Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, en düşük SSK ve Bağ-Kur emekli maaşının yüzde 15,75 oranında artırılarak 14.469 TL’ye çıkarılacağını duyurdu. Ancak bu artış, yalnızca bir yasal düzenlemenin ardından hesaplara yansıyacak. Meclis’e sunulması beklenen torba yasa teklifinin kabulüyle birlikte yürürlüğe girmesi planlanan bu düzenleme, ilk bakışta emeklilerin refahını artırma amacını taşıyor gibi görünse de, altında ciddi bir gelir adaletsizliği sorununun izlerini taşıyor.
Yetersiz Artış, Kronik Yoksulluğu Besliyor
Bugün Türkiye’de emeklilerin büyük bir kısmı 12.500 TL olan en düşük maaşı alıyordu. Açıklanan yüzde 15,75’lik zam oranı, bu maaşı 14.469 TL’ye çıkarsa bile artış, emeklilerin gerçek alım gücündeki kaybı telafi etmekten uzak. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023’ün Aralık ayında yıllık enflasyonu yüzde 44,38 olarak açıkladı. Ancak bağımsız bir kuruluş olan Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre bu oran yüzde 83,40. ENAG’ın verileri, resmi oranların ciddi bir şekilde düşük tutulduğunu ve halkın gerçek enflasyonun çok daha ağır etkilerini yaşadığını ortaya koyuyor.
Bu bağlamda, yapılan zamlar, hayat pahalılığı karşısında emeklilerin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak kalıyor. 14.469 TL, temel gıda, kira, enerji ve sağlık harcamalarının hızla arttığı bir ortamda, emeklileri yoksulluğun pençesinden kurtarabilecek bir rakam değil. Üstelik bu maaşlar, üst gelir grupları ile taban maaşlı emekliler arasındaki uçurumu daha da derinleştiriyor.
Adaletsizlik Daha Fazla Görünür Hale Geliyor
Emekli maaşlarına yapılan bu tür yetersiz zamlar, sosyal güvenlik sisteminin eşitsiz yapısını da gözler önüne seriyor. Memur emeklileri yüzde 11,54’lük enflasyon farkı alırken, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin zam oranı yalnızca yüzde 15,75’te kalıyor. Bu fark, kamu çalışanları ile diğer emekliler arasında giderek büyüyen bir eşitsizliğe işaret ediyor.
Daha çarpıcı olan ise, Türkiye’de gelir adaletsizliği konusunun yalnızca maaş düzenlemelerinde değil, aynı zamanda yoksullukla mücadele politikalarının eksikliğinde de kendini göstermesi. Emekli maaşlarındaki bu artışlar, düşük gelirli kesimlerin yaşam standartlarını yükseltmek yerine, onları asgari ihtiyaçları dahi karşılamakta zorlandıkları bir hayatta kalma mücadelesine mahkûm ediyor.
- İstanbul Barosu’na Soruşturma ve Dava: Hukuk ve İnsan Hakları Savunusuna Darbe - 14 Ocak 2025
- Erkek Dehşeti: Eski Polis Kadını Defalarca Bıçakladı - 14 Ocak 2025
- Pexşan Ezîzî’nin İdam Cezası ve Uluslararası Tepkiler - 14 Ocak 2025