Çalışma yaşamı ve sendikal hareketler üzerine yaptığı değerlendirmelerle bilinen akademisyen ve yazar Aziz Çelik, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu toplantısına katılan Memur-Sen ve Kamu-Sen’i sert sözlerle eleştirdi. Çelik, konfederasyonların hükümetle işbirliği yaparak tarihi bir fırsatı kaçırdığını söyledi.
“Karara Ortak Oldular”
Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Çelik, Hakem Kurulu toplantısına katılan konfederasyonların alınacak kararın da sorumluluğunu üstlendiklerini vurguladı. Çelik, “Hakem Kurulunu boykot etmek mümkünken toplantılara katılıp karar çoğunluğunu sağlamak, karara ortak olmak demektir” dedi.
Çelik’e göre, Memur-Sen ve Kamu-Sen’in masada yer alması, Hakem Kurulu’nun işlevini sorgulanamaz hale getirirken, kamu emekçileri açısından pazarlık gücünü zayıflattı.
“Tarihi Fırsat Tepildi”
Çelik, konfederasyonların toplantıyı boykot etmesi halinde sürecin kilitleneceğini, bunun da siyaseti ve TBMM’yi devreye sokabileceğini savundu. “Böylece üç-dört ay daha vakit kazanılacak ve konu gündemde tutulabilecekti” diyen Çelik, sendikaların kritik bir manevra fırsatını kullanmadığını belirtti.
Katılımın, hükümetle açık bir işbirliği anlamına geldiğini ileri süren Çelik, “Parti ve hükümet sendikaları tarihi bir fırsatı tepti” ifadelerini kullandı.
“Şerh Bahanesi Kurtarmayacak”
Çelik, Memur-Sen ve Kamu-Sen’in ileride muhtemel tepkilere karşı öne sürecekleri “karara şerh koyduk” savunmasını da eleştirdi. Bu yaklaşımın konfederasyonları sorumluluktan kurtarmayacağını belirten Çelik, “Masaya hükümetin ve partinin isteğiyle oturmuş olmaları çok muhtemel” dedi.
Hakem Kurulu’ndan çıkacak kararın muhtemelen birkaç puanlık artış içereceğini öngören Çelik, bunun da hükümet yanlısı sendikalar tarafından “zafer” gibi sunulacağını söyledi.
“Hükümet Güdümlü Sendikalarla Buraya Kadar”
Çelik, paylaşımının sonunda mevcut sendikal anlayışın kamu emekçilerini ileriye taşıyamayacağını belirterek, “Hükümet güdümlü sendikalarla buraya kadar” sözleriyle Memur-Sen ve Kamu-Sen’i hedef aldı.
Çelik’in bu çıkışı, kamu emekçilerinin toplu sözleşme sürecinde yaşanan gerilimleri ve sendikal hareketin bağımsızlığı konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
