Suriye’nin yeni lideri Ahmed el-Şaraa, geçtiğimiz hafta başkent Şam’ın Mezzeh semtindeki bir ziyareti sırasında bir kadınla fotoğraf çektirirken yaşanan olaylar nedeniyle sosyal medyada tartışmaların odağına yerleşti. El-Şaraa’nın, kadın Lea Kheirallah’a saçını örtmesini işaret ettiği anlar, ülkenin geleceğiyle ilgili derin bir tartışmayı tetikledi.
Kimi bu olayı, Suriye’de yeni bir İslamcı rejim kurulacağının işareti olarak değerlendirirken, kimi de bu hareketi İslamcı kesimlerin ikiyüzlülüğünün bir göstergesi olarak eleştirdi. Hem liberal hem de muhafazakâr çevrelerden gelen tepkiler, bu fotoğrafın ötesinde, Suriye’nin gelecekteki siyasi ve sosyal yönelimine dair derin endişeleri gözler önüne seriyor.
Ne Oldu?
10 Aralık 2024 tarihinde Ahmed el-Şaraa, Şam’ın Mezzeh semtinde halkla bir araya geldiği sırada Lea Kheirallah adlı bir kadın kendisiyle fotoğraf çektirmek istedi. Ancak el-Şaraa, kadının başını örtmesini işaret etti. Kadın, kapüşonunu kaldırarak saçını örttü ve ardından el-Şaraa ile birlikte poz verdi.
Görüntülerin sosyal medyada yayılmasıyla birlikte tartışmalar da hız kazandı. Bazı liberaller bu olayı, yeni rejimin kadınlara başörtüsü zorunluluğu getireceğinin bir işareti olarak değerlendirdi. Muhafazakâr kesimler ise el-Şaraa’nın bir kadınla fotoğraf çektirmesini ve bu görüntünün kamuoyuna yansımasını “ahlaksızlık” olarak nitelendirerek sert bir şekilde eleştirdi.
El-Şaraa’nın Açıklaması: “Kimseyi Zorlamadım”
Tepkilerin ardından BBC’ye konuşan el-Şaraa, kadını başını örtmesi için zorlamadığını söyledi:
“Kimseyi zorlamadım. Ancak bu benim kişisel özgürlüğüm. Fotoğraflarımın benim istediğim şekilde çekilmesini istiyorum.”
Kheirallah ise bu talebi “nazik ve babacan bir şekilde” yaptığını belirtti:
“Liderin kendisini nasıl göstermek istiyorsa o şekilde görünme hakkı olduğunu düşünüyorum.”
Ancak bu açıklamalar, görüntülerde açıkça görülen durumu değiştirmeye yetmedi. Şaraa, bir yandan kimseyi zorlamadığını iddia ederken diğer yandan halkın karşısına belirli bir dini anlayışa dayalı bir lider olarak çıkmayı sürdürüyor.
Liberaller ve Muhafazakârlar: İki Farklı Tepki
Olay, toplumun geniş kesimlerinden gelen eleştirileri beraberinde getirdi.
Liberal Tepkiler:
Liberaller, bu olayın yeni Suriye’de kadın haklarına ve özgürlüklere yönelik bir tehdit olduğunu savundu. Fransa’nın Arapça yayın yapan kanalı France 24, bu durumu “Suriye İslamcı bir yönetime mi gidiyor?” başlığıyla tartıştı. Bir Suriyeli gazeteci ise “Bir diktatörü yıkıp yerine gerici bir diktatör getirdik,” yorumunu yaptı.
Muhafazakâr Tepkiler:
Öte yandan, muhafazakâr çevrelerden gelen tepkiler daha farklı bir noktaya odaklandı. Bazı İslamcı figürler, el-Şaraa’nın bir kadınla fotoğraf çektirmesini dine aykırı buldu ve onu “dünyevi şöhret peşinde olmakla” suçladı. Telegram’da popüler bir İslamcı kanal olan “Min Idlib” (İdlib’den), el-Şaraa’yı, “Kadınlarla fotoğraf çektirirken HTS’nin hapishanelerindeki tutukluların durumunu görmezden gelmekle” itham etti.
HTS ve Çelişkili Tavırlar
Ahmed el-Şaraa’nın liderliğindeki Hayat Tahrir el-Şam (HTS), geçmişte El Kaide bağlantılı bir grup olarak bilinirken, son yıllarda daha ılımlı bir görünüm sergilemeye çalıştı. Ancak grubun geçmişi, Suriye halkı için karanlık bir miras bırakmış durumda. HTS, 2017’de İdlib’i kontrol altına aldığında kadınlar için katı kıyafet kuralları ve davranış normları dayatmıştı. Gelen yoğun eleştiriler üzerine bu kuralları gevşetmiş olsalar da, bu olay bu gevşemenin samimiyetini sorgulattı.
Suriye’nin Geleceği: Birleşmek Mümkün mü?
Suriye, sadece etnik ve dini açıdan değil, ideolojik olarak da derin bir kutuplaşma yaşıyor. Nüfusun çoğunluğunu oluşturan Sünni Müslümanlar dışında Hristiyanlar, Aleviler, Dürziler ve İsmaililer gibi farklı dini gruplar da bulunuyor. Bunun yanı sıra, muhalefet saflarında seküler demokrasi isteyenler ile İslami bir yönetim talep edenler arasında keskin bir fikir ayrılığı mevcut.
Ahmed el-Şaraa, bu fotoğraf krizinde olduğu gibi, bu çeşitliliği ve kutuplaşmayı dengeleme konusunda zayıf bir liderlik sergiliyor. Kadın hakları ve bireysel özgürlükler konusundaki bu gibi sembolik olaylar, ülkenin gelecekte nasıl bir yönetim sistemiyle karşılaşacağına dair endişeleri derinleştiriyor.
İki Yüzlülüğün Aynasında Suriye
Ahmed el-Şaraa’nın, bir kadına saçını örtmesini işaret ettiği halde bunu inkar etmesi, İslamcı grupların bilinen ikiyüzlülüğünün bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Bir yandan “kimseyi zorlamadığını” iddia ederken, diğer yandan halkı ve uluslararası toplumu kendi dini normlarına boyun eğmeye zorlayan bir tavır sergiliyor.
Suriye’nin geleceği, bu gibi küçük gibi görünen ama büyük anlamlar taşıyan olaylarla şekilleniyor. Özgürlük, eşitlik ve adalet talepleriyle başlayan devrimin, otoriter bir İslamcı rejimin karanlığına teslim olup olmayacağı ise halkın bu tür olaylara vereceği tepkilerle belirlenecek.
- Cumartesi Anneleri’nin 1030. Eylemi: İsmail Bahçeci İçin Adalet Talebi - 21 Aralık 2024
- Almanya Dışişleri Bakanı’nın Suriye Açıklamaları: Sevinç ve Kaygı Arasında - 21 Aralık 2024
- Almanya Magdeburg’da Noel Pazarı’nda Araçlı Saldırı - 20 Aralık 2024