Ormanlar, İklim Krizinin Önüne Geçebilir

İklim krizi, gezegenimizi tehdit eden en büyük sorunlardan biri olarak karşımızda duruyor. Artan sera gazı emisyonları, küresel ısınma, deniz seviyesinin yükselmesi, kuraklık, sel gibi doğal afetler ve biyoçeşitlilik kaybı gibi pek çok olumsuz etkiye yol açıyor. Ancak, dünyamızın varlığını tehdit eden bu büyük soruna karşı mücadelede doğal bir kalkanımız var: Ormanlar.

Ormanlar, gezegenimizin akciğerleri olarak adlandırılır. Ormanlar, karbondioksit gibi sera gazlarını emerek atmosferin ısınmasını yavaşlatır, oksijen üreterek canlılara nefes aldırır, biyolojik çeşitliliği koruyarak ekosistemlerin dengesini sağlar. Ormanlar aynı zamanda insanların gıda, ilaç, yakıt, malzeme gibi ihtiyaçlarını karşılayan önemli bir kaynaktır. Ancak ormanlar, iklim değişikliğinin etkileri ve insan faaliyetleri nedeniyle büyük bir tehdit altındadır.

Ormanların yok olması, iklim krizini daha da şiddetlendirecek ve insanlığın geleceğini tehlikeye atacaktır. Bu nedenle ormanları korumak ve yeniden ağaçlandırmak, iklim krizini önlemek için atılması gereken en acil ve etkili adımlardan biridir.

Öncelikle, ormanların iklim değişikliğine nasıl katkıda bulunduğunu ve nasıl etkilendiğini anlamak için bazı temel kavramları açıklamak gerekiyor.

Ormanlar, karbon döngüsünün önemli bir parçasıdır. Karbon döngüsü, karbonun atmosfer, okyanuslar, bitkiler, hayvanlar ve toprak arasında sürekli hareket ettiği bir süreçtir. Karbon döngüsü sayesinde, atmosferdeki karbondioksit seviyesi belirli bir denge içinde tutulur. Karbondioksit, güneş ışığının yeryüzüne ulaşmasına izin veren ancak yeryüzünden yansıyan ısıyı tutan bir sera gazıdır. Bu sayede dünyanın ortalama sıcaklığı yaşam için uygun bir seviyede kalır. Ancak insan faaliyetleri sonucunda atmosfere çok fazla karbondioksit salınması, sera etkisini artırarak küresel ısınmaya neden olur.

Ormanlar, fotosentez yaparak atmosferden karbondioksiti alır ve oksijene dönüştürür. Bu şekilde ormanlar, atmosferdeki karbondioksit seviyesini düşürerek küresel ısınmayı yavaşlatır. Ayrıca ormanlar, toprakta ve ağaçlarda karbon depolar. Bir hektarlık orman alanı yaklaşık 150 ton karbon depolayabilir. Bu da yaklaşık 550 ton karbondioksite eşdeğerdir. Bu nedenle ormanların korunması ve genişletilmesi, atmosferdeki karbonu azaltmak için en etkili yöntemlerden biridir.

Ancak ormanlar aynı zamanda iklim değişikliğinden de olumsuz etkilenir. Küresel ısınma nedeniyle artan sıcaklık ve kuraklık, orman yangınlarına sebep olur. Orman yangınları hem ağaçları yok eder hem de depolanan karbonu serbest bırakır. Bu da iklim değişikliğini daha da hızlandırır. Ayrıca küresel ısınma nedeniyle artan zararlı böcek popülasyonları da ağaçlara zarar verir. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde son yıllarda çam kese böceği salgını milyonlarca hektarlık orman alanını tahrip etmiştir.

Ormanların iklim değişikliğine maruz kaldığı bir diğer tehlike de insan faaliyetleridir. Ormanlar, tarım, madencilik, sanayi, yerleşim, yol ve baraj gibi nedenlerle yok edilir. Bu da hem ormanların karbon depolama kapasitesini azaltır hem de biyolojik çeşitliliği kaybettirir. Örneğin Amazon yağmur ormanları, dünyanın en büyük karbon deposu ve en zengin biyolojik çeşitliliğe sahip ormanıdır. Ancak son yıllarda hızla yok edilmektedir. Amazon yağmur ormanlarının yüzde 20’si kaybedilmiş ve yüzde 40’ı da risk altındadır. Bu durum hem iklim değişikliğini hem de insanlığın yaşam kaynağını tehdit etmektedir.