Söke Ovası Büyük Ova kapsamına alınması demek, korunmaya alınması, ovanın temizlenmesi, kirliliğinin giderilmesi demektir. Bu kapsama alınmazsa ovada üretilen hiçbir şey tüketilemez derecede tehlikeli hale gelir. Toprak ve sudaki ağır metaller sebze ve meyveye geçer, havadaki gazlarda tüm yeşil canlıları yok etmeye başlar. Ovada yaşayan insan ve diğer canlıların sağlıklı kalması için de olsa bu ova korunmaya alınmalı, ivedilikle tedbirler alınıp kirlilikten arındırılmalıdır. Şu haliyle bile kirlilik tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. İşte aşağıda sıraladığımız kirlilik nedenleri bile ovanın korunmaya alınması için yeterli nedendir.
SÖKE OVASININ KİRLETİCİLERİNİ ŞÖYLE SIRALAYABİLİRİZ.
— Menderes ırmağının ağır metal kirliliği Söke ovasının tarım arazilerini kirletmektedir. Adı geçen ağır metaller şunlardır: Cr (Krom), Mn (Mangan), Fe (Demir), Cu (Bakır), Zn (Çinko), Cd (Kadminyum), ve Pb (Kurşun)’dur. Birçok üründe adı geçen ağır metal kalıntılar görülmektedir.
— Menderes ırmağı belediyelerin evsel atıkları ile Fabrikaların sıvı ve katı atıkları ile Menderes suyu aşırı kirlenmiştir.
— Menderes suyu ile tarım sulaması yapılmayacak düzeyde kirlenmiştir.
— Ağaçlardaki haşere ve yabani otlara karşı kullanılan sıvı ilaçlarla toprak ve sular kimyasal atıklarla kirlenmektedir.
Tarım arazilerinin aşırı gübre kullanılarak Nitrat ve Fosforun birikmesi toprağın kimyasının bozulmasını sağlamıştır.
• Taşocaklarının işletilmesindeki patlatmalar ve kesimde kullanılan sıvıların çevresine ve havada yarattığı kirlilik.
• Kömür ocaklarının işletilmesinde açığa çıkan tozlar ve yıkanmadan dolayı kullanılan suyun açık derelere bırakılarak kirliliğe neden olması.
• Kuvars madeninin çıkarılmasında havaya karışan Kuvars tozları çevreye zarar vermekte. Feldspat Ocaklarına 8700 hektar alan işletmeye açılma ruhsatı verilmiştir. Feldspat bir mineral gruptur. İçinde Sodyum, Potasyum, Kalsiyum, Lityum, Baryum ve Sezyum içeren Alüminyum Silikatlardır. Bunların toz şeklinde havaya karışmasının yaratacağı sakıncalar ve tehlikeler çok açıktır.
• Çimento fabrikasının baca dumanlarının ve tozlarının yarattığı hava ve çevre kirliliği. Bu kirliliği şöyle açabiliriz: En başta Karbon dioksit açığa çıkarmakta, Partikül ve gaz kirliliği ile ise şu ağır metaller havaya yayılmaktadır. Başta arsenik, kadminyum, nikel, krom, bakır, cıva, kurşun, mangan, selenyum, vandalyum, çinko gibi. Bunlar havadan suya oradan da toprağa karışarak çevreyi kirleten etmenler arasına girmektedir.
• Seramik fabrikası ve Zeytinyağı Fabrikaları ile Çırçır Fabrikalarının, tekstil fabrikalarının tozu ve açığa çıkan gazları ile havayı, atık suları ile toprağı ve suyu kirletmesi. Seramik Fabrikalarında çamur içinde Çinko, Kurşun ve Kadminyum ağır metalleri, gazların içinde ise, havada sera etkisi yaratan CFC Kloroflorocarbon açığa çıkmaktadır. Ayrıca NO,HF, HCL ve diğer gazlarda havaya salınmaktadır.
