“100 Bin Sosyal Konut Projesi” Vatandaşı Borç Bataklığına Sürükledi

2019 yılında büyük umutlarla başlatılan “100 Bin Sosyal Konut Projesi”, aradan geçen altı yıla rağmen tamamlanamadı ve vaat edilen koşulların yerine getirilmemesi nedeniyle vatandaşları ciddi bir borç yüküyle karşı karşıya bıraktı. CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, projenin geldiği noktayı sert bir dille eleştirerek, “Bu proje, vatandaşı borç bataklığına sürükleyen bir düzen haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.**

Projenin başlangıcında, vatandaşlara %0,49 sabit faiz oranı ve 240 ay vade ile ödeme imkânı sunulacağı taahhüt edilmişti. Ancak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verdiği yanıtta, bankaların bu oranı sunamadığı belirtilmiş ve TOKİ’nin standart uygulamalarına dönüldüğü ifade edilmiştir. Bu durum, ödeme planlarının memur maaşı artışına endekslenmesi ve vadelerin 180 aya düşürülmesiyle sonuçlanmış, vatandaşların beklentilerini boşa çıkarmıştır.

Eleştiriler ve Sorunlar

Gamze Akkuş İlgezdi, projenin şartlarında yapılan bu geri adımların, en alt gelir grubuna yönelik bir sosyal konut projesinin dahi vatandaş lehine yürütülemediğini gösterdiğini belirtti. “Madem bankalar bu oranı sunamayacaktı, neden bu taahhüt vatandaşa verildi? Bakanlık ve TOKİ, projeyi duyurmadan önce finansman kaynaklarını neden yeterince değerlendirmedi?” sorularını yönelten İlgezdi, bu yanlış hesaplamaların sorumluluğunun kimde olduğunu sorguladı.

Ayrıca, KDV oranlarının %1’den %10’a yükseltilmesi, dar gelirli ailelerin üzerine ek bir yük bindirmişti. TOKİ’nin bu konuda yetkisi olmadığını öne sürmesine rağmen, bu oranın taksitlere yansıtılması, ödeme yükünü daha da artırmıştı. İlgezdi, “Vatandaşın üzerine %1 yerine %10 KDV yükünü bindirmek, dar gelirli ailelere adeta eziyet etmektir” diyerek tepkisini dile getirdi.

İnşaatların Tamamlanamaması ve Plansızlık

Projenin başlangıcında 1,5 yıl içinde tamamlanacağı sözü verilmiş olmasına rağmen, aradan geçen altı yıla rağmen inşaatların tamamlanamaması, hükümetin plansızlığını ve halka verdiği sözlerin ne kadar boş olduğunu gösteriyor. Bu süreçte, vatandaşlar konut hayaliyle umutlanmış, ancak ödeme şartlarındaki sürekli değişiklikler ve belirsizlikler nedeniyle borç batağına sürüklenmişlerdi.

“100 Bin Sosyal Konut Projesi”, sosyal konut olmaktan çıkmış, vatandaşı borç bataklığına sürükleyen bir düzen haline geldi. Söz verilen faiz oranını ve vade süresini vatandaş lehine sağlayamayan bir iktidar, sosyal konut ihtiyacını bir rant aracı haline getirdi. Bu sorumluluğun hesabını kim verecek? Halkın temel ihtiyaçları bile ihmal edilirken, verilen bu sözlerin sorumluluğu kimdedir?