Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından yayınlanan “Yer Altı Sularının Durumu ve Eğilimleri: 2023 Raporu”, dünyanın yer altı su kaynaklarının geleceği konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. Bu önemli rapor, yer altı sularının küresel çapta nasıl etkilendiğini ve bu kaynakların idaresi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiğini ele alıyor.
Rapor, dünyanın yer altı sularının ne kadar değerli ve hayati bir rol oynadığına vurgu yapıyor. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 30’u, içme suyunu yer altı sularından elde ediyor. Ayrıca tarım ve sanayi sektörleri için de bu kaynaklar büyük bir öneme sahip. Ancak rapor, iklim değişikliği faktörünün yer altı sularını tehdit ettiğini açıkça ortaya koyuyor.
Raporun yazarlarından Dr. Tom Gleeson, “Yer altı suları, iklim değişikliğinin etkilerine karşı en savunmasız su kaynaklarından biri. Yer altı sularınının azalması ve bozulması, hem insan sağlığı hem de ekosistem için ciddi sonuçlar doğurabilir. Yer altı sularınının yönetimi ve korunması için acil önlemler alınması gerekiyor” diyor.
Yer altı sularını koruma çabalarının temel taşlarından biri, yer altı suyu yönetiminin katılımcı, bütüncül, bilimsel ve esnek bir yaklaşımla yapılması. Rapor, ulusal ve uluslararası düzeyde bu yönetimi desteklemek amacıyla politikaların, stratejilerin, yasaların ve kurumların oluşturulması gerektiğini belirtiyor. Ancak bu mekanizmaların etkinliği ve uygulanabilirliği, coğrafi bölgelere göre değişebiliyor.
Bununla birlikte, her bireyin de yer altı sularını koruma konusunda katkı sağlayabileceği unutulmamalı. Su tasarrufu, plastik tüketiminin azaltılması, kirlilik kaynaklarının önlenmesi veya rapor edilmesi gibi bireysel davranışlar, yer altı su kaynaklarının sürdürülebilirliğine büyük ölçüde yardımcı olabilir.
Rapor, aynı zamanda yer altı su kaynaklarının dağılımına dair önemli bilgiler sunuyor. Dünyadaki tatlı suların yaklaşık yüzde 96’sı yer altında bulunuyor. Bu suyun büyük bir kısmı derin tabakalarda veya kutup bölgelerinde buzullar şeklinde bulunuyor. Ancak bu değerli kaynağın yönetimi, iklim değişikliği gibi global tehditlere karşı daha kapsamlı bir şekilde ele alınmalı.
Türkiye’nin yer altı su kaynakları
NASA’nın resmi internet sitesinden yayınlanan bir yazıda Türkiye’nin yer altı sularının durumuyla ilgili bilgiler verildi. Gravity Recovery and Climate Experiment Follow On (GRACE-FO) uydularıyla hesaplanan yukarıdaki görselde, 11 Ocak 2021 itibarıyla Türkiye’deki yer altı sularının durumu gösteriliyor. Mavi kısımlar, normalden fazla su olan bölgeleri, kırmızı ve turuncu renkteki kısımlar ise normalden az su olan bölgeleri gösteriyor.
Haritaya göre, Türkiye’nin büyük bir bölümünde yer altı suları ortalama seviyenin altında. Özellikle İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yer altı sularının ciddi derecede düşük olduğu görülüyor. Bu bölgelerde tarım faaliyetleri, nüfus artışı, kuraklık ve yüzey sularının yetersizliği veya kirliliği gibi faktörler yer altı sularının azalmasına ve bozulmasına neden oluyor. Yer altı sularının yenilenmesi için yağışların düzenli ve sürekli bir şekilde de gerçekleşmesi gerekiyor.
Haritada yer altı sularının normalden fazla olduğu bölgeler ise Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerinde görülüyor. Bu bölgelerde yağış rejiminin daha ılıman olması, yüzey sularının daha bol ve kaliteli olması ve yer altı suyu kaynaklarının daha kolay ulaşılabilir olması gibi faktörler yer altı sularının korunmasına katkı sağlıyor. Ancak bu bölgelerde de iklim değişikliği, kentsel gelişim ve kirlilik gibi tehditler yer altı sularını etkileyebiliyor.
NHY/ Eda Kaya
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024