Büyükşehir belediyesine kayyum atanan kentlerden Diyarbakır’da protesto için yine belediye binasının önü seçildi. Ancak belediye çevresini ablukaya alan polis, kimseyi binaya yaklaştırmadı. Bunu üzerine aralarında HDP milletvekilleri ve belediye başkanlarının da bulunduğu cadde üzerinde oturma eylemi yaptı.
Polis tarafından ablukaya alınan eylemciler, saatlerce oturma eylemi yaptı. Eyleme katılanlar arasında görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı da vardı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mızraklı karara itiraz edeceklerini söyledi. Tüm kesimleri karara tepki göstermeye çağıran Mızraklı, “En ağır baskı koşullarında seçimler yapıldı. Seçimlerde çok acı bir sille yediler ve yüzde 62 ile seçimi kaybettiler. Bugün bir daha seçim yapılacak olursa, yüzde 75 ile kaybedecekler, bunu unutmasınlar. Yaptıkları işlemler kamuoyunda ilgi görmüyor. Sizin zor unsuruyla baskı ile sağlamış olduğunuz birtakım pozisyonlar zehirli pozisyonlardır. Sizi de zehirleyecektir. Bu kararı verenleri zehirleyecektir. Demokratik sisteme, seçim sistemine olan güveni zehirleyecektir. Herkesin, her siyasi çevrenin, her vicdan sahibi yurttaşın bu meseleye bu minval üzerine bakması ve yurttaşlık hukuku gereği iradesini yansıtması, onurunu savunması gerekiyor. İtiraz yolu açıktır. Hukuki itirazımızı yapacağız. Kamuoyu vicdanında itirazımızı yapacağız. İmkan bulduğumuz her alanda, her araçla, yöntemle demokratik itirazımızı yapacağız” dedi.
Sık sık sloganlarla eylemi sürdüren protestocular kayyumlara tepkiliydi. Tepkilerini VOA Türkçe mikrofonlarına anlatan eylemcilerden Songül Kapancı, “Halka zulümdür, Kürdü saymamaktır, halkın iradesini gasp etmektir” dedi.
Eylemcilerden Arif Akkaya ise uluslararası camiaya tepkiliydi. Akkaya, “Amerika ve uluslararası güçler bunu hiç mi görmüyor? Türkiye’nin bu kadar anti demokratik işlerini, Kürt halkına yönelik bu kadar baskı, zulüm, işkence ve katliam yaşatırken, Amerika, Avrupa bunu görmüyor mu?” diye konuştu.
Eylemcilere hitaben bir konuşma yapan HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ise eylemlerinin süreceğini söyledi.
Güven, “Dün akşam çok net görülmüştür ki AKP-MHP iktidarı bu kayyumu açıklayamıyor. Açıklayacak söz bulamıyor çünkü gerçekten halkın iradesine bir darbedir ve oldu bittiye getirilecek bir olay değildir. Biz de bunun karşısında, geçmişte belki yetersiz kaldığımız konular vardır ama bugün bunun karşısında her gün direniş diyeceğiz. Kadınlar ve gençler, her yerde sesimiz yükselteceğiz. Bu ablukayı buraya koyanlar, karşıdan bizi izleyenler şunu çok iyi bilsinler ki, dün FETÖcüler Kürt halkı üzerinde sürdürdüğü zulmün sonunda, yargılandılar. Kendileri de yargılanacaklar, kendileri de aynı akıbeti yaşayacaklardır” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından bir süre daha oturan eylemciler yürümek istedi. Ancak polis yürüyüşe izin vermedi. Kentin başka noktalarında izinsiz gösteri yapmak isteyenlere polis müdahale etti. Müdahale sırasında gözaltına alınanlar oldu.
Bu arada eylemciler dağıldıktan sonra HDP Milletvekilleri çöpleri toplayarak temizlik yaptı.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli de Mardin’deki protestolara katıldı. Burada bir konuşma yapan Temelli, belediyelere dair hiç bir suç belgesinin bulunmadığını söyledi.
Temelli, “Diyorlar ki belediyenin imkanlarını çarçur ediyormuşuz, oraya buraya gönderiyormuşuz. Son 4 ayda belediyelere geldik, borçlanan değil borç ödeyen belediyeler olduk. Hukukta ne yazıyorsa onu uyguladık. Daha önce de olduğu gibi, her türlü denetime açıktır. Bir tek suç belgesi bulamadılar. Bizim belediyelerimize dair bir tek suç belgesi bulmuş değiller. Ama kendi dönemlerinde, yani kayyum dönemlerinde yapmadıkları yolsuzluk kalmadı, yapmadıkları hırsızlık kalmadı. Bu halkın hakkını nasıl çarçur ettiklerini Kayyum Raporu’nda belgeledik. Sayıştay belgeleri orada duruyor, gidin bakın. Yolsuzluk, hırsızlık, talan neymiş görün. İşte talana karşı bu yolsuzluğa karşı belediyelerimiz halkın iradesiyle göreve geldikleri günden bugüne tam 4 aydır halkın bir kuruşunun heba olmaması için emek verdiler. Kendilerinin olmayan borçları bile ödediler” dedi.
Kayyumlara bir tepki de Ankara’dan geldi. Aralarında sendika, dernek, siyasi parti temsilcilerinin bulunduğu bir grup ortak bir açıklama yaptı.
44 kurumun imzaladığı açıklamayı Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut okudu. Bölge halkının demokrasiye olan inancının yok edildiğini söyleyen Bulut, “Bölge halkının demokrasiye inancının yok edilmesi Türkiye’de barışa, kardeşliğe, eşit yurttaşlık anlayışına ters düşmektedir. Türkiye’de başta İstanbul ve Ankara olmak üzere önemli büyükşehir belediye başkanlıklarının el değiştirmesinden sonra görünür hale gelen AKPli belediye başkanlarının yolsuzluklarını ve ekonomik krizin üzerini örtmek için bu girişimlerin yapıldığı açıktır. Aşağıda imzası bulunan meslek örgütleri, sendikalar, sivil toplum örgütleri ve siyasal partiler olarak kişilerin siyasi görüşlerinden ve hangi ilin yurttaşlarına karşı uygulandığından bağımsız olarak kayyum yönetimini reddederek demokrasiye ve demokratik işleyişe sahip çıkacağız” diye konuştu.
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024