Almanya’da SPD az farkla birinci

Oy verme işleminin sona erdiği Almanya‘da ilk geçici sonuçlar açıklandı. Buna göre, Almanya‘da 16 yıllık Angela Merkel döneminin de sonu anlamına gelen Federal Meclis Bundestag seçimininde Sosyal Demokrat Parti (SPD) yüzde 24,9 oy oranı ile birinci. İkinci sıradaki Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) yüzde 24,7 oy oranına ulaşırken, Yeşiller’in yüzde 15, Hür Demokrat Parti‘nin (FDP) yüzde 11, göçmen karşıtı Almanya için Alternatif’in (AfD) de yüzde 11 oy oranı ile meclise girmesi bekleniyor.

Bir sandık çıkış anketine göre, Sol Parti yüzde 5‘lik oranı ile meclisteki altıncı parti olacak.

Bir diğer geçici sonuca göre ise, SPD yüzde 25,6 alırken, Birlik Partileri yüzde 24,4 ile ikinci oldu.

Sandık çıkış anketlerinden yola çıkılarak elde edilen bu sonuçlar, sandığa giden seçmenlerin oyunu kullandıktan sonra yapılan bir kamuoyu yoklaması ile elde ediliyor. Eğer bu sonuç akşamın devamında netleşirse, yeni hükümet SPD’nin liderliğinde ve adayları Olaf Scholz’un Angela Merkel’den boşalacak başbakanlık koltuğuna oturmasıyla kurulacak. 63 yaşındaki Olaf Scholz’un partisi SPD’nin liderliğinde Yeşiller ve FDP ile koalisyon hükümeti kurması bekleniyor.

Sandık çıkış anketlerinin sonuçlarına göre, Almanya‘da ilk kez üç partili bir koalisyon hükümeti kurulacak. Berlin’de yapılan ilk açıklamalardan yola çıkıldığında, SPD’nin Yeşiller ve liberal FDP ile bir hükümet oluşturması bekleniyor. Sosyal demokratların başbakanlık adayı Scholz, SPD’nin birinci parti olması durumunda tercih edeceği ilk partinin Yeşiller olacağını birçok kez söyledi. Ancak özellikle çevre politikalarında Yeşiller ile uyuşmayan bir çizgisi olan FDP’nin yerine Sol Parti’nin koalisyonda yer alma ihtimalini pazarlıklar belirleyecek. Sol Parti, seçim programda SPD’nin yönetiminde bir “sol koalisyona” hazır olduğunu ilan etmişti. Bu olasılıkların yanı sıra bu kez Scholz’un başbakanlığında yeniden bir SPD-CDU/CSU koalisyonu ihtimali de bulunuyor. Buna karşılık hiçbir partinin gündeminde göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisini hükümete ortak etme olasılığı bulunmuyor.

Göçmen karşıtı AfD’nin hükümete ortak olması beklenmiyor

Sonuçlara göre, Almanya‘da ilk kez üç partili bir koalisyon hükümeti kurulacak. Berlin’de yapılan ilk açıklamalardan yola çıkıldığında, Birlik Partileri’nin adayı Armin Lascht‘in Yeşiller ve liberal FDP ile bir hükümet oluşturması bekleniyor. Laschet, SPD’nin birinci parti olması durumunda tercih edeceği ilk partinin FDP olacağını, ayrıca Yeşiller ile de birçok konuda aynı görüşleri paylaştılarını ifade etti. Bu olasılıkların yanı sıra Laschet’in başbakanlığında yeniden bir SPD-CDU/CSU koalisyonu ihtimali de bulunuyor. Buna karşılık hiçbir partinin gündeminde göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisini hükümete ortak etme olasılığı bulunmuyor.

Seçimin ardından partiler arasında koalisyon pazarlıklarının uzaması bekleniyor. 2017 yılındaki seçimlerden sonra koalisyon hükümetinin kurulması tam dört ay sürmüştü. Yeni hükümet kurulana dek, Merkel başbakanlık görevini sürdürecek. Geride kalan 16 yılda, Angela Merkel, Hristiyan Birlik CDU/CSU’nun adayı olarak seçimleri kazanmış ve hükümeti kurmuştu. Merkel, üç kez Sosyal Demokrat Parti (SPD), bir kez de Hür Demokrat Parti (FDP) ile koalisyon kurdu. Koalisyon görüşmeleri devam ederken yeni meclis zaman kaybetmeden göreve başlayacak. Anayasaya göre seçimden en geç 30 gün sonra, yani 26 Ekim’de Federal Meclis’in ilk genel kurul toplantısı yapılacak.

Scholz kriz yönetiminde puan toplamıştı

Sonuçların bu şekliyle kesinleşmesi durumunda 63 yaşındaki Olaf Scholz Almanya’nın yeni başbakanı olacak. İşbaşındaki Merkel hükümetinde Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanlığı görevini yürüten SPD’li siyasetçi Scholz, bu görevinden önce 2007-2009 yıllarında Federal Hükümette Çalışma Bakanlığı yaptıktan sonra, 2011’de Hamburg eyaleti Başbakanı seçilmiş ve bu görevi 2018’e kadar sürdürmüştü. Olaf Scholz SPD’nin sağ kanadından sayılmasına rağmen, kendisini sağ ya da sol gibi siyasi kategorilerin üstünde gördüğünü ifade ediyor. Berlin’de yapılan analizlerde, Scholz’un seçimi ilk sırada bitirmesi hükümet deneyimine sahip olması ile açıklanırken, Corona krizi nedeniyle çıkarılan mali yardım paketleri ve bütçeye yapılan eklemelerle, “kriz yöneticisi” olarak puan toplamayı başardığına vurgu yapılıyor. Scholz’un Başbakan Merkel’in tutumunu ve tavrını kopya ettiği belirtilirken, Merkel gibi ellerinin parmaklarının uçlarını birleştirerek poz vermesi bu algıyı güçlendirdi.

Scholz’dan Türkiye’ye demokrasi eleştirisi

Olaf Scholz, geçen hafta verdiği bir röportajda, Türkiye’nin AB süreci ile ilgili bir soruyu yanıtladı. “AB üyesi olmak isteyen, AB’nin kriterlerini yerine getirmek zorundadır” diyen Scholz, “Bunlar arasında hukuk devleti ve demokrasinin yanısıra, muhalefet yapan siyasetçilerin tutuklanmaması yer alıyor” şeklinde konuştu. Türkiye’nin bu konulardaki karnesinin şu anda olumsuz olduğunu söyleyen Scholz, “Bunu görmezden gelemeyiz” dedi. Türkiye ile ilişkilerin sürmesinden yana olduğunu ifade eden SPD’li aday, “Türkiye’de demokrasi maalesef iyi işlemiyor” görüşünü belirtti.