Birleşik Tekstil, Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen, CHP’den istifa eden Umut Yılmaz’a yönelik sert açıklamalarda bulundu. Sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede Türkmen, Yılmaz’ın seçim sürecinde işçilere verdiği sözleri tutmadığını, seçildikten hemen sonra emekçilerin taleplerini görmezden geldiğini ve işverenlerle iş birliği yaparak işçileri yalnız bıraktığını iddia etti.
“İlk İhanet Başpınar İşçilerine”
Türkmen’in açıklamaları, Umut Yılmaz’ın siyasi tutumunun özellikle emek çevrelerinde yarattığı hayal kırıklığını gözler önüne seriyor. Yılmaz’ın milletvekili seçilmesinin hemen ardından, Gaziantep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işçi direnişlerine karşı duyarsız kaldığını belirten Türkmen, “Seçildikten hemen sonra ilk ihanetini Başpınar işçilerine etti” ifadelerini kullandı.
Özellikle Akcanlar fabrikasındaki direnişi örnek gösteren Türkmen, Yılmaz’ın işçilerle görüşmesinde “patron haklı, ben bir şey yapamam” dediğini hatırlatarak, bu sözleri “işçi mücadelesine sırt çevirmenin açık göstergesi” olarak nitelendirdi.
Sefalet Zammına Direnen İşçilere Sessizlik
Türkmen’in en ağır eleştirilerinden biri ise Yılmaz’ın, Şubat ayında olumsuz hava koşullarına rağmen düşük zamlara karşı direnen işçilere destek vermemesi oldu. “Telefonlarımıza çıkmadı, patronlarla karşı karşıya gelmemek için direniş alanına uğramadı. Destek olamıyorsa bari çadır göndersin, çorba dağıtsın dedik, ama Başpınar patronlarının korkusundan ona bile yanaşmadı” sözleriyle Yılmaz’ın tutumunu eleştirdi.
Umut Yılmaz’ın Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılışı sonrası yaşanan parti içi gelişmelere de değinen Türkmen, sendikanın asıl ölçüsünün siyasi manevralar değil, emek mücadelesi olduğunu vurguladı. “CHP’de kim kiminle hesaplaşıyor bizi ilgilendirmez. Bizim tek ölçümüz şudur: İşçiler ekmeği ve hakkı için direnirken neredeydiniz?” sözleriyle sendikanın tutumunu netleştirdi.
Eleştiri, Sadece Bir Siyasetçiye mi?
Türkmen’in sözleri, Umut Yılmaz’a yönelik bireysel bir eleştirinin ötesine geçerek, emek mücadelesi alanındaki genel bir siyasal ilgisizliğe işaret ediyor. Seçim dönemlerinde işçilere verilen vaatlerin, göreve gelindikten sonra nasıl rafa kaldırıldığına dikkat çeken açıklama, işçi sınıfı ve siyaset arasındaki mesafenin halen kapanmadığını gösteriyor.
Sendikal hareketin beklentisi, yalnızca seçim zamanlarında değil, sokakta direnen işçilerin yanında durulması. Bu açıklama, siyasetçilerin yalnızca “temsiliyet” değil, aynı zamanda “sorumluluk” makamında olduklarını hatırlatan sert bir uyarı niteliği taşıyor.
- Berkay Gezgin’den Yandaş Cem Küçük’e Suç Duyurusu - 18 Nisan 2025
- Selçuk Kozağaçlı’nın Gözaltına Alınmasına Tepkiler - 17 Nisan 2025
- Mehmet Türkmen’in Ev Hapsi Kararı Kaldırıldı - 17 Nisan 2025
