Türkiye’nin 2024 yılının ilk çeyreğindeki ekonomik performansı, bir önceki yılın aynı dönemine göre %5.7 oranında büyüme ile dikkat çekici bir ivme kazandı. Bu büyüme, özellikle inşaat sektörünün %11.1’lik etkileyici katkısıyla öne çıkarken, bilgi ve iletişim faaliyetleri %5.5, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri %5.0 ve sanayi sektörü %4.9 oranında büyüme gösterdi. Bu veriler, Türkiye ekonomisinin dinamik yapısını ve çeşitli sektörlerdeki potansiyelini gözler önüne seriyor.
Ancak, hane halkının nihai tüketim harcamalarındaki %7.3’lük artış, iç tüketimin güçlü olduğunu gösterse de, gelir dağılımı eşitsizliği ve düşük asgari ücret ile emekli aylıkları gibi faktörler, halkın alım gücü üzerinde olumsuz bir etki yaratmaya devam ediyor. Bu durum, ekonomik büyümenin toplumun geniş kesimlerine yeterince yansımadığını ortaya koyuyor ve sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomik büyüme için gelir dağılımı eşitsizliğinin giderilmesi ve halkın alım gücünün artırılması gerektiğini vurguluyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, işsizlik oranı %9.4 seviyesinde gerçekleşirken, yıllık enflasyon %68.50 düzeyinde kaydedildi. Bu rakamlar, ekonomik büyümenin yanı sıra, ekonomik politikaların ve piyasa koşullarının da dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Özellikle enflasyonun yüksek seviyelerde seyretmesi, para politikalarının ve fiyat istikrarının önemini bir kez daha vurguluyor.
Türkiye’nin 2024 yılı ilk çeyrek ekonomik performansı, bazı sektörlerde gözlemlenen güçlü büyüme oranlarına rağmen, ekonomik ve sosyal politikaların bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Gelir dağılımı eşitsizliğinin azaltılması, halkın alım gücünün artırılması ve enflasyonla mücadele, ekonomik istikrarın ve toplumsal refahın sağlanması için kritik öneme sahip.