Demirtaş’ın Tutukluluğu: Alman Yeşillerinden Türkiye’ye Özgürlük Mektubu

Uluslararası politikada, özellikle insan hakları ve hukukun üstünlüğü ile ilgili olduğunda, diplomatik iletişimler büyük önem taşır. Bu bağlamda, son dönemde yaşanan önemli bir gelişme, Alman siyasetçiler Berivan Aymaz ve Anton Hofreiter’in Berlin’deki Türk Büyükelçisi Ahmet Başar Şen’e yazdıkları mektuptur. Mektup, 2016 yılından bu yana tutuklu bulunan Türkiye’nin Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını talep etmektedir.

Yeşiller Partisi üyeleri olan Alman siyasetçilerin mektubu, insan hakları ilkelerine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına duyulan derin endişeyi vurgulamaktadır. AİHM daha önce Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması gerektiğini belirterek, tutukluluğunun siyasi bir eylem olduğunu ve ifade özgürlüğüne bir ihlal teşkil ettiğini açıklamıştı. Bu çağrılara rağmen Demirtaş, Kobanî davasının sonuçlanmasının ardından 42 yıl hapis cezası alarak hala hapiste bulunmaktadır.

Alman siyasetçilerin mektubu, uluslararası insan hakları standartlarına uyulmamasının sadece ilgili bireyler için değil, aynı zamanda Türkiye’nin demokratik bir ulus olarak imajı için de olası sonuçlarını ortaya koymaktadır. Mektupta, Türkiye’nin 1949 yılından bu yana Avrupa Konseyi üyesi olarak hukukun üstünlüğü ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ilkelerini koruma yükümlülüğü olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AİHM kararlarını Türkiye için bağlayıcı olmadığı yönündeki tekrarlanan açıklamaları, Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerine karşı bir meydan okuma olarak değerlendirilmektedir.

Bu diplomatik jest, Türkiye’nin insan hakları sicili ve Demirtaş gibi siyasi figürlerin muamelesi üzerine devam eden uluslararası denetimi yansıtmaktadır. Aynı zamanda, yerel hukuki süreçlerin ve uluslararası insan hakları hukukunun birbiriyle ne kadar iç içe olduğunu hatırlatmaktadır. Türk hükümetinin bu mektuba ve insan hakları normlarına uyulması yönündeki geniş çaplı çağrılara vereceği yanıt, uluslararası toplum tarafından yakından izlenecek ve Türkiye’nin küresel ortaklarıyla ilişkileri üzerinde uzun vadeli etkileri olabilecektir.

Selahattin Demirtaş’ın durumu ve Türkiye’deki insan hakları genel bağlamı, uluslararası düzeyde tartışma ve diyalog konusu olmaya devam etmektedir. Alman siyasetçilerin Türk Büyükelçiye yazdığı mektup, uluslararası arenada insan hakları ve hukukun üstünlüğü savunuculuğuna dair devam eden endişe ve çabanın bir göstergesidir.

NHY / DW Türkçe