• Araçların seyri ile egzozlarının açığa çıkardığı duman ile havaya Karbon monoksit (CO), Azot oksit (NO), Hidro karbon (HC), Kurşun tetra peroksit ve diğer oksitler salarak havanın kirlenmesi, sanayi sitelerindeki yağların yarattığı kirlilik çevreyi, suyu, toprağı kirletmektedir.
• Jeotermal enerji elde etmek için, yeraltında çıkarılan 200 derecenin üzerindeki suyun enerji üretimi için kullanıldıktan sonra, bu suların doğaya herhangi bir tedbir almadan bırakılması ile oluşan kirlilik.
• Bu sularda ağır metallerin bulunması yanında bu sıcak suların aktığı alanlardaki bitki ve mikroorganizmaların ölümüne neden olmaktadır.
• Jeotermal sularda doğaya Borik asit, Arsenik, Karbondioksit (CO2), Hidrojen Sülfür (H2S), Amonyak (NH3), Azot (N2), Hidrojen (H2), Civa (Hg), Bor buharı (b), Radon (Rn) ve Metan (CH4) gibi Hidrokarbonlardan oluşun ağır metaller doğaya ve çevreye yayılmaktadır. Havaya bırakılan gazlardaki karbon ile ozon tabakasına zarar vermekte, bağıl nemi artırmaktadır.
• Ayrıca soğutmada kullanılan ve ısınan suların hemen doğaya bırakılması, doğadaki mikroorganizmaların ve diğer canlıların kıyımına neden olmaktadır.
1.Derece tarım arazisinin ortasına Jeotermal çalışması ve Santral kurulması tarım arazinin daha da verimsizleşmesine bozulmasına neden olmaktadır.
• 1. Derece tarım arazilerinde bina yapımının yasak olmasına rağmen, ovada fabrikalara ve bazı işletmelerin imarına izin verilmesi sonucu tarım arazileri elden çıkmaktadır.
• Ovada bazı işletmeler Valilikler tarafında ÇED dışı bırakılarak imara açılmaktadır. Buda tarım arazilerinin elden çıkmasına neden olmaktadır.
• Kisir Köyü kırsalında önceden yapılan Uranyum araştırmalardan dolayı açık bırakılan kuyulardan açığa çıkan Radyasyon yörede yaşayan İnsanlarda ve diğer canlılarda Kanser vakalarını artırmıştır.
• Radyasyon ölçümlerinde normal değerlerin onlarca kat fazlalıkta değerler görülmektedir.
• Normal değer olan 0.25 mSv (mikro sievert) yerine 20- 25 mSv değerler tespit edilmiştir.
• Tarlalara bırakılan Menderes suyuyla topraktaki gübre ve ilaç atıklarının süzdürme yoluyla yüzeyin temizlenme işi, hem Menderesin taşıdığı ağır metallerin tarlalara gelmesini, hem de yüzey atıkların yer altı sularına karışmasına neden olmaktadır. Tüm bu sıraladığımız nedenler Söke ve çevresini aşırı şekilde kirletip, çevreyi zehirlemektedir. Yaşam alanımız olan bu yakın çevremize sahip çıkmak birincil görev olarak önümüze çıkmaktadır.
Yukarda sıraladığımız nedenlerden dolayı, ovanın daha iyi yaşanabilir hale getirilmesi zorunludur. Daha geç olmadan gerekli tedbirlerin alınması zorunludur. Yoksa ovada yaşam daha da zorlaşacaktır. Yaşam şartları ortadan kalkacaktır. Tek nedeni ise yeterli tedbir ve önlemler alınmadan oluşan aşırı kirlenmedendir.
- Zeytinyağlı Yerim, Ama Zeytinliklerden Vazgeçemem! - 10 Nisan 2022
- Yasadışı Yaşamımdan Geçen Sekiz Yıl - 2 Nisan 2022
- Maden Şirketleri ;Rehabilite Değil, Cehennem Çukurlarını Arkalarında Bırakıyorlar!!! - 18 Mart 2022