İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) yayımladığı Aralık 2024 tarihli “İstanbul Barometresi” raporu, kentin ekonomik gerçekliklerini ve sosyal önceliklerini gözler önüne serdi. Anket sonuçlarına göre, İstanbulluların ev içi gündeminde en çok konuşulan konu açık ara ekonomi oldu. Ankete katılanların yüzde 53’ü ekonomik sıkıntıların günlük hayatlarını şekillendirdiğini belirtirken, uluslararası politik konulara verilen önem oldukça geride kaldı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrilmesi gibi dış politik meseleler, katılımcıların yalnızca yüzde 5,4’ü tarafından tartışıldı.
Bu veriler, gelir eşitsizliğinin ve ekonomik yoksunluğun İstanbul gibi büyük metropollerde nasıl hayatın merkezine oturduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, artan yaşam maliyetleri ve yetersiz sosyal destek, İstanbulluları hem bireysel hem de toplumsal düzeyde derinden etkiliyor.
Ekonomik Veriler: Kıt Kanaat Geçinenlerin Çoğunluğu
Araştırmaya katılanların yüzde 39,1’i kıt kanaat geçinebildiğini, yüzde 28,7’si ise bazı ödemelerini yapamayarak borçlandığını ifade etti. Daha da çarpıcı olan, katılımcıların yüzde 9,8’inin kredi kartı borcunu hiç ödeyemediğini söylemesi oldu. Kenara para koyabilenlerin oranı yalnızca yüzde 23,8’de kalırken, kredi kartı borcunun tamamını ödeyebilenlerin oranı yüzde 44,1 olarak ölçüldü. Bu tablo, bireylerin yaşam maliyetleri karşısında ne denli zorlandığını gözler önüne seriyor.
Beklentilerde Kötümserlik Hakim
İstanbulluların 2025 yılına ilişkin beklentileri de karamsar bir tablo çiziyor. Katılımcıların sadece yüzde 26’sı ekonomik koşulların iyileşeceğine dair umut taşıyor. Eğitimde bu oran yüzde 20,6, adalet sisteminde ise yüzde 16,9 ile daha da düşük seviyelerde. Aile ilişkilerinin iyileşeceği beklentisi yüzde 87,1 gibi yüksek bir oranda görülse de, bu durum genel olarak kamusal hizmetlerden ziyade bireysel dayanışmaya duyulan güvenin bir yansıması.
Yoksulluk: Maddi ve Sosyal Kısıtlamalar
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2024 yılında ülkede maddi ve sosyal yoksulluk oranı yüzde 13 olarak kaydedildi. Katılımcıların yüzde 31,3’ü sızdıran çatı, nemli duvarlar veya çürümüş pencerelerle yaşamak zorunda olduklarını belirtirken, yüzde 30,2’si konut izolasyonundaki yetersizlik nedeniyle ısınma sorunu yaşadığını ifade etti. Yüzde 56,8’lik bir kesimin konut masrafları dışında borç veya taksit ödemeleri olduğu ve bu ödemelerin yüzde 12,5’i için “çok ağır yük” oluşturduğu tespit edildi.
Ekonomik Eşitsizlik Ülke Gündeminin Merkezinde Olmalı
İstanbul Barometresi’nin ortaya koyduğu bu bulgular, ekonomik eşitsizliğin ve yoksulluğun ülke gündeminde tartışılması gereken öncelikli konular olduğunu açıkça gösteriyor. İstanbulluların gündeminde Esad’ın devrilmesinden çok, gıda fiyatlarındaki artış, borç yükü ve temel ihtiyaçlara erişim mücadelesi yer alıyor. Bu, yalnızca İstanbul için değil, tüm Türkiye için alarm niteliğinde bir mesajdır. Toplumsal refahın artırılması için gelir dağılımındaki eşitsizliklerin giderilmesi, sosyal yardımların artırılması ve ekonomik politikaların toplumun geniş kesimlerini kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor.