Küresel sermayenin içsel çelişkileri, dünyaya ekonomik ve siyasi krizler olarak yansımaya devam ediyor. Son dönemde ABD ile Kanada arasında yaşanan ticaret savaşı, bu gerilimin en somut örneklerinden biri. Kanada Dışişleri Bakanı Mélanie Joly’nin CNN’e verdiği demeçler, ABD Başkanı Donald Trump’ın saldırgan politikalarını ve Kanada’ya yönelik küçümseyici tavrını gözler önüne serdi.
ABD’nin Saygısız Tavrı: Kanada’yı “51. Eyalet” Olarak Görmek
Joly, Trump’ın Kanada’yı “51. eyalet” ve Başbakan Justin Trudeau’yu “vali” olarak nitelendirmesini “saygısız ve tehlikeli” buldu. Bu söylemlerin basit bir retorik olmadığını vurgulayan Joly, ABD’nin Kanada ekonomisini zayıflatarak ülkesini köşeye sıkıştırmayı hedeflediğini belirtti. Bu açıklamalar, emperyalist devletler arasındaki rekabetin ve çıkar savaşlarının ne kadar sertleştiğini ortaya koyuyor.
Ticaret Savaşı ve Ekonomik Yansımalar
ABD’nin Kanada’ya yönelik yeni gümrük tarifeleri, bu küresel çatışmanın ekonomik boyutunu gözler önüne seriyor. Trump yönetimi, 1 Şubat itibariyle Kanada ve Meksika’dan ithal edilen mallara %25, Çin’den gelen ürünlere ise %10 ek vergi getirdi. Kanada, misilleme olarak ABD’den ithal edilen 155 milyar dolarlık ürüne aynı oranda vergi uyguladı. Trudeau, bu durumu “ticaret savaşı” olarak nitelendirerek ülkesinin bu politikaya boyun eğmeyeceğini açıkça ifade etti.
Krizin Asıl Mağdurları: Emekçiler ve Küçük Üreticiler
Ticaret savaşlarının en büyük zararını her zamanki gibi emekçiler ve küçük üreticiler görüyor. Joly, yeni gümrük tarifelerinin Kanada ve ABD ekonomilerine zarar vereceğini söylese de, emperyalist güçlerin çıkar oyunlarının faturasını yine halkların ödeyeceği aşikâr.
“Birlik içinde hareket edersek bu etkileri telafi edebiliriz” diyen Joly, Kanada’nın ABD’nin ekonomik baskılarına karşı koyma stratejisini ortaya koysa da, bu direnişin halkların çıkarlarını korumaktan çok küresel sermayenin yeniden güç kazanmasına hizmet ettiğini unutmamak gerekir.
Yeni Emperyalist İttifaklar: Kanada Kime Yaslanacak?
Joly, ABD’nin sert politikalarına karşı Avrupa Birliği, Japonya, Güney Kore ve Meksika gibi ülkelerle yakın temas kurmaya çalıştıklarını belirtti. Ancak bu ittifaklar da nihayetinde emperyalist çıkarlar doğrultusunda şekilleniyor. Kapitalist devletler arasındaki çıkar savaşlarının derinleşmesi, dünyanın dört bir yanında ekonomik krizleri, yoksulluğu ve işsizliği daha da artırıyor.
ABD-Kanada ticaret savaşı, emperyalist dünyadaki iç çelişkilerin ve krizlerin giderek şiddetlendiğini bir kez daha gösteriyor. Trump yönetiminin yayılmacı politikaları Kanada’nın egemenliğini tehdit ederken, bu ekonomik gerilim dünya halklarının yaşam koşullarını daha da kötüleştiriyor.
Ancak, bu tabloyu değiştirecek olan şey, emperyalizmin çıkar oyunlarına karşı halkların dayanışma içinde mücadele etmesidir. Emekçi sınıfların ve ezilen halkların ortak hareketi, bu krizlerden kurtuluşun tek gerçekçi yolu olarak öne çıkıyor.
Kaynaklar: DUVAR, CNN, Kanada Dışişleri Bakanı Mélanie Joly’nin açıklamaları.
