Bayram tatillerinde otoyollarda artan trafik ve hız denetimleri, kamuoyunun gündemine yeniden trafik cezalarını taşıdı. Özellikle radar denetimlerinin sıklaştığına dair şikayetlerin yoğunlaştığı bu günlerde, gazeteci-yazar Çiğdem Toker, T24’te yayımlanan 3 Haziran 2025 tarihli köşe yazısında dikkat çeken bir analiz sundu. Toker, trafik cezalarının artışı ile iktidarın Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri kapsamında üstlendiği dev döviz borçları arasındaki bağlantıya işaret etti.
“Trafik cezaları ek bütçeye dönüştü”
CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp’in TBMM Adalet Komisyonu’nda yaptığı açıklamaları aktaran Toker, 2025 yılı merkezi bütçesinde trafik cezalarından 68 milyar TL gelir hedeflendiğini; ancak yeni yasa teklifindeki artışlarla bu tutarın 1 trilyon TL’ye kadar çıkabileceğini yazdı. Akgün Alp’e göre bu teklif, yeni bir trafik kanunundan çok, örtülü bir ek bütçe niteliği taşıyor.
Toker’in dikkat çektiği bir diğer önemli husus ise bu miktarın bazı bakanlıkların bütçesini aşacak düzeyde olması. “Trafik cezaları için bütçeye hedef konulması normal olabilir,” diyen Toker, “ama bu tutarın bazı bakanlıkların bütçesinden daha büyük olduğunu biliyor muydunuz?” diye sorarak konunun çarpıcılığını vurguladı.
Radarlar artıyor, şikayetler de öyle
Çiğdem Toker’in yazısında belirttiğine göre sosyal medya platformu X’te “Kuzey Marmara”, “duble yol” ve “radar” etiketleri gündem oldu. Özellikle radar cezalarına dair şikayetler dikkat çekti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “30 kilometrede bir radar var” açıklamasıyla birlikte yapılan paylaşımlar, denetimlerin hakkaniyetsiz ve adeta tuzak gibi algılandığını ortaya koydu.
Yazıya göre bu durum, sadece trafik güvenliğiyle değil, ekonomik sıkıntılarla da ilgili. Toker, “Vatandaşın yoğunluğu artan para cezalarını, devletin bütçe açığını kapatma girişimi olarak gördüğünü” belirtiyor.
Garanti bedelleri dövizle, kur artışı yükü büyütüyor
Toker’in analizindeki en çarpıcı bölümlerden biri, trafik cezaları ile otoyol müteahhitlerine ödenen garanti ücretleri arasındaki dolaylı ilişkiyi ortaya koyması. 2025 bütçesinde KÖİ modeliyle yaptırılan otoyol ve ulaşım projelerine ayrılan tutar 97,6 milyar TL. Ancak bu tutar yıl içinde hızla artabilir çünkü bu projelere ödemeler dolar ve euro üzerinden yapılıyor. Ekim 2024’teki kurla planlanan bütçede dolar 34,2 TL, euro ise 37,3 TL iken; Haziran 2025 itibarıyla dolar 39,3 TL, euro ise 44,8 TL’ye yükselmiş durumda. Bu da ödemelerin Hazine üzerindeki yükünü katlıyor.
Yazıya göre bu döviz cinsinden borçlar, yalnızca kamu bütçesini değil, vatandaşın cebini de etkiliyor. Çünkü Toker’in ifadesiyle, “siz Hazine ve Maliye Bakanı olsanız bu açığı kapatmanın yollarını aramaz mısınız?” İşte bu noktada artan trafik cezalarının, bütçe açığını kapatma yolunda bir araç olarak kullanılmaya başlandığı düşünülüyor.
Gizli protokollerle yapılan değişiklikler
Çiğdem Toker, ayrıca Kuzey Marmara Otoyolu gibi projelerde sözleşme koşullarının daha sonra yapılan ek protokollerle yüklenici lehine değiştirildiğini; işletme sürelerinin uzatıldığını ve araç geçiş garantilerinin artırıldığını yazdı. Bu uygulamanın, ihale koşullarının sonradan değiştirilmesi anlamına geldiğini belirten Toker, “Bunun bir adı vardı biliyorsunuz değil mi?” diyerek örtük biçimde hukuka aykırılığı vurguladı.
Toker, yazısını “masumiyet karinesi ihlal edilerek, savaş esiri gibi yürütülen” tutuklulara ve özellikle bayramı cezaevinde geçiren haksız yere tutuklananlara adalet dileğiyle bitiriyor. Bu cümle, son dönemde CHP’li siyasetçilere yöneltilen tutuklamalara dolaylı bir gönderme olarak da okunabilir.
Kaynak: Çiğdem Toker, “Trafik cezaları ve AKP’nin KÖİ borçları”, T24, 3 Haziran 2025
- Bilim İnsanlarından Alarm: 1,5 Derecelik Isınma Eşiği 2028’de Kalıcı Olarak Aşılabilir - 20 Haziran 2025
- NASA’nın Mars’taki “Mantar” Gizemi: Gerçekten Yaşam Belirtisi mi, Yoksa Sıradan Bir Jeolojik Şekil mi? - 20 Haziran 2025
- CHP’li 81 İl Başkanından Ortak Direniş: Kayyum Darbesini Tanımayacağız - 20 Haziran 2025