Ruhi Su, Türk halk müziğinin efsanevi isimlerinden biri olarak, ölümünün 39. yılında anıldı. Sanatçının anısına düzenlenen etkinlik, Nâzım Hikmet Vakfı tarafından İstanbul Şişli’deki Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde gerçekleştirildi. Bu özel gün, Ruhi Su’nun sanatını ve mirasını onurlandıran bir dizi etkinlikle doluydu.
Etkinlik, Ruhi Su’nun yaşamını ve sanatını anlatan “Ezgili Yürek” adlı belgesel film gösterimiyle başladı. Film, sanatçının müzikal yolculuğunu, kişisel mücadelesini ve toplumsal etkisini gözler önüne serdi. Film gösteriminin ardından düzenlenen panelde, sanatçının yaşamı ve eserleri üzerine değerli konuşmalar yapıldı. Panelde yer alan isimler arasında Nâzım Hikmet Vakfı Başkanı ve oyuncu Rutkay Aziz, gazeteci-yazar Altan Öymen, yönetmen Özcan Arca, belgeselci Nurcan Arca ve sanatçı Mazlum Çimen vardı.
Rutkay Aziz, Ruhi Su’nun mezarının kurşunlanması olayını paylaşarak, sanatçının toplumda ne kadar güçlü bir iz bıraktığını ve sanatının önemini vurguladı. Aziz, Ruhi Su’nun disiplinli ve titiz çalışmasını, konserlerdeki ışık ayarlarına kadar her detayla ilgilendiğini ve eleştirilere açık bir sanatçı olduğunu anlattı. Altan Öymen ise, Ruhi Su’nun operadan halk müziğine uzanan geniş repertuarını ve sanatçının sesinin gücünü hatırlattı.
Ruhi Su’nun sanat yolculuğu, Türk halk müziğine yaptığı katkılarla sınırlı değildi. Opera sanatçısı, besteci ve müzisyen olarak da tanınan Ruhi Su, vefatının 39. yıl dönümünde saygıyla anıldı. Kendisine pasaport verilmediği için yurt dışında yapılması gereken tedaviyi yaptıramayarak 20 Eylül 1985 tarihinde aramızdan ayrılan usta sanatçı, müzik ve mücadele dolu bir yaşam sürdü.
Ruhi Su’nun eserleri, “Seferberlik Türküleri”, “Kuvayi Milliye Destanı”, “Yunus Emre”, “Karacaoğlan”, “Pir Sultan Abdal”, “Şiirler Türküler”, “Köroğlu”, “El Kapıları”, “Sabahın Sahibi Var” ve “Semahlar” gibi albümlerle Türk halk müziğinin derinliklerinde yer etmiştir. Kendi şiirlerinin yanı sıra Türk halk ozanlarından ve diğer şairlerden çeşitli şiirleri besteleyen sanatçı, şiir, yazı ve konuşmalarını “Ezgili Yürek” adlı kitapta topladı. Yaşamı boyunca 16 tane 45’lik plak, 12 tane de uzunçalar (LP) yapan Ruhi Su, sanatının yanı sıra toplumsal sorunlara duyarlılığı ve mücadelesiyle de tanındı.
Ruhi Su’nun anısına düzenlenen bu etkinlik, onun sanatının ve ruhunun zamanın ötesinde yaşadığını kanıtlıyor. Sanatçının sesi, su gibi berrak ve akıcı, hala kulaklarımızda çınlıyor ve kalplerimizde yankılanıyor. Ruhi Su’nun mirası, Türk halk müziğinin derinliklerinde sonsuza dek yaşayacak. Bu anma etkinliği, sanatçının yaşamını ve mirasını kutlamak için bir araya gelen topluluk tarafından saygı ve sevgiyle gerçekleştirildi. Ruhi Su, sanatı ve mücadelesiyle, Türk halk müziğinin ve kültürel mirasımızın ayrılmaz bir parçası olarak anılmaya devam edecek.