Gazze’de ilan edilen ateşkesin ardından İsrail ordusu saldırılarına yeniden başladı. Çok sayıda sivilin yaşamını yitirdiği belirtilirken, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün yayımladığı kapsamlı rapor, Batı Şeria’da on binlerce Filistinlinin zorla yerinden edilmesini “savaş suçu ve insanlığa karşı suç” olarak tanımlıyor.
Ateşkese Rağmen Saldırılar Sürüyor
İsrail ordusu, Gazze’de yürürlüğe giren ateşkese rağmen yerleşim bölgelerini hedef almaya devam etti. Gazze Sivil Savunma ekiplerinin aktardığına göre, Han Yunus’un doğusundaki Beni Süheyla’da bir eve düzenlenen hava saldırısında en az üç Filistinli hayatını kaybetti. Gazze Sağlık Bakanlığı ise farklı bölgelerde devam eden saldırılarda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu en az 25 kişinin öldüğünü, yaklaşık 80 kişinin ise yaralandığını açıkladı.
Filistin basını, Gazze kentinin Zeytun ve Şucaiye mahallelerinin yanı sıra Han Yunus’un Mevasi bölgesinin de hedef alındığını bildirdi. Saldırılar Batı Şeria’ya da sıçrarken, İsrail güçlerinin Nablus ve çevresindeki köylere baskın düzenleyip çok sayıda kişiyi gözaltına aldığı belirtildi.
Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, ateşkesin başladığı 11 Ekim’den bu yana en az 280 Filistinli öldürüldü, 672 kişi ise yaralandı.
HRW Raporu: “Zorla Yerinden Etme, Savaş Suçu Kapsamında”
Saldırılar devam ederken, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Batı Şeria’daki zorla yerinden etmelerle ilgili dikkat çekici bir rapor yayımladı. Raporda, İsrail’in 2025 yılı başlarında yürüttüğü “Demir Duvar Operasyonu” kapsamında Cenin, Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarında yaşayan yaklaşık 32 bin kişinin zorla yerinden edildiği belirtildi.
HRW, 105 sayfalık “Tüm hayallerim silindi” başlıklı raporunda, şu tespitlere yer verdi:
- İsrail güçleri evlere baskınlar düzenledi, mülkleri yağmaladı.
- Drone hoparlörleriyle sivillere “evi terk edin” talimatı verildi.
- Kaçış sırasında buldozerlerle yüzlerce bina yıkıldı.
- Ailelere hiçbir barınma veya yardım sağlanmadı, insanlar camilere, okullara veya akraba evlerine sığınmak zorunda bırakıldı.
Uydu görüntülerinin analizinde 850’den fazla yapının tamamen yıkıldığı veya ağır hasar gördüğü tespit edildi. HRW’ye göre, İsrailli yetkililer operasyonun “terör unsurlarına yönelik” olduğunu ileri sürdü; ancak toplu sürgünleri veya geri dönüş yasağını haklı çıkaracak hiçbir delil sunmadı.
Örgüt, bu uygulamaların “apartheid ve zulüm” politikalarının bir parçası olduğunu belirterek, devletlere İsrailli yetkililere yönelik hedefli yaptırımlar ve silah ambargosu uygulama çağrısı yaptı.
Uluslararası Hukuk Tartışması Derinleşiyor
İsrail’in hem Gazze’de hem Batı Şeria’da yürüttüğü operasyonlar, uluslararası hukuk çevrelerinde uzun süredir tartışılıyor. HRW raporu, zorla yerinden etme, sivil altyapının hedef alınması ve geri dönüş yasağı gibi uygulamaların Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tanımladığı savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar kategorisine girdiğini vurguluyor.
Gazze’deki ateşkesin pratikte uygulanmaması, bölgede zaten ağır insani krizi daha da derinleştirirken, uluslararası toplumun tepkisinin somut bir diplomatik baskıya dönüşüp dönüşmeyeceği belirsizliğini koruyor.
- Mansur Yavaş’tan ‘Soruşturma İzni’ Tepkisi: “Siyasi Çifte Standart, Hukuken Sürdürülemez” - 22 Kasım 2025
- Trump–Mamdani “Ateşkesi”: Zorunlu Bir Yakınlaşma mı, Fırtına Öncesi Sessizlik mi? - 22 Kasım 2025
- CHP’li Günaydın’dan TRT Tepkisi: “Devlet Televizyonunun İftira Yayını Serbest, Yurttaşın ve Muhalefetin Tepkisi Yasak” - 22 Kasım 2025
