Meslektaşım, sevgili Ali Serdar üstadım ile sohbet ediyorduk. Facebook’ta paylaÅŸtığım mesleki bir anıdan bahisle, meslekten, mesleki anılardan konuÅŸtuk. Sohbet ederken de meslekteki anılardan ziyade mesleÄŸe olan yolculuÄŸumdan bir kesit hatıramda zil çalıp duruyordu o arada…
Laz Mehmet abinin bana uzattığı zarfın üzerinde “Mehmet Åžirin Öztürk, Yayla Bakkaliyesi Mehmet Yayla Eliyle, Malazgirt, MUÅž” yazıyordu. Açtım, sınav sonuç belgesiydi ve anladığım kadarıyla Siyasal Bilgiler Fakültesine girecek bir puan almıştım. Mehmet Abi sınav sonuç kağıdına baktı baktı ve dedi ki, bizim halaoÄŸlu da bu okulda okumuÅŸtu, kaymakam oldu. Ve ben elimdeki zarfla Yayla Bakkaliyesi’nden çıkarken arkamdan ilk unvanımı da duydum; “Kaymakam Bey”!
Kısa süre sonra da, Laz Mehmet Abinin, Manifaturacı Abdurrahman Amcanın ve daha baÅŸkalarının “iyi yolculuklar kaymakam bey” dilekleri ile Ankara’ya gidecek MuÅŸ otobüsüne bindim.
Öğrenci Ä°ÅŸlerinden, Fakülte giriÅŸ puanı nedeniyle Maliye Bakanlığı’nın verdiÄŸi burstan yararlanabileceÄŸim söylendi. MeteliÄŸe kurÅŸun sıkıyorum ama diÅŸlerimi de sıkarak Ulus’taki Maliye Bakanlığı binasının yolunu tuttum. Huzuruna çıkarıldığım memur hanımefendi elime bir tomar baÅŸvuru evrakı ve imzalanmak üzere bir sözleÅŸme tıkıştırıp gönderdi. Bursu alabilmemin ÅŸartı Fakülteyi bitirdikten sonra Maliye Bakanlığında memur olarak iÅŸe baÅŸlamayı kabul etmem ve bunu ihtiva eden sözleÅŸmeyi imzalamamdı. Ä°yi de, ben her ne kadar Ankara’ya devrim yapmaya gelmiÅŸsem de bizim kasabada beni tanıyanlar benim kaymakam olmaya geldiÄŸimi biliyor. Ben dahil, Maliyeyi rüyamızda görsek hayra yormayız. Maliyede memur olmak ne demek? Tamam kabul, ilkokul yıllarımdan hatırlıyorum, köye tahsildar Ä°hsan Abi gelir giderdi, bizim Nahiye Müdürü BaşçavuÅŸ kadar olmasa da bir ağırlığı vardı ama… Yok, yok olmaz!
Tüm mali zorluklara raÄŸmen Maliye Bakanlığından burs almayı reddettim ve Kredi Yurtlar Kurumunun bursu ile, Kızılay’dan aldığım çok cüzi bir karşılıksız burs ile devam ettim (Çok zaman sonra Kızılay’a minnet borcumu hizmetimle ödeme fırsatı bulduÄŸum için huzurluyum ayrıca).
Maliyeyi tamamen unuttum bu arada, ta ki, yaklaşık olarak “uÄŸurlar olsun kaymakam bey” diye otobüse bindirildiÄŸim tarihlerde, Burdur Lisesinden, kazandığı Siyasal Bilgiler Fakültesine kaydını yaptırmak üzere, Ankara’nın yolunu tutan kızla Fakültenin koridorlarında tanışıncaya kadar. (Burdurlu kızın yanında Burdur da önemli çünkü Lise yıllarında inÅŸaat işçisi olarak çalışırken görüp sevdiÄŸim bir ÅŸehir. AkÅŸama doÄŸru sinema salonunun hoparlöründen dalga dalga yayılan Hakkı Bulut sesi de ayrı bir mevzu.) Derken, benim sarışın göçmen kız nereye ben oraya. Baktım, iktisat ve maliye bölümüne karar kılmış, o dakka kaymakamlık hayalini bir tarafa koydum, iktisat maliye bölümüne gidip oturdum ben de. Bizim köyde ve kasabadan beni tanıyanların bu ihanetten haberi olmadı elbette. Muhasebe ve Türk Vergi Sistemi derslerini de sırf o alıyor diye ben de almaya karar verdim ve hayatımın en büyük iÅŸkencesini bu iki derste yaÅŸadım. Vergi derslerini Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanı olduÄŸu söylenen zarif bir bey veriyordu. (Rahmetli Sadık BaklacıoÄŸlu üstat.) Dünyada vergi kadar akıldışı bir mevzu olabilir miydi ama ben bizim göçmen kızın peÅŸinde bu akıldışılığa katlanıyordum iÅŸte…
Muhasebe ve Vergi işkencesinden kurtulmuştum ki, biz devrim yapamadan 12 Eylül generalleri daha erken davranıp darbe yaptı bu arada. Bir baktım ki, okul bitmiş ama ben ne devrim yapabilmişim ne de kaymakam olabilmişim. Beş parasız, evsiz barksız, bizim göçmen kızın verdiği harçlıkla o sınavdan bu sınava koşturmaya başladım ve derken, kendimi Maliye Bakanlığının makam katında Maliye Bakanı ile tanıştırılmak üzere, sınavı kazanmış diğer arkadaşlarımla birlikte, kapıda bekler buldum. Dönmüş, dolaşmış bursunu reddettiğim bakanlıkta memur olmuştum; hem de vergici! Hesap Uzmanı yani.
Hesap Uzmanı mı? Ben ÅŸimdi köydekilere, kasabadakilere ne diyecektim peki? Laz Mehmet Abiye nasıl Kaymakam deÄŸil Hesap Uzmanı oldum diyebilirdim ki? Ya köydekilere? Hesap Uzmanı nedir, ne iÅŸ yapar nasıl anlatacaktım ki? Tahsildar Ä°hsan bey gibi iÅŸte, desem, yahu bunun için dört koca yıl Ankara’da okumak ÅŸart mıydı? Hem sonra tahsildarlık mı kaldı derlerse?.. Köye hiç gitmesem?..
Köye gittim tabi. Sordular. Lafı eÄŸip, bükmedim. Hesap Uzmanı oldum, dedim. Anlamsız, soÄŸuk bir rüzgar esti bir süre ama beni çok sevdiÄŸini bildiÄŸim Kerem Abi müdahale etti hemen; Normal tabi dedi, Åžirinin matematiÄŸi çok iyiydi, hatırlamıyor musunuz, öğretmen çocuklara matematik dersini ona verdirirdi…
- Lütfen Beni Hatalı Olduğuma İkna Edin - 8 Şubat 2023
- Sen o’sun! - 5 Şubat 2023
- Din ile Bilim Arasında Çatışma Var mı? - 31 Ocak 2023