Yapılan araştırmalar ve açıklanan verilere göre 2011-2012 Zeytin yağı kampanya döneminde yaklaşık 123 milyon Zeytin ağacından 900.000 ton civarında Zeytinin işlenmesiyle 900.000 metreküp dolayısın da karasu oluşmuştur. Atık sularda kirletici parametre olan KOİ (Kimyasal Oksijen İhtiyacı) değeri, karasu da evsel atık suyun 200-300 katı daha fazla olduğu saptanmıştır. Yani Zeytin Karasuyu evsel atıklardan daha kirletici bir özelliği sahiptir.
Ülkemizle beraber, zeytin üreticisi ülkelerin kabusu haline gelen Karasu için 2006’nın sonlarına doğru yürürlüğe giren “Çevre Koruma ve Atık Yönetmeliği yasası” ile Kara suyun doğaya bırakılması yasaklandı. Çevreyi kirletmek ve taksirli olarak bunu yapmak hapis ve para cezalarına çarpıtılmak anlamına geliyor.
Karasu, yüksek organik madde içeriğinden dolayı; karasu, deniz, göl ve nehirler gibi su kaynaklarındaki çözünmüş oksijeni çok hızlı tüketiyor. Dolayısıyla sularda yaşayan tüm canlıların yaşamlarını sürdürülemez hale getirir. Kara suyun koyu rengi, suyun parlaklığını bozar ve güneş ışığının suya geçmesini engelleyerek Fotosentez yapan bitki ve yosunların üremelerine engeller. Bu ise suda havasız mikroorganizmalar gelişerek kokuşma başlar, zararlı sinekler oluşur. Dolayısıyla toprak kirliliği, yer altı ve yüzey suları kirlenmiş oluyor. Aynı zamanda asidik özellikte olmasından yüksek tuz içermesinden dolayı toprak kirliliğine neden olur. Bu sonuçlar ise hem suda hem de toprakta yaşayan tüm canlıları olumsuz etkiliyor. Çevre için de çok tehlikeli oluyor.
Aydın’da 270 civarında Zeytinyağı fabrikasından bahsediliyor. Ve Aydın Türkiye Zeytin üretiminin % 20’sini karşılıyor. Bu ise şu demek oluyor. 123 milyon Zeytin ağacından 24 milyonu Aydın’da bulunmaktadır. 900.000 metreküp kara suyun 180.000 metreküpü ise Aydın çevresindeki zeytinyağı fabrikalarında tarım arazilerine ve Menderes ırmağına akıtılıyor. Ayrıca evlerde terbiye edilen zeytinlerde çıkan kara sularda kanalizasyon aracılığıyla Menderese ulaşıyor. Bu suyun miktarının hesaplanması hiç mümkün değildir. İşte ister Fabrika karasuyu, ister evlerde çıkarılan karasuların ovadaki tarım arazilerinin ve Menderes ırmağını, dolayısıyla Bafa Gölü ve denizi ne kadar kirlettiğini bize göstermiş oluyor. 1 litre zeytinyağı üretimi karşılığında 2.5 litre karasu ortama bırakılmış oluyor.
Zeytin karasuyu, içerdiği yüksek organik kirlilik nedeni ile çevre kirlenmesine sebep olmaktadır. İçeriğinde Azot, Mağnezyum, Potasyum, Fosfat tuzları, Şeker, Bitkisel yağları da içerdiği gibi, Azot bileşikleri, Organik asitler, İnorganik içerik ve çeşitli mineral tuzların bulunması akıtıldığı alanlardaki canlılara zarar verebilmektedir.
Zeytin Kara suyundan kaynaklanan çevre kirliliği, ülkemizin de altına imza koyduğu Çevre Koruma ve Atık Yönetmeliği Yasasını uygulamaya koyması bile bu zararları en aza indirebilir. Ve bu atıklardan yararlı maddeler ile beraber enerji üretimini de sağlayabilir.
TÜİK’in 2016 verilerine göre Aydın ilinde 24.978.856 zeytin ağacı bulunmaktadır. Bu ağaçlardan 259.237 ton ürün elde edilmektedir. 2009’da ise 301.416 ton ürün elde edilmiş. Kısaca üretim her geçen sene gerilemektedir.
Yukarıdaki veriler 2015 yılına aittir. Ancak her yıl yeni fabrikalar devreye girmektedir. Ve kara suyun zararları da daha da artmaktadır.
- Zeytinyağlı Yerim, Ama Zeytinliklerden Vazgeçemem! - 10 Nisan 2022
- Yasadışı Yaşamımdan Geçen Sekiz Yıl - 2 Nisan 2022
- Maden Şirketleri ;Rehabilite Değil, Cehennem Çukurlarını Arkalarında Bırakıyorlar!!! - 18 Mart 2022