, Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşananların sadece üniversite içindeki bir sorun olmadığını, Türkiye’nin demokratikleşme sürecine de doğrudan etki ettiğini vurguladı. Eder, “Boğaziçi Üniversitesi mücadelesi, Türkiye’de demokrasi ve özgürlükler için verilen mücadelenin önemli bir parçasıdır. Bu mücadelede unutmamak ve unutturmamak da çok önemlidir. Unutmamak için de Boğaziçi Üniversitesi’nin geçmişini, bugününü ve geleceğini anlamak gerekir.” dedi.
Eder’in makalesinin tamamını okumak için adresini ziyaret edebilirsiniz.
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024