Aile Hekimlerinin İş Bırakma Eylemi: Sağlık Sisteminde Direniş

Türkiye’de aile hekimleri ve sağlık çalışanları, halk sağlığı ve meslek onurlarını savunmak adına beş günlük bir iş bırakma eylemi başlattı. 1 Kasım’da yürürlüğe giren ve “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” adı verilen düzenleme, sağlık çalışanlarının deyimiyle “eziyet yönetmeliği,” yalnızca çalışanların haklarını değil, halkın sağlık hakkını da hedef alıyor. Bu düzenlemenin iptal edilmesi ve sağlık politikalarının yeniden gözden geçirilmesi talepleriyle, hekimler ve sağlık emekçileri bir araya geldi.

Birinci Basamağın Çöküşüne Karşı Ses Yükseltenler

İstanbul’dan Diyarbakır’a, İzmir’den Bursa’ya ülkenin dört bir yanında eylemler gerçekleştiren sağlık emekçileri, mevcut düzenlemelerin sadece iş yüklerini artırmadığını, aynı zamanda koruyucu sağlık hizmetlerini zayıflattığını ve sağlık hizmetlerini piyasa mantığına teslim ettiğini belirtti. Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekimler, ebe ve hemşireler, hükümetin bu politikasını “sağlıkta özelleştirme programı” olarak değerlendiriyor ve direnç gösteriyor.

Birlik ve Dayanışma Sendikası İstanbul Şube Başkanı Dr. Ahmet Mehlepçi, eylem sırasında yaptığı konuşmada, “Halkın sağlığı ekonomik krizin bedelini ödememeli. Sağlık emekçileri tehditlerle susturulamaz,” diyerek tepkisini dile getirdi.

Meslek Onuruna ve Halk Sağlığına Sahip Çıkmak

Sağlık çalışanlarının temel talepleri yalnızca ücret iyileştirmeleri değil; aynı zamanda sağlıkta şiddet yasalarının çıkartılması, koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi ve aile sağlığı merkezlerinin kamu tarafından desteklenmesi. Bu talepler, sağlık sisteminin piyasa mantığından kurtarılması gerektiğine dair daha büyük bir çağrıyı içeriyor. İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Derya Mengücük, “Bu yönetmelik aile hekimlerini, ebe ve hemşireleri daha fazla güvencesizliğe itiyor. Aile sağlığı hizmetleri artık sürdürülemez bir noktaya geldi,” diyerek hükümete eleştirilerini yöneltti.

Ticaretleştirilen Sağlık Hizmetlerine Hayır

Eylemciler, Sağlık Bakanlığının sağlık raporlarını ücretli hale getirme girişimini de protesto etti. Bu uygulama, aile hekimlerini “paralı sağlık hizmeti” sağlayıcıları olarak konumlandırıyor ve sağlık sisteminde yeni bir eşitsizlik yaratıyor. Dr. Mehlepçi’nin ifadesiyle, “Aile hekimliği halkın sağlığı için vardır, ticaret için değil.”

Sağlık çalışanlarının talepleri arasında insana yaraşır maaşlar, meslek onurunun korunması ve emek sömürüsüne son verilmesi öne çıkıyor. Dr. Mengücük, “Meslektaşlarımız tükenmişlik sendromuyla mücadele ediyor. Sağlık sisteminde devrim yaratacak değişiklikler yapılmazsa, halkın sağlık hakkı ve çalışanların onuru zedelenmeye devam edecek,” diyerek meslektaşlarının kararlılığını vurguladı.

Görünürlük ve Dayanışma

Eylemlerde “Eziyet Yönetmeliğine Hayır,” “Halkın Sağlık Hakkını Savunuyoruz” ve “Sağlıkta Şiddete Son” sloganları yükseldi. Bu direniş, yalnızca sağlık çalışanlarının mücadelesi değil; eşit, erişilebilir ve nitelikli bir sağlık hizmeti talebinde bulunan tüm halkın taleplerini yansıtıyor.

Sağlık Bakanlığının sessizliğini koruduğu bu süreçte, sağlık emekçileri talepleri karşılanana kadar mücadeleyi sürdürme kararlılığında. Bu, halkın sağlık hakkı ile emekçinin hak mücadelesinin birleştiği bir direniş olarak tarih sahnesinde yerini alıyor.