Lübnan’da Salı günü meydana gelen patlamalar, ülke genelinde büyük bir etki yarattı. Lübnanlı yetkililer, patlamaların arkasında İsrail’in Mossad casusluk teşkilatının olduğunu ve aylar önce Hizbullah tarafından ithal edilen 5 bin çağrı cihazının içine patlayıcı yerleştirildiğini iddia ediyor. Bu patlamalar sonucunda 12 kişi hayatını kaybetti, 2.750 ila 2.800 arasında kişi yaralandı. Lübnan Sağlık Bakanı Firas el-Ebyad, ölenlerin arasında iki çocuğun da bulunduğunu ve yaralılardan 200 kadarının durumunun kritik olduğunu açıkladı.
Patlamalar sonrası Lübnan hükümeti, olayın sorumlusunun İsrail olduğunu belirtti. Ancak, İsrail hükümeti ve askeri yetkililer olayla ilgili yorum yapmaktan kaçındı. İsrail’in patlamalarda rolü hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Çağrı Cihazlarının Üretimi ve Patlayıcı Enjeksiyonu
Patlamalarda kullanılan çağrı cihazlarının Tayvan merkezli Gold Apollo’nun markasına ait olduğu belirlenmişti. Ancak Gold Apollo, bu cihazların kendileri tarafından üretilmediğini, üretim hakkının Macaristan merkezli BAC Consulting KFT’ye ait olduğunu belirtti. BAC Consulting, 2021 yılında Gold Apollo’dan üretim yetkisini aldı. Gold Apollo’nun kurucusu Hsu Ching-Kuang, patlayıcı içeren cihazların BAC Consulting tarafından üretildiğini doğruladı.
Üst düzey Lübnanlı güvenlik yetkilileri, Mossad’ın çağrı cihazlarının içine patlayıcı madde içeren bir kart yerleştirdiğini öne sürdü. Bu patlayıcıların, cihazlara gönderilen şifreli mesajlarla tetiklendiği ve patlamaların eş zamanlı olarak meydana geldiği iddia ediliyor. Güvenlik kaynaklarına göre, çağrı cihazlarının içine gizlenmiş patlayıcılar üç gram kadar olup, Hizbullah tarafından aylarca fark edilmeden kullanıldı.
Hizbullah’ın İletişim Stratejisi
Hizbullah, İsrail’in Lübnan’daki cep telefonları üzerinden yoğun bir gözetim yaptığına inanarak, örgüt içindeki iletişimi korumak için çağrı cihazlarını kullanmaya karar verdi. Şubat ayında Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, destekçilerini telefonların tehlikeleri hakkında uyararak, telefonlarını kırmalarını, gömmelerini veya demir kutulara kilitlemelerini tavsiye etmişti. Bu nedenle, Hizbullah savaşçıları ve destekçileri arasında çağrı cihazlarının kullanımı yaygınlaştırılmıştı.
Patlamalar sırasında yaralanan İran’ın Beyrut Büyükelçisi Mücteba Emani hakkında çıkan bir iddia, Emani’nin bir gözünü kaybettiği yönündeydi. Ancak İran büyükelçiliği, bu iddiaları yalanladı ve Emani’nin sağlık durumunun iyi olduğunu açıkladı.
ABD’nin Patlamalarla İlgili Dahli Yok
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, ABD’nin patlamalarla ilgili herhangi bir dahli bulunmadığını belirtti. Ryder, ABD’nin bölgedeki askeri pozisyonunda herhangi bir değişiklik yapılmadığını da ekledi. Bu açıklama, ABD’nin olayla ilgili herhangi bir askeri veya istihbari müdahalede bulunmadığını teyit etti.
Patlamalar, Lübnan’da büyük bir kaosa ve uluslararası toplumda geniş çaplı tartışmalara yol açabilecek bir olay olarak değerlendiriliyor. Bölgedeki gerilimlerin artması ve uluslararası ilişkilerde daha fazla belirsizlik yaratması bekleniyor.