Yaklaşık 250 milyon yıl önce, Dünya’nın tarihindeki en yıkıcı olaylardan biri gerçekleşti: Büyük Yok Oluş. Bu felaket, gezegenimizdeki yaşamın yüzde 90’ını yok etti ve uzun süre boyunca, bu kitlesel yok oluşun arkasındaki ana sebep olarak volkanik faaliyetler gösterildi. Ancak, yeni araştırmalar bu senaryonun çok daha karmaşık olduğunu ve başka faktörlerin de rol oynadığını gösteriyor.
Son yapılan çalışmalar, Büyük Yok Oluş’un nedenlerini daha derinlemesine incelediğinde, volkanik patlamaların yanı sıra, su altı olaylarının ve El Niño’nun da bu felakette önemli roller oynadığını ortaya koydu. Çin Jeobilimleri Üniversitesi’nden Prof. Yadong Sun ve ekibi, fosillerdeki oksijen izotop analizleri yoluyla, El Niño’nun, dünya çapında iklim değişikliklerine yol açarak, canlıların yok oluşunda kritik bir etken olduğunu belirledi.
El Niño, Pasifik Okyanusu’nun ekvator bölgesinde deniz yüzey sıcaklıklarının normalden daha fazla ısınmasıyla karakterize edilen bir iklim olayıdır. Bu ısınma, dünya genelinde hava ve iklim koşullarını etkileyebilir ve genellikle her 2 ila 7 yılda bir meydana gelir. El Niño’nun etkileri, Güney Amerika’nın batı kıyılarında sıcak deniz sularının ortaya çıkmasına ve Güneydoğu Asya ile Avustralya’da kuru koşullara yol açabilir. Bu iklim olayının, Büyük Yok Oluş sırasında da benzer etkiler yaratarak, canlıların yaşam koşullarını olumsuz yönde etkilediği düşünülüyor.
Bu bulgular, geçmişteki kitlesel yok oluşların anlaşılmasında yeni bir sayfa açıyor ve gelecekteki iklim değişikliklerine karşı hazırlıklı olmamız için bize önemli dersler sunuyor. El Niño’nun etkileri, bugün bile küresel iklim üzerinde önemli bir rol oynamaya devam ediyor ve bu nedenle, bu tür iklim olaylarının anlaşılması ve modellenmesi, iklim biliminde öncelikli konular arasında yer alıyor.
Büyük Yok Oluş’un ardından hayatta kalan canlı türlerinin, zorlu koşullara nasıl uyum sağladığı ve evrimleştiği, bugünün ekosistemlerinin ve biyoçeşitliliğinin anlaşılması için kritik öneme sahiptir. Bu tür araştırmalar, yaşamın direnci ve adaptasyon kabiliyeti hakkında bize değerli bilgiler sağlıyor ve gelecekteki potansiyel felaketlere karşı daha dayanıklı bir toplum oluşturmak için gerekli stratejilerin geliştirilmesine katkıda bulunuyor.
Büyük Yok Oluş’un nedenleri üzerine yapılan bu tür çalışmalar, sadece bilimsel merakı tatmin etmekle kalmıyor, aynı zamanda gezegenimizin geleceğini şekillendirecek kararlar alırken bize rehberlik ediyor. Geçmişin izlerini takip ederek, geleceğimizi daha bilinçli bir şekilde inşa edebiliriz.
- NHY / Cumhuriyet, Evrim Ağacı, Jeoloji Bilimi