Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) yayımladığı rapora göre, 2023 yılında Türk savunma sanayii şirketleri gelirlerini önemli ölçüde artırdı. Küresel silah ticaretinde Türkiye’nin payı büyürken, Aselsan, Baykar ve TUSAŞ’ın toplam geliri yüzde 24 artarak 6 milyar dolara ulaştı. Bu artışın iç talep ve Ukrayna savaşının etkisiyle şekillendiği belirtildi.
Türk Şirketlerinin Performansı
•Baykar: Gelirlerini yüzde 25 artırarak 1,9 milyar dolara ulaştı ve SIPRI listesinde 69. sıraya yükseldi. Şirketin kazancının %90’ı, insansız hava araçlarının (İHA) ihracatından geldi. Baykar üretimi İHA’lar, Ukrayna’da yaygın bir şekilde kullanıldı ve başka ülkelere de ihraç edildi.
•TUSAŞ (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii): Yüzde 45’lik gelir artışıyla 1,7 milyar dolara ulaşan şirket, listenin 78. sırasına yükseldi. Satışların %31’i yurtdışına gerçekleştirildi.
•Aselsan: Gelirlerini yüzde 12 artırarak 2,4 milyar dolara ulaştı ve listede 54. sırada yer aldı. Aselsan’ın gelirlerinin büyük kısmı Türk güvenlik güçlerine yapılan satışlardan oluştu.
Küresel Bağlam
Rapora göre, küresel silah satışları 2023 yılında yüzde 4,2 artışla 632 milyar dolara ulaştı. Listenin ilk sırasında yer alan ABD merkezli Lockheed Martin, 60,8 milyar dolarlık gelir elde etti ancak tedarik zinciri sorunları nedeniyle büyüme sınırlı kaldı. Çinli şirketler ise toplamda 103 milyar dolar gelirle ikinci sırada yer aldı.
Alman ve İsrailli savunma şirketleri de büyüme kaydetti. Almanya’nın Rheinmetall şirketi, Ukrayna’ya tank ve mühimmat ihracatı sayesinde 5,5 milyar dolar gelirle dikkat çekerken, İsrail’in Rafael şirketi “Demir Kubbe” hava savunma sistemine olan talep nedeniyle yüzde 16 gelir artışı sağladı.
Türk savunma sanayiindeki büyüme, ülkenin kendi kendine yeterlilik hedeflerinin ve uluslararası pazarlardaki etkisinin arttığını gösteriyor. Baykar ve TUSAŞ’ın ihracata yönelik başarısı, özellikle insansız sistemler ve havacılık alanında Türkiye’nin rekabetçi bir konum elde ettiğini ortaya koyuyor. Ancak, Türkiye’nin toplam küresel silah ticaretindeki payı hâlâ yüzde birin altında kalıyor.
Bu artışlar, savunma sanayiinde Türkiye’nin yükselen bir oyuncu olarak görülmesi gerektiğine işaret ediyor ancak küresel liderlerle kıyaslandığında daha kat edilecek çok yol olduğu da açık.