Hollanda, Türkiye ile Gümrük Birliği Modernizasyonunu İnsan Hakları Kararlarına bağladı

Hollanda milletvekili Kati Piri’nin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya göre, Hollanda parlamentosu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın derhal serbest bırakılmasına ilişkin kararlarının uygulanması şartı olmadan Türkiye ile gümrük birliği modernizasyonunun mümkün olmadığına dair bir önergeyi kabul etti. Bu karar, insan haklarına saygı gösterilmesinin uluslararası ilişkilerde ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Hollanda parlamentosunun bu kararı almasına zorlayan nedenler, AİHM’nin verdiği kararların uygulanmaması ve Türkiye’deki insan hakları durumuna yönelik endişelerdir. AİHM, Demirtaş ve Kavala’nın serbest bırakılması yönünde kararlar almış, ancak Türkiye bu kararları uygulamamıştır. Bu durum, Avrupa Konseyi’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım sürecini başlatmasına ve Türkiye’nin insan hakları sicilinin uluslararası alanda sorgulanmasına neden olmuştur.

Türkiye’nin muhtemel tepkisi ise, bu tür kararların Türkiye’nin iç işlerine müdahale olarak algılanabileceği ve iki ülke arasındaki ilişkileri gerilimli bir hale getirebileceği yönündedir. Türkiye, geçmişte benzer durumlarda uluslararası toplumun kararlarını reddetmiş ve bağımsız bir devlet olarak kendi kararlarını alma hakkını savunmuştur. Örneğin, Hollanda parlamentosunun 1915 olaylarını soykırım olarak tanıma girişimine Türkiye’nin gösterdiği sert tepki, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerde gerilime neden olmuştu.

Hollanda’nın bu kararı, Türkiye ile AB arasındaki gümrük birliği modernizasyonu sürecini karmaşıklaştırabilir ve iki ülke arasındaki ilişkileri daha da zorlayabilir. Ancak, aynı zamanda, insan haklarının uluslararası ilişkilerdeki önemini ve devletlerin uluslararası hukuka uyma sorumluluğunu vurgulamaktadır. Türkiye’nin bu karara nasıl tepki vereceği ve bu durumun gelecekteki Türkiye-AB ilişkilerini nasıl etkileyeceği merak konusudur.

NHY, Dünyadan