CHP’li Belediyelere Haciz ve Bloke Tartışması: Sıkıştırma mı, Sirkeleme mi?

CHP yönetimindeki belediyelerle iktidar arasındaki gerilim yeni bir boyuta taşındı. İktidara yakın medya kuruluşlarında yer alan haberlere göre, Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin Büyükşehir Belediyeleri ve Şişli Belediyesi hesaplarına, SGK borçları gerekçesiyle haciz işlemi uygulandı. İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri bu iddiaları yalanlarken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, hesaplarına haciz uygulandığını doğruladı ve buna tepki gösterdi.

İktidar ve Muhalefet Arasında Yeni Bir Cephe

Haber, ilk olarak Sabah Gazetesi’nde Yusuf Özdemir imzasıyla yayınlandı. Haberde, belediyelerin mevduat ve şirket hesaplarına bloke konulduğu iddia edilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a yönelik, “Borçlu belediyeleri biraz daha silkeleyin” ifadesine atıfta bulunuldu.

Demirören Haber Ajansı’nın (DHA) haberinde ise, bu altı belediyenin SGK’ye en fazla prim borcu olan belediyeler arasında yer aldığı ve bu borçlar nedeniyle haciz işleminin başlatıldığı ifade edildi.

Belediyelerden Yanıt: Yalanlama ve Tepkiler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “İBB ya da iştirak şirketlerinin hesaplarına gelen bir bloke ya da haciz işlemi söz konusu değildir” diyerek iddiaları yalanladı. Aynı şekilde İzmir Büyükşehir Belediyesi de hesaplarına herhangi bir haciz işlemi uygulanmadığını duyurdu ve SGK ile borç yapılandırma süreçlerinin devam ettiğini belirtti.

Buna karşın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, belediyenin altı iştirakine toplam 52 milyon 134 bin TL haciz uygulandığını açıkladı. Yavaş, “Bu müdahalelere rağmen; desteklerimizi bir kuruş eksiltmeyeceğiz, aksine artırarak devam edeceğiz” diyerek duruma tepki gösterdi. Yavaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a hitaben “Halk, iradesine yapılan bu haksız müdahaleleri unutmaz ve gereken cevabı, zamanı geldiğinde size ‘silkeleyerek’ verir” ifadelerini kullandı.

Adana ve Mersin Belediyelerinden Açıklamalar

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, SGK haczine ilişkin yaptığı açıklamada, bu durumun işçi maaşlarını ödeyememe riskini beraberinde getirdiğini söyledi. Karalar, “Biz Tanzanya’nın belediye başkanları değiliz. Bu müdahaleler vatandaşı doğrudan etkiler. Vatandaş hizmet alamazsa, tepki iktidara yönelir” diyerek uygulamayı eleştirdi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi ise henüz resmi bir açıklama yapmazken, uygulamanın belediye hizmetlerini sekteye uğratabileceği kaygısı dile getirildi.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, haciz işlemlerine tepki göstererek, “Borçları nedeniyle belediyelere haciz koymak yerine, bu borçların nasıl oluştuğunu sorgulamak gerekir. Belediyeleri devraldığımızda milyarlarca borç vardı. Şimdi bunu siyasi bir malzemeye dönüştürüyorsunuz” dedi.

Siyasi Mücadele mi, Mali Kriz mi?

Bu haciz işlemleri, CHP’li belediyelere yönelik siyasi bir baskı aracı olarak mı kullanılıyor yoksa bu borçların ödenmesi için meşru bir mali yaptırım mı? SGK’nin toplam borç yükünün büyük kısmını oluşturan diğer kamu kuruluşlarına yönelik bir işlem yapılmaması, eleştirilerin merkezinde yer alıyor. Zira Zeydan Karalar’ın belirttiği üzere, CHP’li belediyelerin SGK borçları, toplam borcun yalnızca küçük bir kısmını oluşturuyor.

Öte yandan, bu durumun belediyelerin işçi maaşları, sosyal yardımlar ve temel hizmetler üzerindeki olası etkisi göz ardı edilemez. Özellikle ekonomik krizin etkisiyle yerel yönetimlere olan güvenin arttığı bir dönemde, bu tür yaptırımların siyasi maliyeti büyük olabilir.

Vatandaş Zarar Görüyor

SGK borçları gerekçesiyle yapılan haciz işlemleri, yerel yönetimlerin mali yapısını zorlamakla kalmıyor, aynı zamanda vatandaşın hizmetlere erişimini de riske atıyor. Belediye başkanlarının ve CHP’nin ortak kaygısı, bu yaptırımların siyasi bir cezalandırma aracı haline gelmesi. Mansur Yavaş’ın ifade ettiği gibi, bu durum doğrudan halkın iradesine müdahale olarak algılanabilir.

Sonuç olarak, bu mesele, yalnızca belediyelerle SGK arasındaki bir borç meselesi olmaktan çıkmış durumda. Haciz kararları, yerel yönetimlerin özerkliği ve siyasi müdahale iddiaları üzerinden uzun süre tartışılacak gibi görünüyor.