Koronavirüs: Ölüm ihtimali kan testiyle anlaşılabilir

Koronavirüse yakalananların yoğun bakıma ihtiyaç duyma veya ölme ihtimalini ortaya koyabilecek yeni bir kan testi geliştirildi.

Semptom göstermeye başladıktan kısa bir süre sonra yapılması planlanan bu test şu anda hastanelerde deneniyor. Hastanelerdeki deneyler, testin doğruluk oranını ölçecek.

Guardian gazetesinin haberine göre doktorlar bu test sayesinde yoğun bakıma ihtiyaç duyacak hastaları tespit edip onlara önceden daha fazla destek vererek hayatta kalma şanslarını artırabilir.

Doktorlar hastane kapasitesinin dolmaya yaklaştığı durumlarda palyatif bakım veya yoğun bakım ünitesine hasta kabul etme konusundaki zor kararları da bu test sonucuna göre daha rahat bir şekilde verebilir.

Bilim insanı Markus Ralser’in ekibiyle geliÅŸtirdiÄŸi testte Covid-19 hastalarının kanlarındaki 27 ayrı protein türünün miktarı inceleniyor.

Bugüne kadar 160 hastanın durumunu inceleyen ve protein oranlarıyla ölüm oranı ve yoğun bakıma ihtiyaç duyma oranlarını inceleyen ekip, hangi proteinin ne seviyede bulunduğuna bakarak bu oranların anlaşılabileceğini ortaya koydu.

Böylece doktorlar, bir hastanın dış görünüşünden anlayamasa bile test yaparak hastalığı ne kadar ciddi geçirebileceğini anlayabilecek.

Guardian’a konuÅŸan Londra’daki Francis Crick Enstitüsü’nden Prof. Ralser, bazı Covid-19 hastalarında “mutlu hipoksi” denen bir olgunun görüldüğünü, genel olarak iyi durumdaki bu hastaların ansızın kötüleÅŸebildiÄŸini anlatıyor ve ekliyor:

“Bu tür hastaların Covid-19’a karşı erken bir yangı tepkisi verdiÄŸini anladık. Bu tepkinin ürettiÄŸi proteinlerin kandaki miktarını ölçerek hastaya ’40 gün sonra ÅŸu halde olma ihtimalin bu kadar’ diyebileceÄŸiz.

“Covid-19’da ilk günler çok önemli. YoÄŸun bakıma ihtiyaç duyacak kiÅŸileri ne kadar erken yoÄŸun bakıma alırsak hayatta kalma ÅŸansları o kadar artıyor.”

Guardian’a göre hastaların yoÄŸun bakıma geçirilip geçirilmeyeceÄŸi konusundaki karar sadece bu test üzerinden alınmayacak olsa da test sonucu doktorların kararında önemli bir etken olabilir.

Şu ana kadar 24 hasta üzerinde kontrol deneyi süren test, hayatını kaybeden beş hastanın tamamını doğru tahmin etti.

Hayatta kalmayı baÅŸaran 19 hastadan da 18’i doÄŸru tahmin edildi.

AraÅŸtırmasının taslak hali yayınlanan fakat henüz diÄŸer bilim insanlarının denetiminden geçmemiÅŸ olan Ralser, “Hangi hastanın oksijen veya solunum cihazı desteÄŸine ihtiyaç duyabileceÄŸini epey baÅŸarılı bir ÅŸekilde tespit edebiliyoruz. Benzer bir ÅŸekilde, baÅŸlangıçta durumu kötü olmayanlar arasından da hızla kötüleÅŸme ihtimali olanları baÅŸarıyla tespit edebiliyoruz” dedi.

Deneyin bir sonraki aÅŸamasında test Almanya, Ä°ngiltere ve ABD’deki 10 hastanede denenecek.

‘Yeni tedavi yöntemleriyle de denenmesi lazım’

Önümüzdeki haftalarda başlaması beklenen son deneyin ardından veriler sağlık alanındaki düzenleyici kurumlarla paylaşılacak ve her şey yolunda giderse deney daha yaygın bir şekilde erişilebilir olacak.

AraÅŸtırmayı dışardan deÄŸerlendiren British Hearth Foundation (Britanya Kalp Vakfı) profesörü Manuel Mayr bunun önemli bulgular verebileceÄŸini söylüyor. Fakat Mayr’ın bir uyarısı da var:

“Bu araÅŸtırmada örnekler pandeminin başında toplanmıştı. O zamanlar hastalar bağışıklık sistemi tepkisini baskılayan dexamethasone gibi ilaçlar almıyordu.

“Bu ilaç artık ciddi Covid-19 vakalarında stadart bir ÅŸekilde uygulanır oldu. Bu yüzden en güncel tedaviyi alan hasta gruplarından örnekler alınarak protein seviyelerinin baÅŸtan incelenmesi gerekir.”

Aynı teknik baÅŸka alanlarda da kullanılabilir’

Mayr kendilerinin de benzer bir test geliÅŸtirmekte olduklarını, o testte proteinlerin yanı sıra kandaki virüs RNA’sı oranını da inceleyerek bir sonuca vardıklarını söyledi.

Guardian’ın serbest bilim muhabiri Linda Geddes, proteom (bir organizma veya sistem tarafından üretilen veya modifiye edilen proteinlerin tamamı) temelli bu testler onaylanana kadar koronavirüs pandemisinin hafiflemiÅŸ olabileceÄŸini fakat aynı tekniklerin kanser, diyabet ve Alzheimer gibi beyindeki ilerleyen nöron kaybıyla ilgili hastalıklarda iÅŸe yarayabileceÄŸini söylüyor.