Zam yağmuru başladı, sürecek…

Hükümet kabul etmese de, Türkiye, son yıllarda ciddi bir enflasyon ve döviz kuru sorunuyla karşı karşıya. Bunun sonucunda, üretim maliyetleri, ithalat fiyatları ve kamu harcamaları artıyor. Bu da, hükümetin gelirlerini artırmak için vergi ve harçlarda artışa gitmesine neden oluyor.

Zamların kapsamına baktığımızda, neredeyse her sektörü ve her kesimi etkilediğini görüyoruz. Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, su, telefon, internet, ulaşım, gıda, giyim, eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçlar ve hizmetlerde fiyatlar yükseldi. Bu da, vatandaşların alım gücünü düşürdü ve hayat pahalılığını artırdı.

Zam yağmurunun en çok dar gelirli vatandaşları, emeklileri, işsizleri ve asgari ücretlileri vuracağı tahmin ediliyor. Bu kesimlerin gelirleri zamlara oranla çok düşük kaldığı için, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanacakları ve borç batağına sürüklenecekleri öngörülüyor. Ayrıca, zam yağmurunun küçük ve orta ölçekli işletmeleri de olumsuz etkileyeceği, maliyetlerin artması ve talebin azalması nedeniyle iflas riskinin yükseldiği belirtiliyor.

Zam yağmuru olarak tanımlanan bu zam furyası karşısında hükümet cephesinden bir şey söylenmekten kaçınılırken muhalefet sert eleştirilerde bulundu. Muhalefet partilerinin ortak görüşü , zamların hükümetin yanlış ekonomi politikalarının bir sonucu olduğu yönünde. Muhalefet hükümetin, vatandaşların cebine göz diktiğini öne sürüyor. Ayrıca, zamların sosyal adaletsizliği artıracağını ve yoksulluğu derinleştireceğini belirtiyor.

Uzmanlar, zam yağmurunun ekonomik ve sosyal sonuçlarını ilerleyen günlerde daha net görüleceği yönünde birleşiyor. Uzmanlar, zamların devam edebileceği ve vatandaşın bütçesini daha da sıkıştıracağı uyarısında bulunuyor.

NHY/ Deniz Çınar