Bombus Arıları Kraliçelerinin Şaşırtıcı Kış Uykusu Davranışları

Bilim insanları, bombus arıları kraliçelerinin alışılmadık davranışları karşısında şaşkına döndü. Yapılan bir araştırmaya göre, bu kraliçeler özellikle böcek ilacı ve mantar ilacı dolu topraklarda kış uykusuna yatmayı tercih ediyor.

Bombus arıları, toplamda yaklaşık 250 türü bulunan bir gruptur ve kraliçeleri, ilkbaharda koloni oluşturup yaz boyunca bu koloniyi büyütürler. Sonbaharda, kolonideki arıların ölmesinin ardından yeni kraliçeler yer altında kış uykusuna yatarak baharın gelmesini bekler.

Araştırmacılar, Bombus impatiens türündeki arılar üzerinde yaptıkları çalışmada, kraliçe arıların açık alanda serbest bırakılmasının ardından kış uykusuna yatacakları yeri seçmelerine olanak tanıdı. Bu süreçte, arılara beş farklı seviyede böcek ve mantar ilacı içeren toprak örnekleri sunuldu. Sonuçlar oldukça çarpıcıydı: Arıların kirli toprakları tercih etme oranı, temiz topraklara göre iki kat daha yüksekti.

Ottowa Üniversitesi’nden Dr. Sabrina Rondeau, bu bulguların kendilerini çok şaşırttığını belirtti. Kraliçelerin kirlenmiş toprakları tercih etmesinin nedenleri konusunda kesin bir bilgiye sahip olmadıklarını ancak bunun bir tercih olabileceğini ifade etti. Araştırmacılar, mantarları öldüren fungisitlerin topraktaki besin kaynaklarını artırarak arıları daha cazip hale getirmiş olabileceğini öne sürüyor. Diğer bir hipotez ise kraliçelerin kimyasallara alışmış olabileceği yönünde.

Kaliforniya Üniversitesi’nden biyolog S. Hollis Woodard, bu bulguların korkutucu olduğunu vurgulayarak arıların ciddi risklerle karşı karşıya olabileceğini söyledi. Woodard, tarımsal uygulamalarla ilgili olarak kullanılan böcek ilaçları, uygulama yöntemleri ve bitki örtüsünün yönetimi gibi faktörlerin, kraliçelerin kış uykusuna yatma olasılığının yüksek olduğu topraklardaki pestisit kalıntılarını nasıl etkilediğinin araştırılmasının önemli olduğunu belirtti.

Araştırma sonuçları, Science of the Total Environment dergisinde yayımlandı ve arıların geleceği üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek bu davranışların göz önünde bulundurulması gerektiğini ortaya koyuyor.