Pestisitlerin tarımda ve çevredeki etkileri: Pestisit Atlası

Tarımda kullanılan zehirlerin insan sağlığına, doğal yaşama ve biyoçeşitliliğe verdiği zararlar her geçen gün artıyor. Heinrich Böll Stiftung Derneği tarafından hazırlanan “Tarımda Kullanılan Zehirler Hakkında Gerçekler ve Rakamlar: Pestisit Atlası”, bu konuda çarpıcı veriler sunuyor. Atlas, dünyada ve Türkiye’de pestisit kullanımının boyutunu, nedenlerini, sonuçlarını ve alternatiflerini bilimsel bir bakış açısıyla ele alıyor.

Pestisit Atlası’na göre, her yıl dünyada yaklaşık 385 milyon pestisit zehirlenmesi vakası yaşanıyor ve her yıl 11 bin kişi doğrudan bu zehirlenme nedeniyle hayatını kaybediyor. Pestisite yoğun maruz kalanlarda kalp, akciğer ya da böbrek yetmezliği görülüyor. Pestisitlerin de etkisiyle parkinson, lösemi, akciğer ve meme kanseri, tip2diyabet, astım, alerji, obezite ve hormon bozukluklarında da dünyada ciddi artışlar oluyor.

Pestisit kullanımının dünyada rekor seviyelere çıktığı Pestisit Atlası’nda vurgulanıyor. Bilim insanlarının uyarılarına ve Avrupa Birliği Gıda Güvenliği Otoritesi’nin (EFSA) yasaklamasına rağmen, pestisit kullanımı 2000 yılından bu yana %81 arttı. Dünyada en çok pestisit kullanan ülkeler arasında Çin, ABD, Brezilya, Arjantin ve Hindistan yer alıyor. Türkiye ise 2018 yılında 46 bin ton pestisit kullanarak dünyada 14. sırada yer aldı.

Türkiye’de pestisit kullanımının en çok olduğu ürünler arasında pamuk, mısır, buğday, patates, domates, elma ve üzüm yer alıyor. Bu ürünlerde pestisit kalıntısı tespit edilen numune oranları %40 ile %80 arasında değişiyor.

Türkiye’de pestisit kullanımının en çok olduğu bölgeler ise Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Marmara olarak sıralanıyor. Bu bölgelerdeki tarım alanlarının büyük bir kısmı endüstriyel tarım modeline uygun olarak işletiliyor.

Türkiye’de pestisit kullanımının sağlık üzerindeki etkileri konusunda yeterli veri bulunmuyor. Ancak yapılan bazı çalışmalarda, pestisite maruz kalan çiftçilerde akciğer kanseri riskinin arttığı, pestisit kalıntısı içeren gıdaların tüketilmesinin ise hormon bozukluklarına yol açtığı belirtiliyor.

Pestisit kullanımının sadece insan sağlığına değil, doğal yaşama da büyük zarar verdiği Pestisit Atlası’nda belirtiliyor. Pestisitler arılar başta olmak üzere uçucu böceklere ve kuşlara zarar vererek biyoçeşitliliği tehlikeye sokuyor. Toprak, su ve havada kalıcı ya da uzun dönemli toksik kirlenmeye yol açıyor. Pestisitler ayrıca bitkilerin genetik çeşitliliğini azaltarak tarımın sürdürülebilirliğini tehlikeye atıyor.

Pestisit Atlası’nda pestisit kullanımının nedenleri ve alternatifleri de tartışılıyor. Pestisit kullanımının arkasında yatan temel nedenlerden biri endüstriyel tarım modelinin yaygınlaşması olarak gösteriliyor. Bu modelde tek tip üretim yapılıyor, tohumlar patentleniyor, girdi maliyetleri artıyor ve küçük çiftçiler zor durumda kalıyor. Pestisit kullanımını azaltmanın yollarından biri ise ekolojik tarım olarak öneriliyor. Ekolojik tarım modelinde çeşitli bitkiler ekiliyor, toprak sağlığı korunuyor, doğal düşmanlar kullanılıyor ve kimyasal girdilerden kaçınılıyor.

Pestisit Atlası’nda konunun uzmanları tarafından hazırlanan 26 başlıktaki makalelerle durum tespiti, ortaya çıkan zarar ve risklerin boyutu ve çözüm önerileri yer alıyor. Atlasın Türkiye bölümünde ise Türkiye’de pestisit kullanımının tarihsel gelişimi, mevzuat durumu, denetim eksiklikleri, sağlık etkileri ve alternatif yöntemler ele alınıyor. Atlas, pestisit kullanımının önlenmesi ve azaltılması için bilinçlendirme, eğitim, yasal düzenleme, denetim, teşvik ve destek gibi politika önerileri sunuyor.

Pestisit Atlası, pestisit kullanımının tarımda ve çevredeki etkilerini gözler önüne seren kapsamlı ve değerli bir kaynak. Atlas, pestisit sorununa karşı farkındalık yaratmak ve çözüm arayışlarını desteklemek için hazırlandı. Atlasın hem bilimsel hem de toplumsal bir katkı sağlaması dileğiyle.