Çocuklara Kıymayın Efendiler!

Bu savaş gürültüsünün içerisinde tüm sesler cılızlaşıyor ve hatta yok oluyor. Savaşın tozu dumanı, gümbürtüsü her şeyi bastırıyor. Bu sis bulutlarının ortasında inatla konuşmaya devam etmek gerek.

Afrin’in tozu dumanı içerisinde genç bir kadının cesaretle ortaya çıkardığı, açıkladığı 115 kız çocuÄŸunun hamilelik kayıtları, bu kayıtların nasıl örtbas edildiÄŸini konuÅŸmalıyız mesela.

Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 115 hamile çocuk ile ilgili kayıtların polise bildirmediğini ortaya çıkaran hastane çalışanı İclal Nergiz, yılda 450-500 arası hamile çocuğun hastaneye geldiğini söyledi.

Çocuk – hamilelik! Bu iki kelimenin yan yana gelmesi dahi abes iken bunun gerçek olması, rakamların yüksekliÄŸi ve bu gerçeÄŸi bilenlerin bugüne kadar susması yahut yetkililerce hasıraltı edilmesi insanı dehÅŸete düşürüyor.

Hürriyet’ten Dinçer Gökçe’nin haberine göre, 1 Ocak 2017- 9 Mayıs 2017 arasında hastaneye gelen 115 kız çocuÄŸunun hamile olduÄŸu belirlendi. Bu çocukların yüzde 67’sini 15-18 yaÅŸ arası, yüzde 33’ü ise 15 yaşının altında kız çocukları oluÅŸturuyor. Listede 2003 doÄŸumlu iki kız çocuÄŸu, 2002 doÄŸumlu 11 kız çocuÄŸu bulunuyor. Hamile kız çocuklarının yüzde 34’ü Suriyeli mülteciler.

Hastanede görevli sosyal hizmet uzmanı Ä°clal Nergiz ve psikolog I. Ö. 12 Haziran 2017’de 15 yaşın altındaki hamileliklerin rıza aranmaksızın çocuÄŸun cinsel istismarı kapsamında olduÄŸunu belirterek, kız çocuklarının gebelikleriyle ilgili yasal bildirim sorumluluÄŸunun yerine getirilmediÄŸine dair tutanak tutarlar. Lakin hastane yönetimi konuya iliÅŸkin bir iÅŸlem yapmaz. Hal böyle olunca, sosyal hizmet uzmanı Ä°clal Nergiz savcılığa ihbarda bulunur. Bu hukuksal süreç bu ÅŸekilde devam eder. Ve sonunda Ä°clal Nergiz’e inceleme baÅŸlatılır, görev yeri iki kez deÄŸiÅŸtirilir. Yani olayın sorumlularına inceleme baÅŸlatılması ve cezalandırma yapılması gerekirken, olayı ortaya çıkaran vicdanlı, ahlaklı, adalet duygusu ile davranan sosyal hizmet uzmanı Ä°clal Nergiz cezalandırılır.

Olayın gazetelerde haber olmasının ardından, bu rezalet alenen ortaya döküldü. Insanlar gerek sosyal medyada gerek sokakta tepki gösterdiler.

Peki, Vali’nin tavrı ne idi? Ä°stanbul Valisi Vasip Åžahin, 115 hamile çocukla ilgili Ä°stanbul ValiliÄŸinin görevliler hakkında soruÅŸturma izni vermemesini savundu. Açıklaması ÅŸu oldu: ” 15 yaÅŸ üstü 18 yaÅŸ altı gebeliklerde cebir, ÅŸiddet, baÅŸka türlü baskılar söz konusuysa bunların bildirimi zorunlu. DiÄŸerleri ÅŸikayete tabii konulardan. Dosyalarımızda tüm evraklar tamamlanmış. Biz de ona göre karar vermiÅŸiz.”
Oysa, SaÄŸlık Bakanlığı’nın yaptığı düzenlemeye göre, hamile oldukları anlaşılan 18 yaşından küçük tüm çocuklara iliÅŸkin bilgilerin Emniyet’e bildirilmesi gerekiyor.

Çocuk gebeliğinin bir yasal zorunluluk olarak ilgili kurumlara bildirilmemesi, açıkça çocuk istismarının üzerini örtmek ve suça ortak olmak anlamına gelir.

Problemin temel noktası bu zaten, cezasızlık! Örtbas etmek yerine sorumlulara en ağır cezalar verilmeli. Cezasızlık devam ettikçe çocuk istismarının ardı arkası kesilmeyecektir.

Son olarak Ä°clal Nergiz’in sosyal medya hesabından yaptığı çaÄŸrıyı ve çığlığı hatırlatmak isterim: “Çocuklar için her ÅŸeyi göze alarak tüm kariyerimi hiçe sayarak, çalıştığım hastanedeki rezillikleri ortaya çıkardım. Sizde sessiz kalmayın!”

Savaş tamtamları çalarken, bu gri ve grift sis bulutlarının içinde çocuklarının çığlığına ses olalım. Savaşın gümbürtüsüne inat biz haykıralım, sesleri birleştirelim ve çığlık olalım.

Savaşın bu puslu, pusulu hali en çok da çocuk istismarcılarına, insan tacirlerine yarar. Çünkü onlar da gayet iyi bilir, bu yangının ortasında kimse çocukların sesini duymaz.

Çocuklar için susmayalım! Çocuk susar sen susma!