Gazze: Küresel kapitalizmin krizine açılan korkunç bir pencere

Gazze, dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olarak biliniyor. Ä°srail’in 2007 yılından beri uyguladığı abluka ve saldırılar nedeniyle Gazze’de yaÅŸayan yaklaşık 2 milyon Filistinli, insanlık dışı koÅŸullarda hayatta kalmaya çalışıyor. Gazze, aynı zamanda küresel kapitalizmin krizinin ve çöküşünün bir sembolü olarak da görülebilir. Bu yazıda, William I. Robinson ve Hoai-An Nguyen, Gazze’deki durumu küresel bir perspektiften analiz ediyorlar. Robinson ve Nguyen, Gazze’nin küresel kapitalizmin üç temel kriziyle -ekonomik, ekolojik ve sosyal- nasıl baÄŸlantılı olduÄŸunu ve bu krizlerin nasıl birbirini tetiklediÄŸini gösteriyorlar.

Robinson ve Nguyen, Gazze’nin küresel kapitalizmin ekonomik kriziyle baÄŸlantısını şöyle açıklıyorlar: “Gazze, küresel kapitalizmin aşırı birikim sorununun bir sonucu olarak ortaya çıkan yapısal ayarlamaların ve neoliberal reformların en ağır bedelini ödeyen bölgelerden biridir. Gazze’nin ekonomisi, Ä°srail’in iÅŸgali altında sistematik olarak tahrip edilmiÅŸ, tarım ve sanayi sektörleri çökertilmiÅŸ, altyapı ve kamu hizmetleri yıkılmıştır. Gazze’nin ihracatı ve ithalatı engellenmiÅŸ, iÅŸsizlik ve yoksulluk rekor seviyelere ulaÅŸmıştır. Gazze’de yaÅŸayanların %80’i insani yardıma muhtaç durumdadır.” Robinson ve Nguyen, Gazze’nin ekonomik krizin sadece bir maÄŸduru olmadığını, aynı zamanda bir çözüm aracı olarak da kullanıldığını belirtiyorlar. Onlara göre, Gazze’deki Filistinliler, küresel kapitalizmin fazla nüfus olarak gördüğü ve yok etmeye çalıştığı “artık insanlık” kategorisine dahil edilmiÅŸtir. Bu nedenle, Gazze’ye yönelik Ä°srail saldırıları, küresel kapitalizmin aşırı birikim sorununu çözmek için baÅŸvurduÄŸu ÅŸiddetli yöntemlerden biridir.

Robinson ve Nguyen, Gazze’nin küresel kapitalizmin ekolojik kriziyle baÄŸlantısını ise şöyle ifade ediyorlar: “Gazze, küresel kapitalizmin doÄŸayla olan çeliÅŸkisinin en dramatik örneklerinden biridir. Gazze’de yaÅŸayanların %97’si temiz suya eriÅŸememektedir. Gazze’nin yeraltı suyu kaynakları tuzlanmış ve kirlenmiÅŸtir. Gazze’nin elektriÄŸi sadece günde birkaç saat verilmektedir. Gazze’nin atık su arıtma tesisleri yetersizdir. Gazze’nin tarım arazileri zehirlenmiÅŸtir. Gazze’nin denizi balıkçılık için uygun deÄŸildir. Gazze’nin havası kirli ve saÄŸlıksızdır.” Robinson ve Nguyen, Gazze’nin ekolojik krizin sadece bir kurbanı olmadığını, aynı zamanda bir tetikleyici olduÄŸunu da vurguluyorlar. Onlara göre, Gazze’deki ekolojik yıkım, bölgesel ve küresel düzeyde daha büyük çevresel felaketlere yol açabilir. ÖrneÄŸin, Gazze’deki atık suyun Akdeniz’e akması, denizin biyolojik çeÅŸitliliÄŸini tehdit edebilir. Gazze’deki hava kirliliÄŸi, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine katkıda bulunabilir. Gazze’deki su kıtlığı, bölgede su savaÅŸlarının çıkmasına neden olabilir.

Robinson ve Nguyen, Gazze’nin küresel kapitalizmin sosyal kriziyle baÄŸlantısını ise şöyle özetliyorlar: “Gazze, küresel kapitalizmin toplumsal uyumsuzluÄŸunun ve direniÅŸinin bir merkezidir. Gazze’de yaÅŸayanlar, Ä°srail’in iÅŸgaline, ablukasına ve saldırılarına karşı sürekli bir mücadele içindedirler. Gazze’de yaÅŸayanlar, küresel kapitalizmin dayattığı neoliberal politikalara, sosyal adaletsizliklere ve insan hakları ihlallerine karşı da direniyorlar. Gazze’de yaÅŸayanlar, küresel kapitalizmin yarattığı ayrımcılık, baskı ve yabancılaÅŸmaya karşı da mücadele ediyorlar. Gazze’de yaÅŸayanlar, küresel kapitalizmin hegemonyasına meydan okuyan alternatif bir toplumsal proje geliÅŸtirmeye çalışıyorlar.” Robinson ve Nguyen, Gazze’nin sosyal krizin sadece bir aktörü olmadığını, aynı zamanda bir ilham kaynağı olduÄŸunu da söylüyorlar. Onlara göre, Gazze’deki Filistinli direniÅŸi, dünyanın dört bir yanındaki ezilen ve sömürülen halkların dayanışmasını ve mücadelesini güçlendirebilir. Gazze’deki Filistinli direniÅŸi, küresel kapitalizmin krizine karşı alternatif bir dünya kurma vizyonunu canlandırabilir.

Robinson ve Nguyen’in makalesi, Gazze’yi küresel kapitalizmin krizinin hem bir sonucu hem de bir nedeni olarak ele alıyor. Makale, Gazze’yi sadece yerel bir sorun olarak deÄŸil, küresel bir sorun olarak da anlamamızı saÄŸlıyor. Makale, Gazze’yi sadece acınacak bir durum olarak deÄŸil, mücadele edilecek ve desteklenecek bir durum olarak da gösteriyor. Makale, Gazze’yi sadece küresel kapitalizmin krizine açılan korkunç bir pencere olarak deÄŸil, aynı zamanda küresel kapitalizmin krizine karşı açılan umutlu bir pencere olarak da sunuyor.

NHY/ Eda Kaya