Boğaziçi Üniversitesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın atadığı rektörlere karşı başlatılan protestolar, 1000. gününde de kararlılıkla devam etti. Akademisyenler, öğrenciler ve mezunlar, Güney Kampüs’te bir araya gelerek “Kayyum zihniyeti ve onun dayattığı hukuksuzluklar karşısında yılmadan direnişimizi sürdüreceğiz. Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” mesajı verdi.
“Kayyumlar Gidecek, Biz Kalacağız”
Saat 12:15’te Güney Kampüs’te toplanan akademisyenler, rektörlük binasına sırtlarını dönerek eylemlerini gerçekleştirdi. Protestocular, “Kayyumlar gidecek biz kalacağız”, “Özgür, özerk, demokratik üniversite” pankartları taşıdı. Eyleme öğrenciler, mezunlar, siyasi partiler ve sendika temsilcileri de destek verdi.
Protestolar sırasında bir açıklama yapan Özgür Boğaziçi Platformu’ndan Tutku Kırcalı, direnişin kararlılıkla devam edeceğini belirtti:
“Bugün 1000’inci nöbetimiz. Öğrencisi, mezunu, akademisyeni, biz hâlâ buradayız. Bu direniş, sürüyor ve sürecek. Kayyumlar gidecek, biz kalacağız.”
CHP’den Destek: “Boğaziçi, Demokrasi Yolunda Bir Anıttır”
Protestoya katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Boğaziçi direnişinin tüm Türkiye için bir moral kaynağı olduğunu vurguladı:
“Boğaziçi Üniversitesi direnişi, ülkenin demokrasi yolunda bir anıt haline gelecek. Üniversiteler, bu iktidar tarafından siyasal kadroların yağmalandığı alanlara dönüştürüldü. Ancak Türkiye, demokrasiden vazgeçmeyecek.”
Özçağdaş, Boğaziçi’nde yaşanan sürecin diğer üniversitelerde ve kurumlarda da görülen antidemokratik uygulamaların bir yansıması olduğunu belirtti.
Öğrenciler: “Akademik Özerklik İçin Mücadeleye Devam”
Boğaziçi öğrencileri adına konuşan Talha Keskin, birçok akademisyenin mobbing ve hukuksuz uygulamalarla üniversiteden uzaklaştırıldığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Demokratik üniversite anlayışına tamamen ters olan bu uygulamaları asla tanımıyoruz. Özgür, özerk ve demokratik üniversite mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.”
Öğrenciler, hem üniversitedeki atamalara hem de Türkiye genelindeki kayyum politikalarına karşı mücadeleye devam edeceklerini ifade etti.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak ise yaptığı konuşmada, Türkiye’deki akademik özgürlüklerin yok sayıldığını vurguladı:
“Ülkenin en prestijli okulları hedef alınıyor. Ama bu mücadele sadece Boğaziçi’nde değil, tüm Türkiye’de sürecek. Önce diktatörü göndereceğiz, sonra akademiyi özgürleştireceğiz.”
5 Yıldır Süren Direniş
Protestolar, 2 Ocak 2021’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Prof. Dr. Melih Bulu’yu rektör olarak atamasıyla başlamış, Bulu’nun görevden alınmasının ardından Prof. Dr. Naci İnci’nin atanmasıyla devam etmişti. O tarihten bu yana Boğaziçi Üniversitesi bileşenleri, demokratik ve özerk üniversite taleplerini dile getirmeye devam ediyor.
Boğaziçi Üniversitesi’nde süregelen protestolar, sadece bir üniversite meselesi olmaktan çıkarak Türkiye’deki demokrasi ve özgürlük mücadelesinin sembolü haline geldi. Akademisyenler, öğrenciler ve destekçileri, protestoların her türlü baskıya rağmen süreceğini ifade ediyor.