Orta Doğu’da gerilimin eksik olmadığı bir dönemde, İran ile ABD arasında uzun süredir beklenen diplomatik temas nihayet şekilleniyor. İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi’nin açıklamasına göre, iki ülke 12 Nisan Cumartesi günü Umman’da dolaylı görüşmelere başlayacak. Erakçi’nin “Bu bir fırsat olduğu kadar bir testtir de. Top ABD’nin sahasında” sözleri, sürecin hassas doğasını ve Tahran’ın pozisyonunu net bir biçimde ortaya koyuyor.
İran ile ABD arasındaki bu müzakere, doğrudan temasları şimdilik dışlayarak, üçüncü taraf arabuluculuğunda yürütülecek. Görüşmelerin yeri olarak seçilen Umman ise geçmişte olduğu gibi bu kez de taraflar arasında güvenli bir diplomatik kanal işlevi görüyor. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Umman’ın arabuluculuk için en uygun seçenek olduğunu ifade etmiş, önerilen müzakere formatı için Washington’un yanıtını beklediklerini dile getirmişti.
Gerilimden Müzakereye: Tehditlerle Gelen Diplomasi
Bu gelişme, İran ile ABD arasındaki ilişkilerin son yıllarda yaşadığı keskin düşüşten sonra gelmesi bakımından dikkat çekici. ABD Başkanı Donald Trump’ın 2018 yılında İran nükleer anlaşmasından tek taraflı olarak çekilmesi, iki ülke ilişkilerini diplomasi dışı bir mecraya itmişti. O tarihten bu yana yaptırımlar, tehditler ve karşılıklı meydan okumalar eksik olmadı.
Trump’ın geçen ay İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e gönderdiği mektup, bu tansiyonlu sürecin yeni bir safhaya geçeceğini göstermişti. Ancak bu mektup yalnızca müzakere çağrısı değil, aynı zamanda askeri müdahale tehdidini de barındırıyordu. Trump, Fox Business Network’e verdiği röportajda “Eğer askeri olarak müdahale etmek zorunda kalırsak bu korkunç bir şey olur” diyerek, İran’ı pazarlık masasına çekmeye çalışmıştı.
İran cephesi ise Trump’ın çağrısına aynı sertlikte karşılık verdi. Hamaney, ABD’nin müzakere talebini “dayatma ve tahakküm” olarak değerlendirmiş, İran’ın böyle bir sürece asla boyun eğmeyeceğini vurgulamıştı. Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın, “Tehdit ettiğin için seninle müzakere etmeyeceğim. Ne halt etmek istersen et” sözleri ise Tahran’ın diplomasi dilini açık bir kararlılıkla şekillendirdiğini ortaya koydu.
Washington’un Kararsızlığı mı, Taktik Hamlesi mi?
Buna karşın ABD Başkanı Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da yaptığı görüşme sonrası yaptığı açıklamada, İran ile yapılacak müzakerelerin doğrudan yürütüleceğini öne sürdü. Bu açıklama, Erakçi’nin duyurduğu dolaylı müzakere planıyla çelişiyor. Bu durum, ABD tarafında hâlâ görüşme formatı konusunda bir netlik olmadığını ya da Trump yönetiminin İran’a kamuoyu önünde baskı kurmak için bilerek çelişkili mesajlar verdiğini düşündürüyor.
Uluslararası gözlemciler, Washington’un bu yaklaşımını hem iç politikaya oynayan bir taktiksel hamle hem de İran’ı masaya çekme stratejisinin parçası olarak değerlendiriyor. İran ise tehdit ve baskıya kapalı olduğunu net biçimde ortaya koyarken, yalnızca dolaylı, eşit temelli ve arabulucu aracılığıyla yürütülecek bir süreci kabul edebileceğini belirtiyor.
Umman’da Açılacak Sayfa, Geleceği Belirleyecek
12 Nisan’da Umman’da başlayacak dolaylı görüşmeler, yalnızca İran ile ABD arasında değil, bölgesel dengeler açısından da kritik bir dönüm noktası olabilir. Umman, geçmişte olduğu gibi tarafsızlığı ve diplomatik yetkinliği ile bu süreci kolaylaştırabilecek nadir aktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Ancak sürecin gidişatını büyük ölçüde ABD’nin bu fırsatı nasıl değerlendireceği ve Trump yönetiminin söylemlerini fiili diplomasiye nasıl dönüştüreceği belirleyecek.
İran açısından bu görüşmeler hem uluslararası yalnızlığını kırma hem de ekonomik yaptırımlar karşısında nefes alma potansiyeli taşıyor. Ancak Tahran, bunu herhangi bir taviz ya da zayıflık emaresi olarak değil, ulusal egemenliğin korunması temelinde tanımlıyor.
Görüşmelerin başarıya ulaşması hâlinde, İran ile ABD arasında uzun süredir donmuş olan ilişkilere yeni bir kanal açılabilir. Ancak aksi hâlde, Orta Doğu’da yeni bir kriz dalgası, bu kez çok daha tehlikeli bir biçimde kapıda olabilir. Şimdi gözler 12 Nisan’da Umman’da atılacak ilk adıma çevrilmiş durumda.
- “Koyun Sürüsü Değiliz”: Türkiye’de Liselilerden Proje Okul Uygulamasına Karşı Tarihi Protesto - 14 Nisan 2025
- Bluesky CEO’su Jay Graber: “Gücü Milyarderlerden Alıp Kullanıcıya Geri Vermeliyiz” - 14 Nisan 2025
- İmamoğlu’ndan Cezaevinden Sert Mesaj: “Yeter Sürekli Aldatıldığınız, Bedelini Millet Ödüyor” - 14 Nisan 2025